Yaşar ATLI

Yaşar ATLI


Etek Sarı Sen Etekten Sarısın

03 Ağustos 2019 - 20:03

Âşık Veysel 'Türküz, türkü çığırırız' diyor. Nasıl çığırmayalım ki. Türkü Türkîdir.  Yani Türkiyeli.
Milletimiz aşkını, yiğitliğini, melalini, heyecanını, ayrılığını, hasretini, acısını ve tatlısını hep türkülerle dile getirmiş.
Türküler o kadar hayatın bağrından çıkıp geliyorlar ki türkü söylemenin ve çığırmanın ötesinde türküleri yakmışız. Bizi bizden alıp tekrar bizi bize getiren, içimizi eriten, teselli veren, yüreğimizi kabartan türküler, bizi yakan türküler. Nasıl yakmasın ki. Sarı Gelin gönlümüzü çelmiş, Mihriban'ın sarı saçları deli gönlümüze bağlanmış, yârin kirpikleri ok ok olmuş bağrımıza saplanmış, Nemrudun Kızı bizi yakmış, Karadeniz'de yârin sırtındaki sepetin hamalı olmuşuz. Ordunun derelerinden sular içmiş, oy dereler dereler neler bilirim neler demiş, Evreşe'nin dar yollarından geçmiş, Belen kahvesinde Bay Mustafayla dama oynamışız. Sivas ellerinde sazımız çalınmış, Erzurum çarşı pazar gezmiş, Urfa'da Kazancı Bedih olmuşuz. Antebin kal'asına fermanımız asılmış, Çanakkale içinde vurulmuş, Yemen'e gidip bir daha dönmemişiz. Ya ben ağlamayım kimler ağlasın.
Ulu ozanlar, âşıklar; pîr elinden bade içmiş, bir dergâhta çiğ iken pişmiş, derken kendinden geçmiş, gönülden gönüle giden yolu keşfetmiş, kimi Köroğlu olmuş, kimi Karac'oğlan, Âşık Veysel, Fahri Kayahan, Mahzuni Şerif, Neşet Ertaş, Zara olmuş. Hep bizim türkülerimizi çığırmışlar. Şairin; 'altlarında imza yok ama/ İçlerinde yürek var' dediği türkülerimizi.
Türkülerdeki saflığı, sadeliği, doğallığı, essahlığı gören şair bakın bunu nasıl dile getiriyor:
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,
Ayak seslerinden tanırım.
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım.
Neden bizde roman yok sorusuna; 'bizim romanımız, türkülerimizdedir' diyen Yahya Kemal herhalde türkülerdeki yaşanmışlığa, tecrübeye, irfana, derinliğe, vüs'ate dikkat çekiyor.
Türkülerin derununa ve esrarına bi-hakkın vâkıf olunamayacağına dair fi tarihinde okumuş olduğum şu paragraf herhalde bu minvalde söylenebilecek son söz olsa gerek.
 Haydi, ey musiki tarihçileri, etnomüzikologlar, sosyal psikologlar, lisaniyatçılar, eğitimciler, her fincana bir kulp uydurmakta yekta hünerler gösteren sosyologlar, mütefekkirler, allameler, kerem edin de 'Gönlüme bir ateş düştü / İçinde yar da yandı' türküsünün mazmununu şerh edin ki, her dinleyişte bizi bu toprağın derinliklerinde saklı girdaplara doğru çeken müşkül muammalardan azade kalalım.
Eliniz değmişken 'Her gördüğüm sanmak seni / Senden midir, benden midir' mısralarının ardındaki yüreği dahi ayan edin; size istediğiniz kadar zaman ve imkân verelim, 'Dağlara lale düştü / Güle velvele düştü' sözündeki 'velvele'yi tefsir buyurun. Maşukun, 'Kirpiği kaşına değdiği zaman' neler olur; anlatın da dinleyelim. Sevdiğine, 'Sen yağmur ol ben bulut / Maçka'da buluşalım' diye akıl almaz işmarlar çakan adamın bir benzerini gördünüz mü ömrünüzde; 'Mah yüzüne bir nikab çek / Ben yandım el yanmasın' diye feryad eden adamın 'ne gördüğünü' tasavvur edebilir misiniz; 'Bir yanım kurt kuş yemiş / Bir yanım bihaberdir' siteminin sahibi hangi dertten muzdariptir sizce?
Barak, bozlak, peşrev, mugam, zeybek, hoyrat, deyiş gibi ezgisine göre türleri olan türküler yöresine göre de isim almışlar. Arguvan türküleri, Sivas türküleri, Karadeniz, Kerkük, Azerbaycan, Rumeli, Ege.
İşte farklı yörelerimize ait birkaç türküden birer kuple.
Altın Hızma
Altın hızma mülâyim
Seni Hâk'tan dileyim
Yaz günü Temmuz'da
Sen terle ben sileyim.
Gün gördüm günler gördüm
Seni gördüm şâd oldum.
 
Çayelinden Öteye
Çayelinden öteye gidelum yali yali
Arkandaki sepetin ben olayım hamali.
Sepetumun ipleri keseyi omuzumi
Aç beyaz peştemali bir göreyim yuzuni.
Karlı dereden beri yeşil çay bahçeleri
Çay filizi toplayi peştemalli kızlari.
 
Karadır Kaşların Ferman Yazdırır
Karadır kaşların ferman yazdırır
Bu aşk beni diyâr diyâr gezdirir
Lokman hekim gelse yaram azdırır
Yaramı sarmaya yâr kendi gelsin.
 
Erzurum Çarşı Pazar
Erzurum çarşı pazar
İçinde bir kız gezer
Elinde divit kalem
Katlime ferman yazar.
Ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yârim.
 
Ormancı
Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya
Bay Mustafa çağırdı dam'oynamaya
Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı
Söz anlamaz ormancı çekmiş kafayı.
Aman ormancı canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.
 
Evreşe Yolları Dar
Evreşe yolları dar dar
Bana bakma benim yârim var.
Bir fırın yaptırdım doldurdum ekmekleri
Gel beraber yiyelim yaptırdım börekleri.
Evreşe yolları dar dar
Bana bakma benim yârim var.
 
Neredesin Sen
Şu garip halimden bilen işveli nazlım
Göynüm hep seni arıyor neredesin sen.
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Göynüm hep seni arıyor neredesin sen.
 
Ötme Bülbül Ötme
Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Yar senin elinden ben yana yana
Tükendi fitilim, eridi yağım
Yar senin elinden ben yana yana.
Ya dost ya dost ya dost.
 
Etek Sarı Sen Etekten Sarısın
Etek sarı sen etekten sarısın
Kurban olam Beydağı'nın karısın.
Sordum sual ettim kimin yarısın
Ben sormadan dolu gibi döküyü.

Bu yazı 2327 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum