Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Mustafa'ya Kitap Okumak

05 Haziran 2021 - 15:19 - Güncelleme: 05 Haziran 2021 - 15:22

İtibar ettiğim bir halk deyimidir, ‘Gök kubbenin altında neler var neler.’ Gerçekten her insanın, her ailenin bir hikâyesi mutlaka var. Kimisi hüzünlü, kimisi acı, kimisi dramatiktir. Börezli Mustafa Özer’in hikâyesi, onlardan sadece birsi. O hikâyenin içinde acı var, ıstırap var, elem var.
            Onun hayatını değiştiren olay, 1996 yılının bir ağustos günü meydana geldi. Kullandığı motosiklet devrilince altında kaldı. Boyun ve sırt bölgesinden kahredici darbeler aldı. Omurilik zedelenmiş, vücudun boyundan aşağısı tutmuyordu. Yapılan ameliyat bir netice vermemiş. Fizik ve rehabilitasyon tedavileri de çare olmamıştı.
            Bunun anlamı yatağa mahkûmiyetti. Mustafa o mahkûmiyeti tam 25 yıldır yaşıyor. Ayaklar çalışmıyor, kollar tutmuyor. Yedirirlerse yiyiyor, içirirlerse içiyor. Babası yıllarca, büyük mücadele vermiş oğlu için. Anne Hatice Özer ve baba Mehmet Özer, 25 yıldır aman demeden Mustafa’ya gözü gibi bakıyor.
            Hafta içerisinde, tanıdığım bu ailenin evine misafir oldum. Beni yazılarımdan tanıyan Mustafa, müthiş sevinç duydu. Onun dramını görünce, yüreğimde fırtınalar koptu. Gök kubbenin altında neler varmış dedim kendime. O an karar verdim. Mustafa hem bizim ve hem ulusal basının, gündemine düşmeli dedim.
            Ali Taha’ya durumu anlattım. Köye gideceğiz ve Mustafa’nın hikâyesini haber yapacağız dedim. Torunum Cemre, konuşmaları dinleyince yerinde duramadı. 8 yaşında bir çocuğun, masum duygularıyla haykırdı: “Dede! Ben de gitmek istiyorum. Mustafa Amcaya kitap hediye etmeliyim.”
            Felçli Mustafa’yı 25 yıldır, yaşatan nedir biliyor musunuz? Kitap sevgisi. Kitapla hayata tutunuyor. Ama elleri çalışmadığından kitabı tutamıyor, sayfaları çeviremiyor. Birisinin mutlaka, yardım etmesi gerekli. Baba Mehmet Özer, oğluna güzel bir tabla yapmış kendi elleriyle. Kitap tablaya konuyor, okuduğu her sayfa babası tarafından çevriliyor. Bunlar toprakla uğraşan insanlar. Bu okuma her zaman mümkün olmuyor.
            Haber için köye gittiğimizde, Mustafa sevinçten deliye döndü. Müthiş derecede Türkçe konuşuyor. Kitaplarını ve kitaplığını gösteriyor. Bir gün inşallah ellerim tutacak, buna inanıyorum diyor.
            Cemre hediye kitap setini Mustafa amcasına uzattığında, o haliyle belki de dünyanın en mutlu insanı gibiydi.
            Mustafa bugün 60 yaşında ve 25 yıldır yatakta. Ancak kitapla hayatını anlamlandırmaya çalışıyor. Benim için geç kalınmış bir habercilikti bu. Olsun yine de farkına varmak ve onları manen desteklemek adına, güzel bir iş oldu.
            Mustafa Özer’in ailesi devletten bakım ücreti alıyor. Kendisi de Bağ-Kur’dan malulen emekli olmuş. Onun bütün derdi elleri. Bir çalışsa elleri, sayfaları kendi açabilecek, kitap kokusunu ruhunun derinliklerine çekebilecek.
            Mustafa’ya söz verdim. Belli aralıklarla geleceğim ve sana kitap okuyacağım dedim. Yaşadığı sevinci kelimelerle anlatamam. Yürek enginliğine sahip olanları da, böyle bir okumaya buradan davet ediyorum.
            Çünkü Mustafa’nın morale ve manevi desteğe ihtiyacı var…

Bu yazı 953 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum