Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Bu İşin Sonu?

04 Kasım 2022 - 16:05 - Güncelleme: 04 Kasım 2022 - 16:07

Geçen yılın kasım ayında başladı bu hikâye. Aradan tam bir yıl geçti. Adına ister enflasyon, ister hayat pahalılığı deyin azgınlaşarak devam etti. Hayatımızın her zerresinde, bu pahalılık illetiyle karşı karşıyayız.
            TÜİK resmi rakamları açıklıyor. Ya hayatın içi nasıl acaba? Herkes kendi yaşadığı enflasyonu biliyor. Çünkü hesabını yapıyor. Vatandaş için de önemli olan bu rakamlar. Hayatı zorlaştıran, sabır gücünü azaltan, tevekkül duygusunu törpüleyen bir pahalılık bu.
            Kış kapıda bekliyor. Elektrik, kömür ve doğalgaz fiyatları uçmuş. Gıda fiyatları durmak bilmiyor. Görünen o ki çok daha zor bir kış geçireceğiz. Şüphesiz bu yüzden, kıştan bahara çıkabilen, kendini bahtiyar hissedecek.
            İş hayatım, gazeteciliğim halkla iç içe geçiyor. Nice dertler dinliyorum, nice sıkıntılara kulak veriyorum. Köylü, çiftçi, esnaf ve diğerleri her hafta yüzlercesi ile temasım oluyor. Konuşulmayanları, söylenmeyenleri, derin kaygıları benimle paylaşıyorlar.
            Cümlesinde ortaya çıkan soru şu: Bu işin sonu nereye varır?
            Sabırlı ve bir o kadar dayanıklı bir toplumuz. Böyle dönemlerde, bu hasletlerimiz hep ön plana çıkar. Bir yıldır sabrediyor ve dayanıyor halkımız. Fakat gözlemlerim, sınıra dayandığını haber veriyor.
            Ben memleketçi bir insanım. Benim için önemli olan, ülkemin dirliği ve birliğidir.
            Ancak bir yıldır azgın biçimde devam eden pahalılık, birliğimizi ve dirliğimizi zedeler noktaya gidiyor. Bu yüzden kaygılıyım. Alınan tedbirler, verilen vaatler bir işe yaramıyor. İnsanlar bu sebeple, bu işin sonu nereye varır kaygısına düşüyor.
            Zira bu şartlar, sürdürülebilir bir durum değildir.
            Parti muhabbetini hiç sevmem. Ülkeyi kimin yönettiği, benim için önemli değildir. Ancak nasıl yönettiği önemlidir. Ülke meselelerine böyle bakar, böyle nazar ederim.
            Vatandaşım bunu bildiğinden, hep netice alacak soru sorar ve ısrar eder. Mesela, bu işin sonu nereye varacak sorusuna, cevap bulmaktan yorulmuşumdur. Böyle durumlarda hikâye anlatırım, fıkra anlatırım.
            Yem borusu hikâyesi, onlardan bir tanesidir. Kalabalık bir gurupta anlattığımda, hem düşünceye daldılar, hem kahkahalarla güldüler.
            Hikâyenin ilk kaynağı, milattan önceye gidiyor. Kartacalı komutan Hanibal, atlarına yem vereceği zaman boru çaldırırmış. Atlar buna şartlanmış. Yem borusu çalınmadan yemezlermiş. Psiko-fizyolojide şartlı refleks dediğimiz vakıa bu. İvan Pavlov’un ünlü deneyinde, köpekleri yiyecek öncesi zil sesine şartlandırmasına benzer.
            Hanibal savaş için, gemilerini sefere çıkarmış. Çok sayıda at, bir gemide yolculuk ediyor. Yolun ortasında, bir hesaplama hatası yüzünden yem tükenmiş. Atlar açlıktan huysuzlanmaya ve tepinmeye başlamış. Hanibal, yem borusuna devam edin demiş. Sesi duyan atlar tepinmeyi bırakmış. Bekle, bekle yem gelmiyormuş.
            Tekrar tepinme, tekrar yem borusu böyle devam etmiş.
            Benzer hikâye, Osmanlı dönemi için de anlatılır. Bir Arabistan seferinde gemilerde atlar vardır. Yem tükenir. Çare yem borusudur. Sahile çıkıncaya kadar, işi yem borusuyla idare ederler.
            Pahalılık canımızı acıtıyor. Hayatımızı zorlaştırıyor. Aileleri kaygılandırıyor. Bu işin sonu nereye varır diye sormaya başlayınca, yem borusu öttürülüyor.
            Hani baharda, hani yazda, hani yılsonunda enflasyon düşecekti.
            Hani enflasyon bütün dünyada da vardı. Hani Avrupa bizden daha zor durumdaydı.
            Bunlar yetmezse, şunları verelim.
            Ne dedi Ticaret Bakanı Mehmet Muş: “Son yılları saymazsak, AK Parti döneminde enflasyon ortalaması yüzde 8–9 civarındadır.”
            Ne dedi Merkez Bankası başkanı Vahap Kavcıoğlu: “Son 10 günü çıkardığımızda, son bir ayda en az değer kaybeden para birimi Türk Lirası.”
            Daha çok şey yazabilirim. Ama yazmaya gerek görmüyorum.
            Yem borusuna alıştık tamam. Sahile kazasız, belasız çıkabilirsek ne ala. Ya çıkamazsak vay halimize..

Bu yazı 606 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Necat adalı
    1 yıl önce
    Sahile çıktık diyelim yiyecek bulacakmiyiz
  • Ali Suat Arancı/Alanya
    1 yıl önce
    Şu anda yem borusu çalıyor ama yiyecek bulmak çok zor kıymetli hocam.. İnşallah seçim sonrası güzel günler göreceğiz.. Kaleminize ve gönlünüze sağlık..