Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

FERİT!

29 Mart 2016 - 13:40

O Ferit idi. İsmiyle müsemma idi. Ne demekti Ferit? Kıyas kabul etmez, ölçüsüz ve üstün..
            Yaklaşık yarım asır önce, bir sevdaya meftun olup Gördes topraklarında yola çıktığımızda, ‘bende varım' demişti.
            Bir yürekti,  tartıya çıkaramazdınız.. Bu yüzden hiçbir yürekle kıyas edilmezdi.
            O sevdaya baş koymuşluğuna; hangi nispetle baksanız, karşınıza bir ölçüsüzlük çıkardı.
            Delikanlı demlerimizin heyecan ve coşkusuyla çıktığımız yolda; kıyas kabul edilmezliği ve ölçüsüzlüğü ile ‘Üstündü'.
            Çünkü o Ferit idi. Çünkü o bizim sevdamızın Feridi idi.

            Yıllar hızla akıp geçti. Çilelerle, kahırlarla, hüzünlerle ve bir yandan sevinçlerle, arzularla..
            Yaklaşık yarım asır sonra, hep beraber geriye baktık. İnancımızda, imanımızda, sevdamızda zerre miktar sapma olmamış. Ne haykırmışsak, ne söylemişsek hep hakikat çıkmış.
            Bu nasıl bir sevdaydı. Belki Kehkeşanları yakalamak istiyorduk, belki de yedi kandilli Süreyya'yı arıyorduk.
            Gördes toprağının mümbitliği, asaletinin kadimliği, bizim sevdamıza bambaşka bir renk vermişti.
            Öylesine bir araya gelmiş, birbirimizle öylesine bir olmuştuk ki anlatmak, yazıya geçirmek mümkün olmuyordu. Sadece yaşıyorduk. Yaşadıkça, tarihe miras bırakacağımız devasa bir eser inşa ediyorduk.
            Sevdamız birdi, kaygılarımız müşterekti, çilelerimiz aynıydı, sevinçlerimiz ortaktı. Hiçbirimiz ben olmadı. Hep biz olduk.
            Dostluk, arkadaşlık, yarenlikten öte ve kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir iş başarmıştık. Çocuklarımız oldu, torunlarımız oldu. Amma hepsi de o tarifsiz sevdanın varisi oldu.
            Ferit!
            Sen bu yazıyı okuyamıyorsun.
            Gencecik yaşta yola çıkarken; dağ gibi yüreğinle ben de varım diyen üç beş kişiden biriydin. 15 yaşımda beni ‘reis' yaptınız. Ama sende Ferit idin. İnancın kıyas kabul etmez, arzuların ölçülmezdi.
            Geçen yıl Necmi. Bu sene Ferit. Ve hikaye hep aynı: Kalp
            Yorulduk mu acaba? Bu kalpler bu sevdayı kaldırmıyor mu acaba?
            Ferit!
            Reis yazı başında. Seni yazıyor. Ama sen bunu ilk defa okuyamıyorsun.
            Haber vermeden bırakıp gidiyorsunuz. Benden habersiz bir iş mi çeviriyorsunuz. Hâlbuki hiç böyle alışkanlıklarımız yoktu bizim. Yoksa yeni bir düzen mi tutuyorsunuz öbür tarafta.
            Acılarımızın, çilelerimizin, sevinçlerimizin hepsi güzeldi. Ya bu ayrılıklar? Onları hiç düşünmemiştik. Onları hiç hesaba katmamıştık.
             Ve şimdi senin için yazarken, tarifsiz bir acıyla tuşlara basıyorum. Ve tuşların üzerine gözyaşlarım damlıyor.
            Diyorum ki bu ayrılık acısının bu kadar şiddetli olacağını bilseydim, hiç bu sevdaya baş koyar mıydım?
            Ferit!
            İlk siz sırt vermiştiniz, ilk siz sıraya girmiştiniz bu sevda yolculuğunda.
            Ve şimdi birer birer gidiyorsunuz. Yine ilk sırada siz varsınız. Biz de buradaki sırada saf tutuyoruz.
            Yolun başında helalleştiğimiz için, yeniden helalleşmeye gerek görmüyorum.
            Dualarım seninle.. dualarım seninle, dualarım seninle'..

Bu yazı 3173 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum