Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Sarı Mehmet Efe

27 Ocak 2023 - 18:54 - Güncelleme: 27 Ocak 2023 - 18:55

Gördes’in topraklarında, 102 yıldır bir Milli Mücadele şehidi yatar. Bir dağ başında sadece Gördes’e değil, tüm ülkeye nazar eder. Kaç kişi bilir ismini, kaç kişi bilir mücadelesini, kaç kişi bilir şahadetini.
            Yaza yaza, anlata anlata yoruldum 40 yıldır. Bu şehrin Milli Mücadele tarihini, bir türlü derleyip toparlayamadık. Konuşmalarımda, konferanslarımda, yazılarımda sıkça bahsettim. Kaç kişi ilgilendi. Sarı Efeyi kaç kişi merak etti.
            Makbule iftiharımızdı ve mücadeledeki sembolümüzdü. Fakat sadece o değildi. Cici Kelebeği yazdığımda, herkes hayret etti. Nalbant Rafet adeta unutulup gitti. Milli Mücadelede bu şehrin topyekûn verdiği savaş, tarihimizde hakkı olan yeri bir türlü alamadı.
            Ama olsun. Yazdıklarım gelecek kuşaklara belge olarak kalacak. Bir gün bunları derleyip kitap yapacaklar. Eser verecekler. Üst düzey filmler yapıp, dizi çekecekler. Ben, bana biçilen ömür içerisinde, yapabileceklerimi ziyadesiyle yaptım.
            Şu an Sarı Efe’nin manevi hatırasından özür dileyerek, bu satırları yazma gereği duydum. Bugün; onun Sarıaliler Mahallesi Kale bölgesindeki mezarını görenlerin, elbette içi sızlayacak. Devlet yetkilileri de görsün istiyorum. Onlarında yürekleri sızlasın.
            Peki kimdir bu Sarı Mehmet Efe??
            1876 yılında, Selanik’e bağlı Drama beldesinde doğdu. Genç yaşlarında ailesiyle birlikte Anadolu’ya göç ettiler. İzmir-Manisa bölgesine yerleştiler. Aile olarak, devlet onları Koldere kasabasına ikamet etti.
            İmparatorluğun çöküş sürecinde, vatan topraklarının nasıl elden gittiğini, ihanetleri, kalleşlikleri yaşayarak gördü. Vatan nedir, vatansızlık nedir, en iyi bilenlerden oldu.
            15 Mayıs 1919’da, İzmir Yunan tarafından işgal edildi.
            İlk öfke, ilk direniş onlardan geldi. İşgalden iki ay sonra, 1919’un Haziran ayı başlarında harekete geçtiler. Bunlar kimlerdi acaba?
            Karamanoğlu Halit Paşa, Parti Pehlivan, Halil Efe, Bakırlı Saçlı Efe, Sarı Mehmet Efe ile kardeşleri Hasan ve Recep.
            Burada bir dip not vermek istiyorum. Aynı tarihlerde Gördes’te Hacı Ethem Bey, ilk direniş örgütlenmesini, Müftü İsmail Hakkı Bey ile gerçekleştirmişti. Bu örgütlenme, Milli mücadele tarihimizde, ilk önce gerçekleştirilen bir direniş hareketiydi.
            Yunan, Gördes’in bu örgütlenmesini kırmak için, önemli planlar yaptı. Gördes’i öncelikli olarak yaktı. Direncini kırmak için. Direniş hareketinin yiğitleri, bu yüzden Gördes ve bölgesinde önemli çatışmalara katıldı.
            Onların başında, Sarı Mehmet Efe geliyordu. Elimizdeki bilgilere göre, emrinde 180 kişiden oluşan bir ‘Kızan’ gurubu vardı.
            Tarih 18 Haziran 1921’i gösteriyordu. Sarı Efe bir istihbarat aldı. Düşmanın Araplı (Alanyolu) köyünü basacağını öğrendi. Düşmandan önce köye varıp, tertibat almak istedi. İlginçtir, düşman Sarı Efe’nin bu kararını öğrenip, ondan önce köyde tertibat aldı. Bu soru işaretidir. Milli Mücadelede sıkça yaşanmıştır.
            Bu ve benzeri ihanetlerin listesi bende saklıdır.
            Sarı Efe ve kızanları köye girerlerken, düşmanın yaylım ateşiyle karşılaştı. Göz gözü görmüyor, mermiler havada uçuşuyordu. Araplı’da sanki kıyamet kopmuştu.
            Sarı Efe vurulmuş, atından hala düşmemişti. Bir ayağı üzengiye takılı kalmış, sanki düşmemeye gayret ediyor gibiydi.
            Kızanlar onun naaşını alıp, gizli bir yerde öylece toprağa verdiler. Yunan köyde büyük baskı kurarak, mezar yerini araştırmaya başladı. Araplı köyünde, çok sayıda insana işkence yaptılar.
            Köylüler, sonunda mezar yerini söylemek zorunda kaldı.
            Ne mi yaptılar??
            Mezarı açtılar, Sarı Efe’nin başını gövdesinden ayırdılar. Efe’nin kellesini, önce Manisa sokaklarında dolaştırdılar. Sonra da Atina’ya yolladılar.
            Sonraki yıllarda Sarı Efe’nin naaşı, Kale bölgesinde bir dağ başına nakledildi. Serin tal ağaçlarının gölgesindeki bu mezara, onun hayat hikâyesi yazılı taşını diktiler. Sanırım 35 yıl önce gitmiştim mezara ve eski yazı o taşı okurken ağlamıştım.
            Bugün o mezarın bulunduğu bölge sürülüp, teras edilmiş. Mezarın bulunduğu yerde bırakın ağaçları, tek ot bile bırakılmamış. Yıkık bir harabeye dönen mezar, kaybolup gidecek bir görüntü veriyor.
            Tarih, hafızadır. Tarih, şuurdur. Tarihine, tarihi mirasına sahip çıkmayan bir milletin geleceği de olmaz.
            Benden bu kadar.
            Şimdi sıra devlet yetkililerinde…

Bu yazı 1286 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Birsen Yücel
    1 yıl önce
    Ahmet bey, Milli mücadele kahramanı dedemiz SARI MEHMET EFE’nin tahrip edilmiş mezarı ile ilgili bizi fazlasıyla üzen ve mezarın düzenlenmesi yada taşınmasıyla ilgili hakkımızı arama çabasına girdiğimiz mücadelede yayınladığınız güzel yazı, gösterdiğiniz hassasiyet ve verdiğiniz destekten dolayı ailem ve kendim adına size çok teşekkür ederiz . Gayret ve çabalarınızın en kısa zamanda amacına ulaşması dileklerimle…selam ve sevgiler.