Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Kur'an'ın Hükmü Gerçekleşecektir

19 Ekim 2023 - 18:02 - Güncelleme: 19 Ekim 2023 - 18:07

Filistin’de insanlık dramı yaşanıyor. Tarihin kaydettiği en büyük vahşete tanıklık ediyoruz. İsrail’in dizgin tanımaz katliamı tüyleri ürpertiyor. Sadece bu kadar değil vahşet adına yaşadıklarımız. Başta Amerika olmak üzere, neredeyse tüm dünya yaşananlara destek veriyor.
            Böyle gitmez, böyle gitmemeli.
            Kur’an’ın bu vahşetle ilgili, mutlaka söylediği bir şeyler olmalı. Bunu anlatmak istiyorum.
            Şu ayete dikkatinizi çekmek isterim:
            “İsrailoğulları için kitaplarına şu kararımızı koyduk:’ Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracak ve çok büyük üstünlük elde edeceksiniz.’ ” (İsra–4)
            Bu ayetin devamında yaşanacak olanlar, şöyle ifade edilmiş:
            “Birincisinin vakti gelince savaş gücü yüksek kullarımızı üzerinize salacağız., evlerinizin içine kadar girecekler, Bu gerçekleşmiş bir sözdür.” (İsra–5)
            Süleymaniye Vakfı Kur’an mealinde, ayette geçen, ‘Bu gerçekleşmiş bir sözdür’ hükmüyle ilgili olarak şu bilgiler verilmiş:
            “Kral Yehoyakim zamanında Babil Kralı Nabukadnezar (Bühtünnasr) Kudüse girerek kralı emri altına almış, pek çok insanla birlikte mabedin değerli eşyalarını götürmüştür. Üç yıl sonra kralın isyan etmesi üzerine, 597’de Kudüs’e ikinci defa giren Nabukadnezar, bu defa mabedin kalan eşyalarıyla birlikte yeni kral Yehoyakini Babil’e götürmüş, onun yerine Tsedikayı kral yapmıştır. On yıl sonra Tsedikanın saltanatında Nabukadnezarın üçüncü kez Kudüs’ü kuşatmasıyla korkunç bir açlık baş göstermiş, nihayet şehir düşmüş, mabed, saray ve genel olarak Kudüs ateşe verilmiş, duvarlar yıkılmış ve halkın bir kısmı sürgün edilmiştir.”
            Buradan şunu anlıyoruz. Allah İsrailoğullarına iki defa imkân veriyor. Ancak onlar Allah’a verdikleri sözü tutmuyorlar ve fesat çıkarıyorlar. Bunun ilki MÖ 539’de gerçekleşiyor ve cezaya muhatap oluyorlar.
            İsra–5 ayetinde; “Savaş gücü yüksek kullarımızı üzerinize salacağız” ifadesinde bahsedilen, Nabukadnezar komutasındaki Babil ordusudur. Ölenlerin dışında çoğunluğu Babil’e esir olarak götürülmüştür.
            Daha sonra Pers kralı Koreş, Nabukadnezar’ı mağlup edince, İsrail oğullarından bazı isimleri Kudüs’e geri göndermiştir. Bu isimler arasında Üzeyir de vardır. Taş taş üstünde kalmamış Kudüs’ü görünce, Üzeyir çaresizlik içinde şöyle demiştir. Bu olayı Kur’an şöyle anlatıyor:
            “Şu kişiyi de düşündün mü? Tavanları çökmüş ve duvarları tavanlarının üzerine yıkılmış bir kente uğramıştı da ‘ALLAH ÖLÜMÜNDEN SONRA BU KENTİ NASIL DİRİLTECEK’ demişti.” (Bakara–259)
            İlgili ayetler İsrailoğullarına iki kere üstünlük verileceğini, sözlerini tutmadıkları için iki kez de cezalandırılacaklarını haber veriyor. Bunun ilki yukarıda anlattığımız şekilde gerçekleşmiştir. Kur’an yaşananları tafsilatıyla anlatmaktadır.
            Kur’an bilgisi ışığında, bugüne yaklaşmak istiyorum. İsrailoğullarının ikinci hükümranlık dönemi için, Kur’an şu bilgiyi veriyor:
            “Sonra sizi bir kere daha diğerlerine üstün kılacağız, mallar ve evlatlar vereceğiz, askeri gücünüzü daha da arttıracağız.” (İsra–6)
            Allahın bu vaadinin bir gerekçesi vardır. Bunu yine Kur’an’dan öğreniyoruz:
            “İyi davranırsanız, iyiliği kendiniz için yapmış olursunuz. Kötü davranırsanız, kötülük kendinize olur. İKNCİ TEHDİDİN ZAMANI GELİNCE, YÜZÜNÜZÜ KARA ETSİNLER VE O MESCİDE (Beyti Makdis)  İLK GİRENLER GİBİ GİRSİNLER VE HAKİMİYET KURDUKLARI HER ŞEYİ YAKIP YIKSINLAR DİYE (Güçlü kullarımızı tekrar üzerinize salacağız)” (İsra–7)
            Allahın vaadi 2500 yıl sonra gerçekleşti. 1948’te devlet kurdular. Her yönüyle güç ve kuvvet kazandılar. Peki buna karşın, Allah’ın onlardan istediklerini yerine getirdiler mi? Getirmediler. İki yönüyle getirmediler ve Kur’an’ın ifadesiyle cezayı hak ettiler.
            Birinci yönüyle, Kur’an’daki ISR kavramına müthiş bir muhalefet gösterdiler. Bu muhalefet, Muhammed Aleyhisselamın Nebiliğini inkârdı. Konuyla ilgili şu ayete dikkat kesilelim:
            “Allah nebilerinden söz alırken şöyle demişti:’ size kitap ve hikmet veririmde elinizdekini tasdik eden bir resul gelirse kesinlikle ona inanacaksınız ve destek vereceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? BU ISR’I YÜKLENDİNİZ Mİ? Onlar kabul ettik demişlerdi. Allah: ‘SİZ BUNA ŞAHİT OLUN, SİZİNLE BERABER BEN DE ŞAHİDİM’ demişti. Bundan sonra sözünden dönenler, YOLDAN ÇIKMIŞ OLURLAR..’” (Ali-i İmran- 81 ve 82)
            İlk yoldan çıkan İsrailoğulları oldu. Muhammed Aleyhisselamı inkâr ettiler. Yerine Mehdi inancını geliştirdiler. Son katliamlarını ne diye yapıyorlar: Mehdi gelecek diye..
            İkinci yönüyle; Müslümanlara yaptıkları zulüm yüzünden cezayı hak ettiler. Gazze’de bugün yaşananlar, insani hiçbir kelimeyle ifade edilemiyor.
            Netice itibarıyla İsra–7 ayetindeki hükmün gerçekleşmesini bekliyorum:
“İKİNCİ TEHDİDİN ZAMANI GELİNCE, YÜZÜNÜZÜ KARA ETSİNLER VE O MESCİDE (Mescidi Makdis) İLK GİRENLER GİBİ GİRSİNLER VE HÂKİMİYET KURDUKLARI HER ŞEYİ YAKIP YIKSINLAR DİYE (Güçlü kullarımızı göndereceğiz.)”

Bu yazı 679 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum