AMERİKALI BİR TURİST KARI KOCANIN GÖRDES’DEKİ MACERALARINI ANLATAN TEK PERDELİK BİR OYUNDUR
4.SAHNE (ESKİ GÖRDES GEZİSİ 2. GÜN)
Yer : Eski Gördes
Kişiler : Ramadan,
İzabella
Rehber
Açıklama : Azık ışıkta, sahnede dekor değişikliği. Duvarda “ESKİ GÖRDES GEZİSİ (2. GÜN)” yazısı. İsabella ve Ramadan rehber eşliğinde Eski Gördes’i gezip dolaşırlar. Gezinti Eski Gördes fotoğraflarıyla desteklenir. Karşılıklı konuşurlar, sorular sorarlar, rehber gerekli açıklamaları yapar. Ses yok. Konuşulanları duymayız. Bir süre izleriz. Sonra, rehber göstererek anlatımını sürdürür.
Rehber : Doğudan batıya sessiz, sakin akan Gördes Çayı pırıl pırıl… Çay kıyısında sebze ve meyve bahçeleri; daha yukarılarda üzüm bağları. Havada kekik, ıtır, taze ot kokusu… Söğüt ağaçları, ılgınlar dallarını, yapraklarını çaya uzatmışlar yıkanıyorlar. Çayda irili ufaklı balıklar oynaş içinde bir kökten bir köke yüzüyorlar. Sığırcıklar, karatavuklar, serçeler daldan dala uçuşuyorlar. Renk renk, çeşit çeşit kelebekler de sanki kuşlarla yarış içindeler. Çay boyunca kırmızı gelincik tarlaları ve papatyalar…
Güney yönündeki dağlardan kıvrıla kıvrıla, döne döne akıp gelen Ummuhan Deresi Gördes Çayı’na kavuşmanın huzuru ve sevinciyle çayın kucağında uyuyor… Çayın kuzey yamacında Gördes. Bu Gördes, “Eski Gördes”…
Gordos Antik Çağ Lidya Devletinin 7 büyük eyalet merkezi ve kentinden biri. Altın dönemini İÖ. 563 yılında tahta çıkan Lidya’nın ünlü kralı Kroisos (Krezüs) zamanında yaşıyor. Sizlere Gördes’in bütün tarihini az önce anlattım. Son olarak Gördesli Yazar Ahmet Büke’nin Gördes şiirini okuyarak sözlerime son veriyorum. (Elindeki kâğıttan bakarak okur)
Dağlar böyle kurulalı
Ve efeler kızan tutalı anlatılır bu öykü
Yağız yer ve sular üzerine yemin olsun ki
Doğrudur söylenenler.
Gördes ki doğduğum yerdir
Ki dedem orada gömülüdür babasıyla yan yana
Ve belki ben de onun yanında yatacağım
Sonsuz bir mutlulukla.
Gördes ki bir deli yamaçta kuruludur
Yüzü Gördes Çayı’na dönük.
Dağlı eşkıyaların cigara içerek ölüme bakışı gibi bakar
O namuslu ve kutsal suya.
Öpülesi Lidya ve Bizans ustalarının unutulmuş sesleri duyulur hâlâ Kepez tepesinden.
Arnavut kaldırımlı Çarşıbaşı’sıyla,
Bir dolu camisi ve yatırı ve hüzünlü sokakları, suskun çeşmeleri,
Esrarlı, kadim, büyük mezarlığıyla,
Rumlarla Türklerin önce birlikte yaşayıp selamlaştığı,
Aynı imbikten çekilmiş rakıyı, aynı daldaki yemişi paylaştıkları,
Sonra birbirlerini öldürdükleri
Her yer, ama hiçbir yerdir Gördes.
Yani yüreğimin yarısı,
Yani çocukluk ve tarih düşlerim.
Ah daha devam eder bu hikaye
Kıvrılıp Şahankayası’ndan çam kokularına doğru
Ama ben getiremem sonunu.
Bir incecik yolum da gider Gördes’e
Ilgıt ılgıt kanım damlar mor fese
Öldüğümü duyurmayın herkese.
Dalgın uykulardan uyanamadım
Top zülüflü yosmam sana doyamadım.
AHMET BÜKE
Devamı Haftaya
YORUMLAR