Reklam
Reklam
Av.Cenap GÜVEN

Av.Cenap GÜVEN

cenapguven41@gmail.com

Halı Dokuyan Kadınlar ve Şehit Makbule Hanım-8

22 Nisan 2022 - 16:08 - Güncelleme: 22 Nisan 2022 - 16:11

(Makbule Hanım sahneden ayrılırken içeriye Sunucu girer) 
Sunucu           : Görüldüğü gibi Şükûfe Nihal’in (Ş.N.) Vatanım İçin romanındaki bilgilerle, Mehmet Tekdemir’in (M.T.) Gördes kitabındaki bilgiler farklıdır. Dahası birbirleriyle çelişmektedir:
1) Vatanım İçin romanının iki kahramanı Ali Bey ve Makbule Hanım iken ve bu ikisi birbirlerini sevmekte iken, M.T.’nin Gördes kitabında Ali Bey’in adı bile geçmemektedir.

2) Romanda, Makbule’nin ailesi, Halil Efe ile olan evliliğe kesin karşı çıkarken, Gördes kitabında ailenin bu evliliği onayladığı belirtilmiştir.

3) Bunlar kadar, hatta hepsinden önemli bir başka husus şudur: Makbule Hanım’ın ağabeyi Asım Bey (Asım Ertem) 1974 yılında Gördes’e gelmiş ve Gördes kitabının yazarı M.T. ile bizzat görüşmüşlerdir. Bu görüşmede Asım Bey Ali Bey’in hiç sözünü etmemiştir. Dahası, Makbule’nin Halil Efe ile olan evliliğini onaylamış ve ailenin de onayının olduğunu söylemiştir.    

4) Mehmet Tekiner Asım Bey ile görüştüğü 1974 yılında Şükûfe Nihal’in Vatanım İçin romanını okmuş muydu ya da biliyor muydu? Bilseydi, sanıyorum “Ali”yi sorardı, sorması gerekirdi. “Ali”den İbrahim Ethem Bey’in “Demirci Akıncıları” kitabında da söz edilmiyor. Ethem Bey’in anılarında “Ali” diye biri yok. Teoman Ergül’ün Kurtuluş Savaşında Manisa kitabında da “Ali” yok.  
5) Bütün bunlar Nihal Hanım’ın romanındaki “Ali”nin bir kurgu olup olmadığını düşündürüyor. Tarihsel romanlarda kurgu tümüyle gerçek dışı, hayal ürünü olamaz, olmamalı. Nihal Hanım edebi kişiliğiyle bunu çok iyi bilebilecek bir konumdadır. Ali’nin varlığı ya da yokluğu Makbule Hanım’ın kişiliğini, tarihsel değerini, bir genç kız olarak, bir kadın olarak duygularını, vatanseverliğini, cesaretini, kahramanlığını, Kurtuluş Savaşımızdaki mücadelesini olumlu ya da olumsuz olarak hiçbir şekilde etkilemez. Ama insanların bir de gerçeği bilmek, öğrenmek merakı vardır ki bu insancıl duyguya saygı duymak gerekir.       

Sunucu           :  (Elindeki kâğıttan okur)  “Makbule Hanım - Halil Efe - Ali Bey” konusunu, Gördes’te gazeteci/yazar Ahmet İnce’nin “Gördes - Bir Şehrin Hikâyesi” kitabından aldığımız kısa bir bölümle kapatıyoruz:
            “Makbule’nin ailesi, oturdukları Divan mahallesi, sülale olarak Topalzadelere uzantısı anlatılırken fazlası var, eksiği yok. Peki Ali kim? Divan mahallesinde Abdullah Efendilerin komşusu olan, Makbule’nin bu çocukluk arkadaşını, şimdiye kadar niçin duymadık. Leyla ile Mecnun hikâyesine taş çıkartacak bir gönül sevdasını, vatan sevdası ile harmanlamaya çalışan ve üstelik büyük kahramanlıklar gösteren bu Ali kim?
           
“Şükûfe Hanım, bu eseri yazmadan önce Gördes’e gelmiş. Yani 50’li yıllar. Hacı Ethem Bey ve Hayri Büke gibi isimlerden, üstelik birinci ellerden milli mücadelenin hikâyesini dinlemiş. O yıllarda, bu mücadeleyi verenlerin 50 ile 60yaşlarında olduğu ortadadır ve büyük çoğunluğu hayattadır. Dolayısıyla Gördes’in kurtuluş destanını, canlı şahitlerinden dinleyip yazmak kadar şanslı olabilir mi bir insan? Üstelik bundan büyük bir bahtiyarlık da olamaz. Zaten, yukarıda bahsettiğim biçimde romandaki olaylar, aktörler ve mekânlar, tarihi gerçeklikleriyle bire bir örtüşmektedir.”

(Bir süre boş sahneyi izleriz… Sonra Makbule silahlarını kuşanmış olarak sahneye girer. İç Ses - Dış Ses… Müzik… Oyundaki tüm görevliler ellerinde Türk bayrakları sahnededir… Bu sırada Nazım Hikmet’in Davet şiiri okunur… Müzik… Kerim Çakır’ın Gördesli Asker Makbule Marşı, Dr. Serra Menekay ve Aysim Doğan’ın Kınalı Efem Türküsüİzmir Marşı, 10’uncu Yıl Marşı… Seyircilerle birlikte şarkılar, türküler, marşlar..SON                                                                                                                Gördes, Mayıs 2018 – Mart 2022


 

Bu yazı 508 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum