Kamyon Edebiyatı

Kim demiş halkımızın bir edebiyatı yok. Halkımızın en kallavisinden nev'i şahsına münhasır bir edebiyatı var. Arabaların özellikle de kamyonların önüne ve arkasına yazılan bi dünya kadar edebiyat var. Hatta bu hususta edebiyat, sosyoloji ve ilahiyat alanında tezler bile hazırlanabilir. Hatta ve hatta günün birinde bu konuda bazı üniversitelerde kürsü kurulursa hiç şaşırmam.  
İnsanımız acılarını, hüzünlerini, sevinçlerini, aşklarını, hayata bakışlarını kısa cümlelerle arabalarına yazarak ifade etmişler. İnsanımızı inceleyen her bilim dalı, insanımızın bu güzide edebiyatına bigâne kalamaz. Elbette buna bir isim de bulmak gerekecek. Kamyon Edebiyatı aklımdan ilk geçen isim. Başka isimler de düşünülebilir.
Özellikle kamyonların arkasına, kasanın altına yazılan bu yazıları her defasında merakla okurum. Herhalde bu yazıların pek çok meraklısı var ki bundan birkaç yıl önce bu yazıların trafikte dikkati dağıttığından dolayı yasaklandığına dair bir haber dinlemiştim. Fakat kararın yürürlüğe girip girmediğini bilmiyorum.
Kısa ve öz olan bu ifadelerin taşıdıkları manadan daha ziyade çağrıştırdıkları ve daha da önemlisi her birinin ince bir zekânın mahsulü olması çok önemli. Zaten sanat da çağrıştırdıklarıyla sanat değil midir? Sözü uzatmadan sizleri Kamyon Edebiyatıyla baş başa bırakıyorum. İyi okumalar.
* Akıllı ol evlat!
* Anılar da anlamsız.
* Ben bi düşüneyim.
* Benim için ağlama, gözlerinden olursun.
* Vıdı vıdı etme, geçeceksen geç.
* Rüzgâr af dilese bile dal kırıldı bir kere.
* Yaprak dalından kopmuş bir kere rüzgara gerek yok.
* İstersem geçerim ama mazot pahalandı.
* Heveslenme tadı kalmadı.
* Zehir bile parayla mutluluk bedava olur mu?
* Yaşımı sorma yaşamadım ki.
* Havan kime yabancı.
* Vur hançeri sineme bırak yaram kanasın, fazla inme derine çünkü orda sen varsın.
* Yetişemezsen el salla.
* Güzellik geçici ise senden niye geçmemiş.
* Biz aşka baba dedik o bizi yetim bıraktı.
* Güzelliğinin zekâtını vereceksen bana ver ben fakirim.
* Yan sanayi değil, orijinal Of'lu.
* İşte geldik gidiyoruz şen olasın Halep şehri.
* Esrarlı gözler.
* Seni uzaktan severim ruhun duymaz.
* Miras değil alın teri.
* Rahmetli de sollardı.
* Geeç, dayın kurban olsun.
* Muhatabım değilsin.
* Dır dır etme.
* Beni izleme ben de kayboldum.
* Aslana adres sorulmaz.
* O iş tamam abi!
* Aramasın artık gözler, o şimdi asker.
* Baba yorgun sen geç.
* Sataşma baba yorgun.
* Babam sağ olsun.
* Büyüyünce TIR olucam.
* Kalbinde yer yoksa bagajda da giderim.
* Darende Gürün sürün Allah'ım sürün.
* Bir sen değil âlem hasta.
* Çilemse çekerim, kaderimse gülerim.
* Eğer bu yazıyı okuyabiliyorsan, çok yaklaşmışsın demektir.
* Herkes sevdiği kızı alsın.
* Karayollarında değil, senin kollarında öleyim.
* Kızın gülüşüne, kışın güneşine aldanma.
*Mazda, huzur namazda
* Mecburum geçmeye.
* Para bende bundan sonra kıro olucam.
* Selvi boylum al yazmalım.
* Sen sus, birikimin konuşsun Tinselgül.
* Vatan için gidiyorum senin için döneceğim.
* Yürü be koçum kim tutar seni?
* Maşallah de!