Turizm Yazıları Üzerine Notlar-2

'Turizm Yazıları'nın hemen her bölümünde tarihimiz, kültürümüz, gelenek ve göreneklerimizin önemi vurgulanmış; bunlara sahip çıkmamız, bunları sürdürebilmemiz gerektiği ve bununla birlikte Gördes'in bir 'Marka Kent' olması, markalaşması gereği defalarca belirtilmiştir. Yazıların 5. ve özellikle 7. bölümlerinde 'Marka Şehir', markalaşmak üzerinde önemle durulmuş ve:
a)     Türkiye'de marka şehirler olduğu, bizlerin de Gördes'i marka şehir yapmamız;
b)    Gelenek ve göreneklerimizi uygulamalı olarak tanıtmamız;
c)     Şehrin önemli yerlerine Gördes'in yetiştirdiği ünlü kişilerle tütüncülük ve halıcılık konularını işleyen anıt ve heykellerin dikilmesi;
d)    Kültürel, mimari özelliği olan tarihi yapıların, ören yerlerinin aslına uygun olarak onarılması;
e)     Sanat köylerinin kurulması;
f)      Uluslararası standartlarda şehir müzeleri kurulması hususları gündeme getirilmiştir.
 Yine bu yazılardan öğrendiğimize göre hükümet 15 marka kente 2023 yılına kadar 750 milyon TL'nin üzerinde yatırım yapılmasını öngörmüştür. Bu 15 kentin içinde Manisa da vardır. Koşullara uygun, uygulanabilir, inandırıcı projeler üretip sunabildiğimizde marka şehir olmaya ilişkin olarak devlet desteği alabileceğimiz açıktır.
Genel kabul gören görüşe göre, marka şehir olmanın 5 temel öğesi şunlardır:
1) Kültürel Miras: Geçmiş kuşaklardan miras yoluyla edinilen fiziki, yani elle tutulabilen insan eliyle yapılmış her şey ile fiziki olmayan, yani elle tutulamayan tüm özellikler; gelenek ve görenekler.
2) Doğal Yapı ve Çevre: Sahip olunan doğal çekicilik ve çevreye gösterilen özen.
3) Özgün Çıktı: O yere özgü yetiştirilen, üretilen ürünler ile doğal kaynaklardan elde edilen tüm ürünler.
4) Yerleşik Beceri: Tarihten gelen, geçmişe dayalı beceri ve toplumca benimsenip özümsenmiş en iyi yapılan işlerin toplamı.
5) Altyapı: Su, elektrik, enerji, kanalizasyon, yollar, ulaşım, konaklama, temizlik vb.
 
Gördes'imizin altyapı yönünden büyük sorunları yoktur. Belediye hizmetleri eskiden beri ve günümüzde hep iyi olmuştur. Gördes, komşularımız birçok ilçeye göre ve hatta Türkiye ölçüsünde sağlıklı, temiz, planlı modern bir şehirdir. Ancak son yıllardaki çirkin betonlaşmaya dikkat' Doğal çekicilik ve çevre yönünden de çam ormanları, yeşil doğası, yaylaları, havası, akarsularıyla şanslı bir kenttir. Yerleşik beceri yönünden insanımız üretken, girişimci, çalışkan, yaratıcı olmak gibi değerli özelliklerle donatılmıştır.
Bütün bunlar Turizm Yazıları'nda çok geniş bir şekilde, yetkinlikle açıklanıp ortaya konulduğundan bir tekrar olmaması için üzerinde durmayıp yalnızca Gördes ayvası, Gördes düğümü, Gördes halısı ile Gördes şehrinin logosu üzerinde durmak istiyorum.
Kültürel miras, gelenekler görenekler konusunda ise Gördes'imiz ve insanımız çok değerli kazanımlara ve çok zengin deneyimlere sahiptir. Ancak bu konuyu gelecek haftaki son bölüm yazımda Gördes'in antik çağdaki Lidya devletinin tarihiyle birlikte daha kapsamlı olarak incelemek ve yazmak istiyorum. 
