Gündelik yaşantınıza baktığınızda zaman yönetimini gerçekten kontrol edebiliyor musunuz?
Bu sorunun cevabına etraflıca bir bakalım o zaman. Erteleme alışkınlığı; o anda yaptığımız davranışın keyifli gelmesi ya da mutlu olduğumuz şeylerin çemberinden çıkamayarak asıl yapmamız gereken önemli işleri sürekli olarak arka plana atma davranışıdır.
Diğer bir tanımla kısa süreli mutlulukları, uzun vadeli işlere tercih etme durumudur.
Ertelemeyi alışkanlık haline getirmenin altında yatan temel argüman bilinçaltıdır. Aldığımız olumlu ya da olumsuz kararlar, duygular ve inançlar doğrultusunda yön bulur.
Çok iyi biliyoruz ki yarın yaparım dediğimiz her şey stres ve zaman baskısı ile birlikte işin içinden çıkılmaz bir hal alacak.
Değişmeyi çok istemenize rağmen ertelemeyi sürdürüyorsanız, öncelikle neden erteliyorsunuz bunu çözümlemek gerekir. Bunun farkına varılmadığı sürece özel hayatınız olumsuz yönde etkilenebilir, arkadaşlık ve aile ilişkileri zarar görebilir. Bu gibi durumlar da beraberinde anksiyete, depresyon, suçluluk gibi nevrotik kişilik bozuklarının oluşmasına neden olacaktır.
Kendinize sürekli olarak söz vererek nasıl olsa yaparım düşüncesinden kurtulamıyorsanız hayatınızı bir düzene koymanın zamanı gelmiş demektir. Bu düzeni oluştururken gerçekçi olmak önemli bir meziyettir.
Bu erteleme davranışından kurtulmanın yolları ise:
-İlk olarak kendinize karşı dürüst olun ve durumun farkına varın.
-Hedefleriniz gerçekleştirilebilir düzeyde olmalı.
-Yanlızca tek bir işe odaklanın.
-İşleri parçalara bölün ve planlı şekilde ilerleyin.
-Başarısızlıktan korkmayın, sonuçları hep göz önünde bulundurun.
-Yapılacak işleri gözünüzde büyütmeyin.
Unutmayın ki ertelemek yaşamı kaçırmaktır.
Balzac’ın da dediği gibi "Hayatta duygularını ve sevdiğini söylemeyi erteleme; Çünkü hayat planladığın gibi gitmeyebilir, yarın hiç olmayabilir."
YORUMLAR