Hiç Tekerrür Eder miydi?

Lügat bir isim ver bana/ herkesin bildiği dilden bir isim.
            Böyle diyordu şair.
            Felaket mi? Acı mı? Hüzün mü? Kader mi? Kahır mı? Kahroluş mu? Ne? söyle ne? Lügat bir isim ver yaşadıklarımıza.
            Hikmete, bilgiye sırtını dönmüş bir toplum. İhtiraslarının, dizgin tanımazlığının rüzgârında savrulan bir toplum. Rant ve menfaat uğruna, bütün mukaddesleri çiğneyen bir toplum.
            Mevki ve makam uğruna, akıl ve mantığı darağacında sallandıran, vicdanı ayaklarının altında çiğneyen yetki ve sorumluluk sahipleri…
            Enkazların altında kalan, yalnızca cansız bedenlerimiz mi?
            Bu kaçıncı felaket, bu kaçıncı gaflet, bu kaçıncı kahroluş, bu kaçıncı ıstırap, söyle, söyle lügat, bir isim ver bana. Herkesin anlayabileceği dilden bir isim…
            M. Akif bir asır önce, hicranla ve kahırla haykırmıştı vatanı için.
            Tarih’ten adam ders alırmış, ne masal şey
            Beş bin yıllık kıssa, yarım hisse mi verdi?
            Tarihi tekerrürden ibaret diyorlar
            İbret alınsaydı, hiç tekerrür eder miydi?
            Bu topraklarda yazı bitti. Söz bitti. Kelam bitti. Akıl gitti, mantık gitti, vicdan gitti.
            Bana da geriye, Akif gibi kahrolmak düştü…
            Depremden adam ders alırmış, ne masal şey
            Erzincan, Marmara, Elazığ, Malatya, Van, Düzce, İzmir yarım hisse mi verdi?
            Deprem felaketi tekerrürden ibaret diyorlar
            İbret alınsaydı, hiç tekerrür eder miydi??