            GÖRDES AYVASI: Halı, halıcılık ve ‘Gördes Düğümü'yle birlikte Gördes'in en büyük markasıdır. Ayva, ilk çağlardan beri tanrıların meyvesi olarak nitelendirilmiş, adlandırılmıştır. Gördes ayvasının bir eşi, bir benzeri dünyada yoktur. Gördes'in havasından, suyundan, toprağından, rüzgârından olacak bir odaya bir ayva koyduğunuzda o nefis ayva kokusunu iliklerinize kadar duyarsınız. Bunu başka yerlerde yetiştirilen ayvalarda göremezsiniz. Ayvamızın reçeli, tatlısı bir başkadır; eşi, benzeri yoktur. Örneğin Kırkağaç kavunu Kırkağaç'ın bir markasıdır ama birçok yerde aynı değerde, aynı nitelikte kavun yetiştirilmektedir. Gördes ayvasının farkı, başka hiçbir yerde benzerinin olmamasıdır. Gördes ayvası bir büyük markadır ve bu marka bütün dünyaya tanıtılmalı, gösterilmeli ve bütün Gördes, ayva ağaçları, ayva bahçeleriyle donatılmalıdır. İşte böylesine büyük bir marka, Belediyemizce kabul edilen son Gördes logosunda yoktur.
            GÖRDES DÜĞÜMÜ: Gördes düğümü ve Gördes halısı ayva ile birlikte Gördes'in en büyük markasıdır. Birinciliği hangisine verirseniz yanlış olmaz. Gördes düğümü aynı zamanda Türk düğümü olarak da adlandırılmıştır. Kaynak Gördes olduğuna göre 'Gördes Düğümü' adı her yerde, her zaman ısrarla vurgulanmalıdır. Öte yandan Gördes ve Türk/Türkiye adlarının birlikte, birbirinin eşdeğeri olarak adlandırılması, birbirinin yerine geçmesi de Gördes'imiz için bir kıvanç kaynağı olmalıdır. Gördes halısının en özgün iki örneği 'Kız Gördes' ve 'Çakıro'dur. Halı yönünden son logomuza gelirsek: Logoda ağırlıklı olarak yer alan halı örneği, Gördes'in özgün halı örnekleri dışında, sanki sıradan bir halı ve kilim deseni gibidir.
            TÜTÜN ve ORMAN: Tütün, tütüncülük ve orman Gördes'in iki büyük markasıdır. Gördes, Osmanlı'dan beri tütüncü memleketidir. Gördes'in hemen her çocuğu tütün tarlalarında büyüyüp yetişmiştir. Gördes ekmeğini tütünden kazanmış, geçimini tütünden sağlamıştır. İleride tütün ve tütüncülük son bulsa bile tütün ve tütüncülük Gördes'in hafızasından silinmemelidir. Orman'a gelince: Gördes'in çepeçevre ormanla çevrili olması Gördes için büyük bir şanstır. Bu arada, acaba diyorum; haziran, temmuz, 15 günlük bir sürede, örneğin Kalemoğlu yaylasında bir 'Çadır ve Doğa Yürüyüşü Turizmi' olamaz mı? Herkes belli bir dönemde gelip çadırını kurar, ormanlık alanda yürüyüşünü yapar' Kıranköy'de yıllarca başarıyla sürdürülmüş olan 'Uçurtma Günleri'ni de buna eklediğinizde her şey daha da güzel olmaz mı?...
            GÖRDES LOGOSU: Bir şehrin tanıtılmasında,markalaşmasında logo çok önemlidir. Belediyemizce kabul edilen son logomuzda Gördes'in en büyük markalarından ayva, tütün ve orman hiç yoktur; halı ise yetersizdir. Gördes'in bu olmazsa olmaz markalarının yer almadığı bir logo Gördes'imizi gerektiği şekilde temsil edip tanıtmaktan uzaktır. Dileğimiz, bu yanlıştan dönülerek tarihi, kültürel mirası, gelenek ve görenekleri, özgünlükleri, doğal çevresiyle Gördes'i en iyi şekilde tanıtıp anlatabilecek yeni bir logomuzun olması'