Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Ramazan İçin Birkaç Söz

06 Haziran 2016 - 13:49

Rahmet ve bereket ve feyiz mevsimi yeniden geldi. Müminler için paha biçilmez imkânlar sunan bu müstesna ay, hepimize mübarek olsun.
            Gazetecilikte 30 yılı aştım. Her ramazan gelişinde mutlaka, onu ihya edecek bir yazı yazdım.
            Bu yıl, biraz farklı birkaç söz söylemek istiyorum.
            Her mümin inancı ve imanı gereği, bu ibadeti yerine getirmek için büyük bir gayret gösterecek.
            Toplumsal anlamda ramazana değişik renkler katıyoruz. Bunların başında da yeme içme işi geliyor. Meşhur ramazan sofraları, gündemimizden eksik olmuyor. Şu tatlı, bu yemek gibisinden.
            Bunların cümlesinin dışında, bir şeyler ifade etme gayretindeyim.
            Yılda bir kez ve bir aylığına dünyamıza teşrif ediyor bu nadide ay. Biraz da bu noktadan bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Oruç, hayır ve hasenat, zekât, fitre ve diğerleri bu bir ay içerisinde.
            Ramazana; yılda bir ay için gelen bir güzellik nazarıyla bakınca, insanda bir takım düşünceleri çağrıştırması kaçınılmaz oluyor. Çünkü ömür tükeniyor, ramazan ayı ise seyrine devam ediyor.
            Yani geçen ramazandan, bu ramazana ne değişti diye bir iç muhasebe yapmak gerektiğine inanıyorum.
            Öyleyse başlıyorum:
            Terki mümkün olmayan ve kazası asla bulunmayan namazı eda bildim mi? Özellikle fecirde, Allahın emrettiği şekilde hep ayakta olabildim mi?
            Zekâtımı Allah'ın buyurduğu ölçülerde verebildim mi?
            Yakın akrabayı, eşi dostu gözettim mi? Darda kalanların yardımına koştum mu?
            Dedikodu ve gıybetten uzak bir hayat sürebildim mi?
            Elinden, dilinden, belinden insanların emin bulunduğu bir insan olabildim mi?
            Ailemin geçimini, helal kazanarak temin edebildim mi? Faizden uzak, maişet kavgasına düşebildim mi?
            Yönetici isem adaletle hükmedebildim mi? İnsanlar arasında ayırımcılık yapmadan, tümünü kucaklayabildim mi? Devletin, bir kuruşunun hesabını yapabildim mi?
             Bu dünyaya bir imtihan için geldiğimizin idrakine, olabildiğince varabildim mi?
            Ahiret gününde hesaba çekileceğimin hakikatini, yüreğimde her daim parıldatabildim mi?
           Kul hakkına, kuyumcu titizliği içerisinde riayet edebildim mi?
            Ancak Allah'a kul olur, ancak Allah'a sığınır, ancak Allah'tan yardım dilerim imanını hayatıma rehber kılabildim mi? Dolayısıyla şirkten uzak durabildim mi?
            Evet, bu ramazan ayında böyle bir hesaplaşma içindeyim. Geçen yılın Ramazanından bu yılın ramazanına, iç içe geçmiş sorularla kendimi silkeliyorum.
            Sanırım böyle yapınca; bu harika mevsimin feyzi, bereketi ve rahmeti daha anlamlı hale geliyor'.

Bu yazı 1423 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum