Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Fiyat-Makul Dengesi

26 Haziran 2022 - 16:17 - Güncelleme: 26 Haziran 2022 - 16:18

Bugüne kadar yaşamadığımız, sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Enflasyon yani hayat pahalılığı belimiz büküyor. Toplumun büyük kesimi, geçinebilme kavgası veriyor. Ekonomide bütün rakamlar, alt üst olmuş durumda. Enflasyon resmi rakamların çok üstünde, hayatımızı zorlaştırıyor. Pahalılık alış verişlerimizi zora sokuyor.
            Peki niye?
            Çok konuşuldu, çok söylendi. Ama işe yaramıyor. Bunları tekrarlayacak değilim. Ancak şunu söylemek zorundayım. Ekonomideki bu görülmemiş darboğaz, fiyat- makul dengesini yerle bir etmiştir.
            Bunu anlatmak istiyorum.
            Mal ve hizmet sektöründe, fiyatı belirleyen ve piyasayı canlı tutan temel faktör, fiyatın makul olmasıdır. Bu makuliyet, tüketicinin gelir düzeyi ile bire bir ilişkilidir. Gelir düzeyinin üstüne çıkan mal ve hizmet fiyatları, piyasanın ahengini bozar.
            Ekonomide istikrar dediğimiz gerçeklik, böyle bir şeydir.
            Ülkemizdeki hayat pahalılığı için, makul sözünü kullanamıyoruz bile. Zira ortada anormal bir tablo var. Fiyatlar yerinde durmuyor. Gün, ay birbirinden farklı geliyor. Bu şartlarda, mal ve hizmet sektörü kadar tüketici de şaşkın. Şu anda ticaret, ticaret olmaktan çıkmıştır.
            Toplumun büyük kesimi, sabit ve dar gelirlidir. Ayda 3 ile 5 bin lira arasında geliri olan insanlardan bahsediyorum. Memurlar bu sınıfın biraz daha üstündedir. Esnaf, yağında kavrulan bir kesimdir. Geniş sermayesi yoktur. Çiftçi, her yıla umutla sarılır. Ama şimdi umudu bile umut edemiyor. Gübre, ilaç, tohum fiyatları karşısında eli kolu bağlı. Hayvancılık kahırlı bir girdabın içinde boğuluyor. Yem fiyatlarıyla baş etmek mümkün değil. Ya akaryakıt fiyatları?
            Bu gerçeklik piyasanın balansını berbat etti. Satan sattığından, alan aldığından memnun değil. Fiyat- makul dengesinin yaşandığı yıllarda, taksitli satışlar olurdu. Mevcut şartlarda, artık imkânsız hale geldi. Yarınki fiyat bilinmez hale gelmişse, nasıl taksitli satış yapılır.
            Gördes niye durgun diye soruyoruz birbirimize. Gördes’in iktisadi şartlarını göz önüne getirdiğimizde, sorunun cevabını buluruz.
            Temel geçim kaynağımız tarım. Kiraz, bu yıl mevsim kurbanı oldu. Üretici büyük darbe yedi. Salatalık üretimi aşırı pahalandı. Üretici kaygılı. Toprağa gömdüğü parayı, çıkarabilir miyim diye düşünüyor. Esnaf 8 aydır keseden yiyor. Bununda elbette bir sınırı var. Çarşıda boş dükkânlar çoğalmaya başladı. Köylerdeki emekliler, Gördes’e gelmiyor bile. Maaşlarını yakınlarına çektiriyor. Tütüncü avansları çekti. Geleceğe umutla bakamıyor.
            Bir de piyasadaki fiyat- makul dengesinin, alt üst oluşunu ekleyin.
            İstikrarlı piyasa yıllarında, şubat ve mart ayında bu insanlar çarşıya gelirdi. Kiraz parasına, salatalık parasına, tütün parasına alış veriş yapardı. Esnaf da göğsünü gere gere satış yapardı. Bu yıl yaprak kıpırdamadı. O insanlar nasıl karnımı doyururum diye maişet derdine düştü.
            Ortalama mesafe şehirlerarası yolculuğa çıktığınızda, bilet fiyatı 300-500TL arasında değişiyor. Bu makul mü?
            Gıda fiyatları almış başını gitmiş. Aylık gelirinize göre, bu fiyatlar makul mü?
            Bir koltuk takımı 15–20 bin TL olmuş. Nasıl alacaksınız. Bu fiyatlar makul mü?
            Bir buzdolabı, bir çamaşır makinesi kaç para olmuş? Bu fiyatlar normal mi?
            Kasapa gidiyorsunuz. Fiyatlar karşısında düşünceye dalıyorsunuz. Makul fiyat kalmış mı?
            Düğün yapacaksınız. 250–300 bin lira aşağı yukarı bir rakam çıkıyor. Makullükten bahsedebilir misiniz?
            Bir araba 500–600 bin lira olmuş. Bırakın makullüğü, ne okkası ne terazisi kalmış fiyatların.
            Üniversitede çocuğunuz okuyor. Kazancınızı çocuğunuza gönderseniz, size bir şey kalmıyor. Makul fiyatlar eski devirlerde kalmış.
            Daha ve dahasını sıralamak elbette mümkün.
            Fiyat-makuliyet dengesi yerle bir olmuş bir ekonomide, daha ne kadar dayanabiliriz.
            Herkes bu soruyu birbirine soruyor. Bekleyip göreceğiz….

Bu yazı 654 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum