Emperyalizm kavramı literatürde, bir devletin kendi çıkarları doğrultusunda bir başka devleti sömürmesi, kendi himayesi altına alması anlamına gelmektedir. Kültür emperyalizmi ise bir devletin geleneklerini, değerlerini, ideolojileri, dini görüşlerini, etnik formları vb. alanlarda her türlü yapının istila edilerek köklerinden koparılması demektir.
Gelişmiş ülkeler az gelişmiş ülkelerin değer ve kültürlerini yok etmek amacıyla yola çıkarak ve bunu da kitle iletişim araçlarıyla en hızlı bir şekilde yaparak kültür emperyalizminin temelini atmışlardır. Kültür emperyalizmi yerel kültürün kaybolması için her türlü siyasi ve ekonomik yaptırımları uygulamaktadır. Tabi ki bu sömürgecilik faaliyeti her zaman açık istilalarla gerçekleşmemektedir. Hedeflenen ideolojilerin temelinde yok etmek, tamamen silmek pahasına stratejik bir biçimde ilerlemek söz konusudur.
Küreselleşen dünya birçok yeniliği modernliği beraberinde getirir. İnsanlar da tam da bu noktadan etki altına alınmaktadır. Modernlik adı altında sınıfsal farklılıkların gün yüzüne çıkarıldığı bu sistemde her şey şeffafmış gibi gösterilip fark ettirmeden insanlara aşılanmaktadır. Kültür emperyalizmi kozlarını dünya çapında standart bir yapının üzerine inşa ederek herkes tarafından benimsenme zorunluluğunu getirerek oynamaktadır.
Toplumun sahip olduğu kültürel manevi değerlerin yoz olduğunu ve modernitenin dışında kaldığı düşüncesinin herkese dayatılması gibi. Gerçek şu ki çoğu toplumlar bu tezi çoktan kabul etmiş benimsemişler bile. Kendi kültürlerine özlerine yabancılaşan bir kitle bir kalabalık olmuşlar farkında olmadan. Milli bilinç neredeyse yok olmuştur. Emperyalizm en kötü kozunu tam olarak burada oynamaktadır. Kültürün yok olması demek bir milletin yok olmasıyla neredeyse eş değer demek yerinde bir söyleyiş olacaktır.
Kültür emperyalizminin temel hedefi, gençliğin siyasal ve ekonomik sömürüsüdür. Emperyal eğlence ve reklam sektörü, ABD ticari propagandası karşısında en savunmasız kesim olan gençleri hedef alır. Mesaj basit ve doğrudandır: “Modernlik”. Ve “modernlik”, ABD ürünlerini tüketmekle yakından ilgilidir. Gençlik, ABD kültür ihracatı için büyük bir pazar oluşturur ve tüketici-bireyci propagandayı almaya en müsait kesimdir.[1]
Emperyalizm denildiğinde yanlızca aklınıza askeri ve ekonomik anlamda bir sömürü gelmemelidir. Mevcut rejim dahilinde siyasi ve ekonomik faaliyetlerin himaye altına alınması kültürel yapının tamamının değiştirilip üzerinde düzenlenmeler yapılacağının ön aşamada gerçekleşen göstergesidir. Kültür emperyalizminin rasyonel stratejilerinin uygulanması ile birlikte körü körüne bağlanmak isteyen bir toplumun kültürel yapısının değişmemesi için hiç bir engel yoktur.
YORUMLAR