Kazım GERMİYANOĞLU

Kazım GERMİYANOĞLU

kgermiyanoglu@hotmail.com

Yangın-45

08 Mart 2019 - 14:29

-Evet, Millî Kuvvetlerimiz bir yandan da bu isyanlarla uğraşmak mecburiyetinde kaldı. Yunanlılara karşı kullanılan dört tümenden fazla kuvvet, cepheden çekilerek isyancılarla meşgul oldular. Biraz evvel de arz etmiş olduğum gibi ikinci Anzavur isyanı da, Çerkez Ethem Bey kumandasındaki kuvvetlerin de iştirakiyle Albay Kâzım Bey kumandasındaki kuvvetlerimiz,  Bolu-Düzce-Adapazarı'nda vuku bulan isyanlar Ali Fuat Paşa ile Refet Paşa kumandasındaki kuvvetlerimiz, Konya'da ve Batman'da çıkan isyanlar ise Ankara'dan gönderilen kuvvetlerimiz tarafından bastırıldı. Yozgat ve Zile'deki isyanları bastırmak üzere de yine Çerkez Ethem Bey vazifelendirilmiş ama bu isyanın bastırılması biraz zaman alacağa benzer. Hilâfet Ordusu adı verilen Kuva-yı İnzibatiye'nin saldırısı da püskürtülmüş, Garp Cephesi Kumandanı Ali Fuat Paşa'nın bizzat kumanda ettiği birliklerimiz de bu isyanı bastırmakla meşgul.
               -İstanbul Hükûmeti'nin işgalcilerle işbirliği içinde bulunması ve Anadolu'da isyanlar çıkarması, Millî Meclisimizin mücadele azmini daha da arttırmaktadır sanırım, dedi Hacı Ethem Bey.
-Evet, Büyük Millet Meclisinde bu isyanlara karışanları cezalandırmak için 'Hıyanet-i Vataniye Kanunu' adıyla bir de kanun çıkarıldı. İstanbul Hükûmeti'nin fetvalarına karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Hoca ile beraber birçok din adamımız da karşı fetva yayımlayarak;  Millî Mücadele Hareketimize destek oldular.
               -Allah yâr ve yardımcıları olsun. Millî Meclisin ve Millî Hükûmetin işi çok zor, dedi Müftü İsmail Hakkı Efendi.
               -Âmin, diyerek duvarda peş peşe donglayan saate baktı Mahmut Celal Bey ve devam etti:
               -İftara az bir zaman kaldı, sizleri kâfi miktarda bilgilendirdiğimi zannediyorum, sohbetimizi nihayetlendirelim arzu ederseniz, diyerek Hacı Ethem Bey'e baktı Mahmut Celal Bey.
               Hacı Ethem Bey:
               -Münasiptir Efendim, dedi.
               Mahmut Celal Bey, başını kaldırarak salonda bulunanları gözleriyle bir bir taradı ve tane tane konuşmaya başladı:
               -Türk Milleti ve İslâmiyet; vatanını, hayat ve namusunu bu elim mütecavizlerden temizlemek için kıyam etmiş, haklı davasını silâhı ile müdafaaya başlamıştır' Namert düşmanın, vilayetimizin her noktasını hemen tahliye etmedikçe silâhımızı elimizden bırakmayacağımızı ve müdafaa-i nefs emrinde doğacak feci neticelerden katiyyen mesul kalmayacağımızı bütün cihan bilmelidir. Şu mübarek Ramazan gününde tuttuğumuz oruçlar ve yapmaya çalıştığımız ibadetlerimiz hürmetine Cenâb-ı Hakk bu necip millete şan ve şerefini muhafaza ve müdafaa etmeyi nasip eylesin' Biz bu gece Hacı Ethem Bey'in misafiri olacağız. Yarın sabah erken saatlerde de hayırlısıyla kazanızdan ayrılıp Akhisar'ımıza doğru hareket edeceğiz. Hakkınızı helâl edin! Allah'a emanet olun kardeşlerim! Allaha ısmarladık!..
               -Güle güle gidin! Allah yolunuzu açık etsin! Sağolun! Varolun! sesleri arasında Mahmut Celal Bey, Kaymakam Hulusi Bey, Hacı Ethem Bey ve salonu dolduranlar sırayla salonu terk ettiler'      (DEVAM EDECEK)
                                                                                                   

Bu yazı 667 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum