Yaşar ATLI

Yaşar ATLI


Taoizm

21 Haziran 2019 - 18:42

Bu yazıya ‘Doğu hikmetin yurdudur' gibi büyük bir lafla başlamak istemiyorum. Hele Taoizm gibi bir şey yapması bir şey yapmamak olan, su gibi yumuşak olmaktan, boşluk gibi yok olup da var olan bir öğretiden bahsediyorsak hiçbir şeyden bahsetmeden bahsetmeliyiz. Hatta bunu ifade etmek için bir aforizma bile uydurabiliriz. Az konuşmanın fazileti hakkında ne kadar çok konuşulursa o kadar az konuşulmuştur. O halde bırakalım büyük bilge konuşsun.
Konfüçyüs, bir merasim hakkında kendisine danışmak üzere Lao Tsu'yi ziyarete gitmiş. Lao Tsu'nin şu sözleri büyük bilgeyi şaşırtmış:
'İyi bir tüccar, sanki deposu boşmuş gibi hazinelerini gizli tutar. Son derece saygın bir bilge, kendisinin aptal olduğunu ima eden yüz ifadesini ve zahiri tavrı üzerine alır. Kibirli davranışlarını, pek çok ihtiyacını, yapmacık elbiselerini ve aşırı önemi bir tarafa bırak. Bunlar senin kişiliğine hiçbir gerçek değer katmaz.'
Konfüçyüs, Lao Tsu'nin yanından ayrıldıktan sonra, onun nasıl bir kimse olduğunu öğrencilerine şöyle anlatmış:
'Biliyorum ki, kuşların uçmak için kanatları, balıkların yüzmek için yüzgeçleri, vahşi hayvanların koşmak için ayakları var. Ayaklar için tuzaklar, balıklar için ağlar, kanatlar için de oklar vardır. Fakat ejderhaya gelince, onun rüzgâr ve bulutlar üzerinde nasıl göğe yükseldiğini bilmiyorum. Ben Lao Tsu'yi gördüm. Ben bugün bir ejderha gördüm.'
Taoizm ismini 'yol' anlamına gelen Tao'dan almıştır. Eski Çinliler Taoizm'den, Tien Tao (Göğün Yolu) diye söz etmişlerdir. Belirgin bir sistem olarak Taoizm'in kurucusu Lao Tsu'dir.
Çin filozoflarından birisi olan Lao Tsu, MÖ 604'te dünyaya gelmiş. İhtiyar bilgin, filozof veya yaşlı üstat anlamında Lao Tsu ismi ona sonradan verilmiş bir lakaptır.
Lao Tsu'nin fikir sisteminin temelini Tao mefhumu oluşturur.Tao dediğimiz asıl Tao değildir. O değişmez. Adı da olmaz. Lao Tsu, Tao'yu yumuşak olmasına rağmen her kuvveti yenen suya benzetmiştir. İnsan da Tao'ya benzemeye çalışmalı; iş yapması iş yapmaması, çalışması çalışmaması gibi olmalıdır. Bu düşüncesini, Çince bir terim olan ve Taoizm'in ülküsü haline gelen wu wei, yani 'iş yapmamak' prensibi ile açıklamıştır. Buna göre insan dünya nizamına uyarak yaşamalı, gayret sarf etmeksizin Tao'nun kanunlarına tabi olmalıdır.
İyi olan şeyler suya benzer. Su her şeye uyar, hiçbir şeye direnmez.
Dünyada hiçbir şey sudan daha yumuşak ve güçsüz değildir. Ama sert kayaya karşı ondan iyisi yoktur. Bu gerçeğe kimse karşı çıkamaz. Zayıf güçlüyü yener, yumuşak sertten üstündür. Dünyada herkes bunu bilir. Ama uygulamaz.
Yeni doğan insan yumuşak ve zayıf olur. Ölünce sert ve gergin olur. Bitkiler ve canlılar yaşama yumuşak başlar, ölünce kururlar. Sertlik ve kuruluk ölüme eşlik eder. Yumuşaklık ve zayıflık yaşama eşlik eder.
Otuz çubuk, tekerleğin ortasında birleşir, aralarındaki küçük boşluk tekerleği döndürür. Çamurdan yapılan çanak, işlevini, çevrelediği boşlukla görür. Bir odanın duvarlarına kapı ve pencereler yapılır. Fakat asıl iş gören odanın boşluğudur. Bütün birleşen öğelerin yararı vardır. Fakat işlevi gören boşluktur.
Lao Tsu, ahlaki prensiplere ve fazilete de büyük önem vermiştir.
Taoizm'de beş ahlaki prensip ve on faziletten söz edilmektedir. Ahlaki prensipler; insan öldürmemek, alkol almamak, yalan söylememek, hırsızlık ve zina yapmamaktır. On fazilet ise ataya, evlada yaraşır şekilde saygı göstermek, imparatora ve öğretmenlere saygı göstermek, bütün yaratıklara şefkat göstermek, sabırlı olmak ve yanlışı tasvip etmemek, kendini fakirlere yardıma adamak, köleleri serbest bırakmak ve ağaç dikmek, kuyular kazıp yollar yapmak, cahilleri eğitmek ve refahı artırmak, kutsal kitapları incelemek ve tanrılara uygun takdimeler sunmaktır.
Başkalarını bilen bilgilidir. Kendini bilen aydınlanmıştır. Başkalarını yenen güçlüdür. Kendini yenen kuvvetlidir. Sahip olunanla yetinmek zenginliktir. 

Bu yazı 1241 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum