Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Rakamlarla Dans

06 Ocak 2023 - 16:30 - Güncelleme: 06 Ocak 2023 - 16:30

Türk sinemasının son yıllarda en beğendiğim, seri filmlerinden bahsetmek istiyorum. Çakallarla Dans filmleri birbiri ardınca geldi. Son olarak, serinin 6. filmi vizyona girdi. Anlayış, zekâ, mizah, komedi, atraksiyon ne ararsan var. Filmlerdeki her bir karakterin, olup bitenler karşısında kullandığı sembol deyimler var.
            Mesela; “Hastasıyız dede…” gibi.
            Şahsen ben de, bizim ekonominin hastasıyım.
            Yılını geçti. Enflasyonla baş edemiyoruz. Bilimsel açıklamalar, siyasi değerlendirmeler, kafa ütüleyici yorumlardan usandık artık. Zira çakallar değil rakamlar dans ediyor.
            Matematiği zayıf bir toplum, bu dans yüzünden matematik dehası haline geldi.
            Mesela, bu ülkede enflasyon kaç?
            TÜİK açıklıyor, ENAG açıklıyor, İTO açıklıyor. Rakamlar birbirini tutmuyor demek abes oluyor. Biri diğerinden, diğeri öbüründen fersah fersah ötede duruyor. Ne yapıyor bu rakamlar?
            Birisi çiftetelli oynuyor, birisi harmandalı, diğeri galiba vals yapıyor.
            Asıl oyun havasını, vatandaş oynuyor. Enflasyon oranları onun cebinde duruyor. Aldığı alamadığı, sattığı satamadığı, verdiği veremediğiyle en gerçekçi rakamı o biliyor, o buluyor. Dolayısıyla onun rakamları hangi havayı oynuyor, önemli olan o.
            Tabii birde şöyle bir durum söz konusu. Kapıda seçim var. Rakamların dansı hareketlendi. Bir zamanlar Hint toplumu, İngilizlerin dayatmasıyla trigonometrinin ustası olmuştu. Enflasyon yüzünden, biz de yüzdelik hesapların ustası olmaya başladık.
            Çiftçiye sorarsanız, onun enflasyonu son bir yıla göre üç katı.
            Gıda fiyatları üç dört katı, inşaat sektörü en az üç katı, giyim sektörü üç katından az değil. Mobilya sektörü keza öyle.. Mal ve hizmet sektöründe aşağıda bir rakam yok. Ev fiyatları, kira fiyatları ne öyle kardeşim. Eline kalem defter almaya gerek yok. Yüzdesini anında şak diye hesap ediyorsun.
            Ne kadar memnunsun, ne kadar değil?
            Artık rakam konuşuyorsun, yüzde hesabı ile cevap veriyorsun.
            Emekli ve memur maaşları ne kadar arttı, önce 15–16 aralığında. Sonra ilave 25. Rakamlar ahengini bulmamış olmalı ki 5 daha dendi. Etti mi 30. Peki abi ne bu rakamlar, hepsi yüzde üzerinden.
            Mesela; bu son “5 daha”, bana eski günleri hatırlattı. Zira bizim siyasetçilerimiz, bu 5 rakamına çok bayılır.
            1991 seçimleriydi. Süleyman Demirel’in muhteşem geri dönüşü vardı. Akhisar’da tütüncüye seslendi: “Bunlar ne veriyorlarsa, 5 bin lirada benden” Beş rakamı uğurlu gelmişti Demirel’e ve Manisa’da parsayı toplamıştı.
            Memur ve emekli zammına 5 daha benden uygulaması, bakalım iktidarın işine yarayacak mı? Bekleyip göreceğiz.
            Netice itibarıyla; pahalılıkla ilgili olumlu bir gelişme yok hayatımızda. Seçim atmosferine de girdik. Daha fazla bir şey beklemek, artık mümkün değil. Asıl hikâye, seçimden sonra yaşanacak. Kim kazanırsa kazansın, bir şey fark etmeyecek.
            Ha diyeceksiniz ki seçime kadar ne olacak?
            Şu olacak; rakamların dansı devam edecek. Ya rakamlar oynatacak, ya da?
            Hadi orasını tahmin etmeyeyim. Zira sözün arkası kiraz bahçesi..

Bu yazı 437 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum