Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Bu Kadar Dolandırılmak Normal mi?

29 Ocak 2024 - 22:37 - Güncelleme: 29 Ocak 2024 - 22:38

         Telefonla arayıp, önce korkutuyorlar. Banka hesaplarınız terör örgütlerinin eline geçti diye. Zamk gibi yapışıyorlar. Korktuğunuzu anlayınca, üzerine benzin döküyorlar. Hesapta ne varsa aktarıyorsunuz. Belki 10 yıldır, bu hikâye devam ediyor. Normal vatandaşı geçtik, içlerinde profesörü var, yazar ve çizeri var, hâkimi savcısı var. Ve daha neler var.
          Resmi makamların dilinde tüy bitti. Yaptıkları uyarıları, sağır sultan bile duydu. Ama nafile. Her gün bir yenisini duyuyoruz. Bilgiden, hukuktan bu kadar uzağız anlayacağınız. Zerre miktar şüphelenmiyor, sorup araştırmıyoruz. Bu nasıl bir psikoloji.
          İnsanın bu tür olaylar karşısında, önce kendinden emin olması gerekir. Ama olamıyoruz bir türlü. Bu saha toplum psikolojisine ait olmalı diye düşünüyorum. Bilim adamları ne söyler merak ediyorum.
          Bu tür olayların anlaşılabilir bir tarafı var bence. Çünkü ülkemiz 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Üstüne bir de FETÖ eklendi. Toplumda ister istemez, gizli kaygılar ve korkular var. Dolandırıcılar bu korkuyu tetikliyor. Bence normal olmayan, bu tür dolandırıcılık olaylarının uzun süre devam etmesidir. Uyarılara kulak asmamak, yaşananlardan ders almamak, bilmem ki nasıl açıklanır.
          Bence asıl facia, aşırı kazanç uğuruna yaşanan dolandırılmalar. Pes dedirten, vay be demeden geçilmeyen acayip işler oluyor. Rakamlar dudak uçuklatıyor. Milyon dolarları telaffuz ederken, ağzımız açıkta kalıyor.
          Mesela sarraf yatırımcıları var. Elindekini avucundakini sarrafa yatırıyor. Yüksek kar vadiyle tabiiki Her sazan sarmalında olduğu gibi, sarraf önce yem atıyor. Eee tatlı paralar bunlar. Bu defa daha fazlasının takdim ediyorlar sarrafa. İş kemale erince, sarraf kepenk kapatıyor.
          Yetiş ey devletim diyen yüzlerce mağdur, adliye koridorlarına koşuyor. Ama kimse siz bu işleri yaparken kime sordunuz, yetili bir merciye danıştınız mı demiyor.
          Mesela Gümrük memuru var. Önce akrabalarından başlıyor sazan avlamaya. Sonra halka bir genişliyor, görmek ister. O da bir hikâye sunuyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. Hasar büyük, sonra sırra kadem basıyor. Eee nerede bu devlet, ne olacak bizim halimiz şarkıları başlıyor.
          Seçil Erzan olayı, cümlesinin cümlesi bir hikâye olarak karşımıza çıktı. Kanun, mevzuat bilmeyen futbol camiası, hangi hırslarla bu işe girmiş anlamak mümkün değil. Ortada bir fon var, dönen milyon dolarlar var. Tabii netice ve dolandırıldık feryatlarıyla nakarat hep aynı. Kurtar bizi devlet baba.
          Kardeşim sen bu fonun sorup araştırdın mı? Neyine güvenip milyon dolarları toka ettin. Peki bu paralar nerede kardeşim. Merak edip soran yok.
          Bir yanda şuuraltımızdaki korkular, bir yanda aşırı kar ve kazanç hırsı toplumsal psikolojimizi mahvetmiş. Normalliğimizi kaybettiğimizin resmidir bu.                                  

Bu yazı 445 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum