Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Gördes'in Nüfusuna Ne Oldu?

12 Şubat 2021 - 12:44 - Güncelleme: 12 Şubat 2021 - 12:50

Ülke nüfusunun, son rakamları açıklandı. İl, ilçe, köy mahalle, kadın erkek ne kadar nüfusumuz var, detaylı biçimde ortaya çıktı. Elbette dikkatimiz, yaşadığımız şehre çevrildi. Gördes’in nüfusunu, öncelikli olarak merak ettik. Bunun sebebini, elbette herkes biliyor bu ilçede. Çünkü nüfus olarak eriyoruz.
            Şüphesiz bu yüzden; ne kadar eridik diye, merak edip rakamlara baktık.
            Nüfusumuz 27363 olarak açıklanınca, yine derin düşüncelere daldık. İki yıl önce 28 binin üzerinde idik. Yine hızlı bir kayıp yaşamışız. Hızla kilo kaybeden bir insanın, ciddi rahatsızlıkları var demektir. Acilen hekime gitmesi gerekir.
            Bizim nüfus kaybımız, aynen böyle bir şeydir. Ancak bir hekime gidemiyoruz. Kader gibi bir şey mi? Bir şeyler yapamaz mıyız? Bu ve benzeri soruları, bu şehirde soran çok az insan var.
            O az sayıda kaygılı insanların, belki de başında geliyorum. Yaklaşık 40 yıla dayanan sürede, bu durumu yazıyor, yetkilileri uyarıyor, dikkat çekiyorum. Gördes’le ilgili bir kitap hazırlığı içindeyim. Geride kalan 36 yılın yazılarını taradım. Gördes’in geleceği ve nüfusuyla ilgili, neler yazmışım neler.
            Ancak kahırla söylemeliyim ki sesimizi duyan olmamış, kaygımıza ortaklık eden bulunmamış.
            Bugün nüfusu hızla eriyen bir şehrin derdi, yalnızca küçülmesi değildir. Çünkü Gördes; bir yandan nüfus olarak erirken, bir yandan da Manisa’nın en yaşlı ilçesi konumuna düşmüştür. Gelecek açısından, bu durum beni ciddi kaygılara sürüklüyor.
            Bunu anlatmak istiyorum.
            Ülkenin son 40 yılda yaşadığı, dev bir göç dalgası var. Kırsaldan şehre doğru yaşanan bu dalga, aslında modernleşme sürecinin bir sonucu. Bunun sebepleri, şu anda bu yazının konusu değil. Fakat vakıa bu. Gördes gibi şehirler, bu dalgadan en çok etkilenen yerleşim birimlerinin başında geliyor.
            Taa 1929 yılından itibaren, Gördes’ten şehir merkezlerine doğru yaşanan göç dalgasını, devirleri itibarıyla kaç kere yazdım. Ancak son 40 yılda bu dalga, daha hareketli ve çabuk hale geldi. İlçe merkeziyle beraber, köylerde büyük bir göç değil, göçük yaşandı nüfus olarak.
            Başta halıcılığın bitmesi ve tütünde yaşanan kırılmalar, birinci derecede etkili oldu. Çünkü Gördes’i Gördes yapan, halıcılık ve tütüncülüktü. Ardından arayışlar başladı. Zeytin, ceviz, salatalık üretimi devreye girdi. Ancak bütün bu üretimler, uzun zaman aldı. Dolayısıyla göç dalgasının önüne geçemedi.
            Toprakta mutlu olamayan insanlar, sadece kendilerini değil çocuklarını da düşünmek zorunda kaldı. Bir iş, bir sigorta olsun yeter anlayışı, her şeyin önüne geçti. Şehir merkezlerine doğru kimisi iş için gitti, kimisi okumak için.
            Bütün mesele; iş ve aş konusunda yoğunlaştı. Devletin kırsal bölgelere bakışı sınırlı kaldı. Bu bakış, dev göç dalgalarını önleyecek bir karaktere sahip değildi. O zaman geriye ne kalıyordu? Ya bu kadere boyun eğilecekti ya da şehrin insanları çaresini kendileri bulacaktı.
            Uzun yıllar bu şehir için, hep bugünleri gördüğüm için mücadele verdim. Bu gazetenin sayfaları, nice feryat ve uyarılarla doludur. Nikel madenine bunun için sarıldım. 20 yıl önce yaşananları düşünün. Keza Meslek Yüksekokulu inşaatına sarılırken, hep bugünleri gördüm.
            Bunca erimeye ve dalgaya baktığımda, şunu söyleyebiliyorum. Nikel ve Zeolit gibi maden işletmeleri ve Yüksekokul olmasaydı, Gördes’in nüfusu bugün kaç olurdu? Söyleyeyim, 20 bin civarında olurdu.
            Nüfusu ayakta tutmak için, sadece iş ve aş yeterli mi? Yeterli olmadığını nice toplantıda dile getirdim. Siyasileri, yetkilileri hep uyardım ve teşvik ettim. Mesela bu şehrin ulaşımı, kangren haline gelmiştir. Akhisar yolunu anlatmaya gerek var mı? Ya Salihli’ye gitmek? Tam bir işkence değil mi?
            O zaman, şu durum geçerli olmuyor mu? Gördes’e gelmek isteyenler, bir gün önceden kaygıya düşüyor.
            İkincisi, enerji sorunumuz var. Aydınlatma ile olmuyor. Sulanan araziler, hayvan çiftlikleri, yetersiz enerji yüzünden müthiş sıkıntılar çekiyor. Soruyorum o zaman; kim Gördes’e gelip, herhangi bir yatırımı yapabilir?
            Yıllarca hep iddia ettim, hep istikamet gösterdim. Bütün olumsuzluklara rağmen, göçü azaltabilecek imkânlarımız var dedim. Bunu yapabilmek için, birlik ve beraberlik içerisinde, siyasi bir temsil yeteneğimizin olmasını işaret ettim.
            Göç dalgasıyla birlikte, sadece sayımız azalmadı. Daha kalifiye insan gücünü de kaybettik. Bunun sonucu olarak; önünü göremeyen, yarını hesap edemeyen insanların söz sahibi olduğu, bir kasaba politikasına mahkûm olduk. Basit hesaplar, kişisel duygular, kasaba politikasının ana karakterini oluşturdu.
            Netice itibarıyla; olmadı olmadı..
            Bugün 27363 olan nüfus, daha da eriyecek. Bunu ileriki yıllarda hep göreceğiz.

Bu yazı 4075 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum