Gördes'in Su Sorunu Var!

Son yıllarda, bu sorun kendini göstermeye başladı. Bu yıl, hissedilir biçimde yüzünü gösterdi. Görünen o ki kısa vadede, daha büyük sıkıntıların içinde olacağız. Tabii ki bir şartla, Gördes’e yeni bir içme suyu kaynağı bulunamazsa.
            Bu şehirde yaşayan, herkesi ilgilendiren bir meseleden bahsediyorum.
            Ancak mahalli idare yönetimini, daha çok ilgilendiren bir mesele bu.
            Gördes bu duruma nasıl geldi? Geçmişten bugüne devam eden seyri, anlatmakta fayda var diye düşünüyorum.
            Gördes’in yenisi kurulduğunda, içme suyu için Bodamas mevkisi gündeme geldi. Keson kuyulardan enerjiyle su pompalanıp, depolanma yoluna gidildi. Meskenlere su sevkıyatı depodan yapıldı. Uzun yıllar böyle devam ettik.
            Baraj ve göletler henüz kurulmamıştı. Yıllık yağış miktarları yerindeydi. Gördes çayı, su kaynaklarını besliyordu. Sulu tarıma dayanan, bugünkü kadar tarımsal faaliyet yoktu. Dolayısıyla Bodamastaki kuyularda, enerji dışında bir sıkıntı olmadı.
            Son 30 yılda şehrin şartları kadar, tabiat şartları da değişmeye başladı.
            Bahçeli ev nizamına göre kurulan şehir, hızla apartman tercihine yöneldi. Bir caddede diyelim 40 hane bulunurken, apartmanlaşmayla bu sayı beşe katlandı. Mevcut su sisteminde basınç problemi ortaya çıktı. Üst katlar, böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldı.
            Gördes çayı, taa Sığırovadan itibaren, bütün kaynakların aktığı bir su havzasıydı. Geçtiği bütün güzergâhı ve nihayetinde Marmara gölünü besleyen bir kaynaktı. Sonra Doğanpınar ve Güneşli barajları yapıldı. Bazı göletler inşa edildi.
            Gördes çayının akışına, adeta gem vurulmuştu. Başta Bodamas mevkii olmak üzere, Bayat alanı çıkışına kadar, Gördes çayı artık eski heybetinde değildi. Bu durum, sulu tarım yapan bölgeleri büyük sıkıntıya soktu.
            Fakat en büyük sıkıntı, Bodamas bölgesinde yaşandı.
            Gördes çayının besleyemediği yeraltından, su çıkarmak dert haline geldi. Mesela bu yıl, bir biri ardınca kuyu kazılıyor. Sonra bir araya toplanarak, şehre su veriliyor. Denilebilir ki bu şartlar, güç bela yürütülüyor.
            Son günlerde, vatandaşlarımızdan aynı şikâyeti duyuyoruz. Evlere gelen su bulanık ve milli olarak geliyor. Banyo yapmakta bile zorlanıyoruz. Bunun anlamı şu; açılan kuyularda, dibin dibinden su geliyor.
            Birde değişen mevsim şartlarının getirdiği olumsuzluklar var. Son yıllarda, düşen yağış miktarı yetersiz. Toprak doymuyor. Eski kar yağışları da yok. Bu yüzden yeraltı suları beslenemiyor. Mevcut su seviyesi, daha derinlere kaçıyor.
            Netice itibarıyla; bugünden itibaren bu şehir, ciddi bir içme suyu problemi ile karşı karşıya. Bu yıl hadi idare etti diyelim. Ama önümüzdeki yıl için, aynı iyimserlikte olmak mümkün değil.
            O zaman bu mesele, bu şehirde yaşayan herkesin derdidir ve öyle olmak zorundadır. Halkla beraber tüm kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, partiler bu durumu ciddiye almalıdır. Peki, ne yapabiliriz?
            Büyükşehir Belediyesi, 2 yılı aşkın süredir bir proje yürütüyor. Sindel’den cazibeli olarak şehre getirilecek olan, bir su projesi bu. Bu konuyu kaç defa haber yaptık, kaç defa yazdım. Takipçisi oldum, yetkilileri uyardım.
            Toplam 26km’lik, bir su hattından bahsediyorum.
            Edindiğim bilgelere göre; proje büyük ölçüde tamamlanmış. Kamulaştırma işi bitirilmiş. MASKİ finansman için, Dünya Bankasına başvurmuş. O noktada bazı bürokratik engeller ortaya çıkmış. Şimdi bu engeller aşılıyormuş. Muhtemelen, yılsonuna kadar bitecekmiş. Ardından ihaleye çıkacakmış.
            Gördes bütün hücreleriyle, bu gelişmeleri takip etmek zorunda. Sindel su projesinin hayata geçmesi için, tüm yetkili makamlarla devamlı temas içinde bulunmalıdır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Meseleyi gündemde tutuyoruz, şehri uyarıyoruz.
            Eğer Sindel su projesi hayata geçmezse, yakın zamanda bu şehir halkı kovalarla, bidonlarla su aramaya gider.
            Benden söylemesi.. Sonra demedi, demeyin…