Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Hamza Hamzaoğlu!!

04 Haziran 2015 - 14:27

Lig şampiyonu Galatasaray, Türkiye Kupasını da kazanarak 2014–2015 sezonunu kapadı. Başarılara alışık, futbolumuzun temel direklerinden olan Galatasaray'ı başarılarından dolayı kutluyorum.
            En zor şartlardan, çifte şampiyonluğa uzanan ilginç bir hikâye var aslında. Her şeyden önce inancın ve aklın bir araya getirilerek, başarının nasıl elde edileceğini gösteren ibretlik bir hikâye bu.
            Galatasaray camiasında herkesin payı var bu başarıda. Ancak bir isme ayrı bir yer açmak gerekiyor. Takımın hocası Hamza Hamzaoğlu, elbette farklı ve anlamlı katkı yaptı başarı hikâyesine.
            Sezon başında Prandelli ile takımın yaşadığı sıkıntılar, taraftarı çileden çıkarmıştı. İçeride ve dışarıda alınan 4–0'lık mağlubiyetler, sosyal medyada alay konusu olmuştu. Futbol kamuoyu takımın gidişatından ümidini kesmiş, kimse şampiyonluk için Galatasaray'a şans vermez olmuştu.
            Yönetim bu hengâmede, müthiş bir karar verdi. Takımın başına Akhisar'ın eski hocası ve eski futbolcusu Hamza'yı getirdi. Kariyerinde sınırlı başarıları olan bir isimdi Hamza. Takımı bulunduğu yerden çıkarabilir mi soruları, hep gündemde kaldı.
            O Hamza sadece kendisi adına değil, sadece Galatasaray adına değil, aslında Türk futbolu adına dev bir hamle gerçekleştirdi. Mustafa Denizli, Fatih Terim, Şenol Güneş kuşağından sonra gelen Türk hocaların neler yapabileceğini herkese gösterdi. İkinci nesil Türk hocalarının önünü açtı ve neler başarabileceğini gösterdi.
            Gerçi Ertuğrul Sağlam, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal kalitelerini ispat etmişti. Ancak devamlılık açısından Hamza'nın elde ettiği başarı, büyük kulüplerin gözünü açmaya yetmiştir sanırım.
            Futbol kamuoyunda, yeterince hakkı verilmemiş bir vakıanın adıdır Hamza Hamzaoğlu. Siyasi ve sosyal hayatımızı linç eden çekişme, kamplaşma ve davalar yüzünden, futbolumuzdaki bu hayati başarıya ne yazık ki dikkat kesilemiyoruz.
            Bu yüzden Hamza'nın bugün geldiği noktada, ilgimi çeken bazı olayları paylaşmak istiyorum.
             İzmirspor'da futbol oynarken hocası Yıldırım Uran'dır. Yeteneği kadar karakteri ve kişiliği ile de Yıldırım hocanın gözbebeğidir Hamza. Çok iyi bir beraberlik oluştururlar. O günlerde Yıldırım hoca, futbolcusu Hamza'yı karşısına alır ve şöyle der: 'Hep böyle devam et. Futbolu bıraktıktan sonra çok iyi bir hoca olacaksın.'
            Türk futboluna büyük emek vermiş yılların hocası, öğrencisi Hamza'da ilginç yetenekler olduğunu daha top oynarken fark etmiştir.
            Hamza'nın serüveni daha sonra Galatasaray'a uzanır. Başarılı futbolculuk döneminden sonra hocalığa soyunur. Akhisar onun rüştünü ispat ettiği yerdir. Takımı süper liga çıkarır, 2 yıl Süper Ligde tutunmayı başarır. Devler sofrasında bir ilçe takımını omurgalı, cesur bir takım yapar. İlginç bir not düşeyim. Hamza Akhisar'ı çalıştırırken, yardımcı antrenörü kimdir biliyor musunuz? Yıldırım Uran hocadır.
            Bu asla bir tesadüf değildir. Yıldırım hocanın yıllar önce gördüğü yetenek, Akhisar'da ortaya çıkmıştır.
            Galatasaray; anlı, namlı ve şanlı hocalar takibinde en son Prandelliye takılır. Fakat Galatasaray gibi bir dev, güya dev hoca Prandellinin elinde perişan hale gelir. Gelen 4 atar, giden 4 atar.
            Galatasaray yönetimi Prandellinin maaşına zam, işine son vererek macerayı bitirir. Milli takımın yardımcı antrenörlüğü görevini yapan Hamza'yı göreve getirir. Cüzi bir transfer parasını Hamza değil, yönetim takdir eder.
            Kadro aynı, yapı aynıdır. Perişan bir takımı yavaş yavaş ayağa kaldırır. Sistem, anlayış sil baştan Hamza olur.
            Yuhalanan Selçuk kendini bulur, Burak ofsayta düşmekten kurtulur ve santrafor olmanın özelliklerini yeniden öğrenir. Muslera kendini ve kaleciliği aşar. Tribündeki Sabri koridoruna geri döner.
            Ne sihirdir, ne keramettir yaşananlar. Aklın, inancın ve yeteneğin sonucudur.
            Galatasaray'ın çifte şampiyonluğunu alkışlıyorum. Ancak ziyadesiyle Hamza Hamzaoğlunu alkışlıyorum.
            Türk futbolu yeni bir hoca kazandı. Anlı, şanlı, namlı Avrupalı hocalara asla değişmeyeceğim bir hoca kazandı.
            Tebrikler Hamza hoca! Futbolculuğundan sonra, hocalığınla Türk Futboluna yeniden hoş geldin.
            İnancına sağlık, yüreğine sağlık, yeteneğine sağlık ve dahi marifetine sağlık'.

Bu yazı 1583 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum