Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

İmza Günü

04 Şubat 2023 - 16:32 - Güncelleme: 04 Şubat 2023 - 16:32

Gördes’in tarihi köklerinden gelen, müstesna bir özelliği var. Bu şehrin insanları, münevver bir yapıya sahiptir. Okumuşu, okumamışı ve cümlesi devasa bir kültürü ve geleneği yaşatır. Bugün hala, o yapısından bir şey kaybetmiş değildir.
            Nüfusu küçüktür amma keyfiyeti ve kültürel değeri, büyük nüfuslu şehirlerden kat be kat üstündür.
            Gerek nüfus yapısı ve gerekse asırlardır devam ettirdiği halıcılık sanatı, bu münevver yapıda öncelikli olarak etkili olmuştur. Halı bir sanat eseridir. Ruh halidir, parmaklarda hünerdir, beyinlerde ustalıktır. Kaç türkü, böyle yakılmıştır. Kaç mani böyle söylenmiştir. Kaç deyiş böyle ifade edilmiştir.
            20yy’da Gördes, Avrupa’ya açılan bir kapı idi. Halıcılık sanatı, şehri ve insanını dünyaya tanıtmıştı. 1908 yılında Kadayıfçı ailesi, Brüksel’de halı sergisini boşuna açmamıştı. Saraya giden Gördes halıları, hala özelliğini koruyor.
            Milli Mücadelede bu münevver halk kitlesi, destansı bir mücadele verdi. Yunan en büyük zulümlerini, Gördes’te gerçekleştirdi.
            Cumhuriyetin ilk yıllarında, Bab-ı âlinin ünlü isimleri Gördeslilerdi. İlk gazeteciler, Gördesli Hakkı Tarık Us ve kardeşi Necati Asım Us idi. Gördes Kuvvayı Milliye reisi Hacı Ethem, Darülfunun mezunuydu. 2. Dönem TBMM Saruhan mebusuydu. Gazetelerde yazılar yazardı. Her yazısının sonuna şöyle not düşerdi: “Yanık yurtların imarı için çalışan Saruhan mebusu, Hacı Etem.”
            Sonraki yıllarda, “Size taş atana, siz kitap atın” diyen Mustafa Nail Akçiçek’i ve yazılarını unutmak mümkün mü?
            Gördes’in yazmaya, okumaya meraklı çocukları, tarihi mefahiri devam ettirmeyi başardılar. Çünkü kitap, bu çocukların mayasında vardı.
            Son 50 yılın, Gördesli çocuklarına bakalım. Kitaplarına, yazılarına nazar edelim.
            Bir Yurdun Güvenen geçti hayatımızdan. Edebiyat, tarih, araştırma yazılarıyla tarihe not düştü.
            Ayşe İlker akademisyenliğinin yanında, hikâyeciliği ile dikkat çekti. Türk hikâyeciliğinde çığır açan kitapları yayınlandı.
            Dr. Sami İlker, hekimliğinin yanında kültür ve sanata meftun olduğunu eserleriyle, yazılarıyla ortaya koydu.
            Kazım Germiyanoğlu; tarih ve inceleme yazıları hep dikkat çekti. Ancak romancılığı ile bizi gururlandırdı.
            Emine Ataman Koç, Kıranköyümüzün bağrından çıkıp, dünyaya açılan bir pencere oldu. Yazılarıyla, kitaplarıyla sadece şehrimize değil, ülkemize ışık saçıyor.
            Yeni kuşak Gördeslilerde, müthiş isimler var. Kitaplarıyla bizi gururlandırıyor.
            Ahmet Büke, Türk hikâyeciliğinde yeni dönemin en göze batan ismi oldu. Hikâye kitapları elden ele dolaşıyor.
            Cüneyt Aybey şiir kitaplarıyla bize keyif veriyor.
            Eğitimci Mustafa Ali Öztürk’ün kitapları övgüye layık eserler.
            İsmail Aybey, edebiyat dünyamızda yıldızı parlayan isimlerden.
            Âcizane Gördes’in bu kadim mefahirine, 40 yıldır eşlik ediyorum.
            Gördes’in birbirinden kıymetli yazarları var. Birbirinden kıymetli kitapları var.
            Yeni çıkan “Biraz Tefekkür” kitabı için bir imza günü tertipledik. Belediye Kültür Sarayındaki gecede, kalabalık ve nezih bir ortam vardı. Gördes’te böyle etkinliklerin olması kadar güzel bir şey olabilir mi?
            Bu gecede bizi yalnız bırakmayan münevver hemşerilerime, ne kadar teşekkür etsem azdır.
            Benim için, kitabıma gösterilen ilgiden daha fazlası vardı bu gecede. Gördes’in tarihi mefahirini devam ettiren bir isim olmam yönüyle, imza gününde duygu sağanağı yaşadım.  Gördes’in yazan, eser veren isimleri hep gözümün önünden geçti.
            Kitabıma gösterilen yoğun ilgi ve imza günündeki anlamlı katılım için hemşerilerime teşekkür ediyorum.

Bu yazı 494 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum