Babasını Satmak

40 yıla uzanan gazetecilik hayatımda, haberciliğin benim için apayrı bir yeri vardır. Haber yazmak, öyle sıradan bir iş değildir. Nedenini, niçinini, nasılını, perde arkasını bulursan haber, haber olur. Sonra önemine binaen, atacağın başlığa sıra gelir. Bir başlık için saatlerce düşündüğüm çok olmuştur. Tabii olarak, haberi besleyen fotoğrafın varsa, tadına doyum olmaz.
            Hayatımın 40 yılı sadece yazarlıkla değil, habercilikle geçti. Beynimin yarısı haberdir. Sabah kalktığımda beynim ikiye ayrılır. Yarısı özel ve iş hayatımı sevk ve idare eder. Diğer yarısı haber kollar. Bu yönüyle, hayata haber gözüyle bakarım. Benim için bir mecburiyettir bu.
            1985 yılında Gördes gazetesini çıkarmaya başladığımda, haliyle biraz acemiydim. Kısa sürede olgunlaştım ve önemli haberlere imza atmaya başladım. Bunda en etkili faktör, Hürriyet gazetesi idi. Gelen teklifi kabul ederek Hürriyetin taşra muhabiri olmuştum. Haberciliği bu sayede öğrendim dersem, asla yalan olmaz.
            30 yıl böyle geçti. Hürriyetin İzmir Bölge müdürlüğü, yılın belli günlerinde seminerler düzenlerdi. Tüm taşra muhabirleri, bu seminerlerde hazır olurdu. Bölge müdürü Cemalettin Özdoğan, o yılların ünlü bir gazetecisi idi. Uğur Dündar’ın meşhur Arena programlarında, önemli görevlerde bulunuyordu.
            Yine böyle bir seminer gününde, Özdoğan haber yazma tekniklerini anlatıyordu. Dikkatle izliyor, notlar alıyordum. Haberin önemini anlatırken, “haber atlatmak” deyimi üzerinde durdu. Başka ajanslardan önce, haberi yayınlamak anlamına geliyordu “haber atlatmak.”
            Konuyu daha belirgin hale getirmek için, şöyle dedi Özdoğan; “Haber için babamı bile satarım”
            Taşra muhabirlerinin çok hoşuna gitti bu söz. O gün, “haber atlatmak” deyimini beynimin bir köşesine adeta not ettim. Haber, sadece haber değildir. Herkesten önce sen yazarsan, sen bilgilendirirsen, haberin bir kıymeti harbiyesi olur.
            Geride kalan yıllarda, ulusal basında çok sayıda haberim çıktı. Çoğu özel haberdi. Yani başka bir ajansta yoktu. Burada hangi birisini yazayım.
            Son aylarda gazetemiz, yine özel haberlere imza atıyor. Siz haber mutfağı diye bir şey duydunuz mu? Bizim mutfakta, kaç kişinin süzgecinden geçer o haberler. Sizin birkaç dakikada okuduğunuz haber için saatlerce görüşülür, günlerce bilgi toplanır. Yazımı ayrı bir hüner ister. Yazmaya başladığımızda, heyecan doruğa çıkar.
            Geçen birkaç ay içerisinde, yine böyle bir özel haber furyası var. Gördes halkı pek çok olayı ve gelişmeyi, Gördes Gazetesinden öğrendi. İnternet yayınımız olan Gazete Gördes’te, bazı haberlerin tıklanma sayıları on binleri geçti.
            Çiçekli köyünde 110 yaşındaki Ayşe ninenin haberi böyle mesela, Gördesli pilotların aynı uçuşta yer alması, yine özel bir haberimiz oldu. “Azrail Gördes-Akhisar yolunda” haberimiz, hiç bıkmadan yıllarca gündemde tuttuğumuz yol derdi içindi.
            Son haftada; AK Parti ilçe başkanı Halil Erden’in, Ulaştırma Bakanıyla görüşmesini ilk biz yayınladık. İki haberle yaşananları kamuoyuna aktardık. Bu şehir için gazetecilik yapıyoruz. Gazetemizin ve dahi haberciliğimizin ilkeleri var. Görüşmeyi fevkalade önemsedik. Yaşananların, halka intikal edilmesini sağladık.
            Haber kamuoyunda olduğu kadar, siyasi çevrelerde de geniş yankı uyandırdı. Bizim için önemli olan buydu. Siyasi değerlendirmeler, iç geçirmeler bizi ilgilendirmiyor. Zira haber gerçekliktir. Gazeteci gerçeği, yalnız gerçeği yazar.
            Yazmaya, haberdar etmeye devam edeceğiz.