Yaşar ATLI

Yaşar ATLI


Tiryaki Sözleri

08 Nisan 2016 - 15:53

Vecizeler, hikmetli sözler dimağın imbiğinden bin kere geçip beraberinde kocaman tecrübeler taşıyarak bize gelen söz hazineleridir. Her bir hikmetli sözün arkasında büyük bir tefekkür ve tecrübe yatıyor. Bu hazinelerden biri Cenab Şahabeddin'in (1870-1934) Tiryaki Sözleri adı altında topladığı kitabında yer almaktadır.
Kitapta 1817 vecize yer almaktadır. Kitabı hazırlayanlardan Orhan Köprülü bu süzme sözlerin hangi kaynaklardan mülhem olduğu, bunlardan ne kadarının Cenab'ın orijinal fikirlerini teşkil ettiğini bilemiyoruz, diyor. Kime ait olursa olsun artık bu sözler insanlığın ortak mirası olmuştur. Değil mi ki at binenin kılıç kuşananındır. Bu sözler de sahiplendiğimiz kadar bizimdir. Her faniye ait bu kabil sözleri okurken unutmamamız gereken bir şey vardır. Cenab Şehabeddin'den ödünç alarak söyleyeyim: Bizim hakikat dediğimiz beşeri hakikatlerdir, mutlak değil. Bu söz Şehabeddin'in sözleri için de geçerlidir. Bu sözlere katılmayabilirsiniz. İçlerinden yanlış olanları da olabilir. Ne de olsa beşerin ifade edebileceği ancak nisbî hakikatlerdir. Son olarak Cenab'ın Elhan-ı Şita şiirinden kar için kullanmış olduğu hoşuma giden bir ifadeyi yazıp sözlere geçmek istiyorum:
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyâz rîşe-i cenâh-ı melek gibi kar.
Dikkat edin, sözler tiryakilik yapmasın!
Ne bütün varını yiyip olmuş vardır, ne her fikrini söyleyip susmuş.
İnsana en güzel sıfatı "fani" diyen vermiştir.
Herkes başkasına hakikatte kendi layık olduğu muameleyi reva (uygun) görür.
İyi giyin ama dikkat et ki elbisen sana faik olmasın (senden üstün olmasın).
Çenesi düşmedikçe ihtiyarlar az söylerler: Hayat onlara sözün faydasızlığını öğretmiştir.
Avam yalanla avutanı hakikat ile korkutana tercih eder.
Mütevazi dediklerimizin çoğu gururlarını izhardan korkanlardır.
Avam en az anladığına en ziyade kuvvetle inanır.
Cemiyet bir saat gibi işlemeli, geri kalmak gibi ileri gitmek de bir kusurdur.
Ömründe hiç yalan söylememiş adama yalan söylemeğe hiç kimse cesaret edemez, herkesin yalana cüreti öyle adam bulunmadığı içindir.
'Kıyamet ne vakit kopacak" sualine bir müsamerede şu cevabı verdiler: 'Cenab-ı Hak kâinatı yarattığına nadim olduğu anda!"
Tekâmüle (gelişmeye) riayet her hususta lazımdır: Nur bile karşınıza birdenbire çıkarsa karanlıkta gördüklerinizi de göremez olursunuz.
Kadın erkekten aslan yüreği içinde kuzu itaati ister.
Her şeye gülmek delilik; hiçbir şeye gülmemek de akılsızlıktır.
Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin malikiyim kölesi değil. Fikirlerime karşı hiçbir taahhüdüm yoktur: İster değiştiririm, ister muhafaza ederim.
Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır: Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır.
Kadınların af edemeyecekleri yalnız bir kabahat vardır: İhtiyarlamak.
Sanemi (putu) bazıları tapmak ve bazıları taşa tutmak için ister.
Gariptir, ipeği yapan böcek değil de giyen kadın gururlanır!
Gençlik çabuk geçer, derler. Maalesef ilave edeyim ki ihtiyarlık da öyledir,
İhtiyarlamaktan korkanlar var; hâlbuki ihtiyarlamamaktan korkmalıyız.
Aslan yelesinde kehle (bit) aranmaz.
Biz ne dersek diyelim, son söz bu hayatta dilsiz ölümündür.
'İlaahire' (vesaire) sözünü pek severim, hafızamın ayıbını örttüğü için.
Kendi cehlini örtbas etmek için en müessir çare başkalarının cehlinden yüksek sesle şikayet etmektir.
Köyünün şivesini dilinden ve dininin damgasını yüreğinden hiç kimse bütün bütün atamaz.
İnsan için en büyük kuvvet kendisini olduğu gibi görebilmektir.
Bir kadın bir erkeğe: 'ahmak' mı dedi, "beni dilediğim yola getiremedin!' demektir.
Çok kere "iyi adam" ona deriz ki hiçbir şey yapmaz "ölü adam" demiş olsak belki daha doğru olurdu.
Vicdan, onu herkes yüreğinde taşımaz: Dilinde, midesinde ve hatta cüzdanında taşıyanlar vardır.
Çoğumuz sanırız ki beğenmediğimiz nispette ince zevkliyiz.
Hiç kimse ne tamamıyla olduğu gibi görünebilir ne tamamıyla olmadığı gibi. Riyakâr ona denir ki benliğinden sakladığı gösterdiğine galiptir.
Riyakârlık korkusu bazılarını kabalığa sevk eder.
Kendini beğenmişlerin nedametleri bile şişkin olur: Sanırlar ki hataları da kâinatı doldurmuştur.
Bazısının eli verir, gönlü vermez; bazısının da gönlü verir, eli vermez: İkisi de hasisliktir.

Bu yazı 1752 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum