Reklam
Reklam
Merve AYKANAT

Merve AYKANAT

merveaksoy425@gmail.com

Sahi Neydi Özgürlük?

09 Ağustos 2021 - 12:50

Ne kadar iyi ve huzurlu hissedersen o kadar özgürsün bu hayatta. Varoluşun temeli önce yaşamak, nefes alıyorsan özgürsün.
Gerçek tutsaklık, ruhun içine bastırılmış özgürlüğün örselendiği tutsaklıktır. Her ne kadar yaşanılan çevre, kültür, ırk, din, dil vb. öğelerin doğrultusunda bazı normlar var olsa da birey kendi ideolojisini kendi içinde oluşturabiliyorsa, bunu hayata, yaşamına aktarıp yaşayabiliyorsa özgürdür.
İnsan tam anlamıyla hiçbir zaman özgürlüğe erişemez. Yanlızca öyle olduğunu zanneder. Bir yerden tastamam dediği bir konuyu özümsediğinde eksiklikler gün yüzüne çıkınca farkına varır. Yani asıl mesele zihnimizi sınırlandırmamız ile bağlantılıdır. Özgürlük düşüncesini temeli burada atılmalıdır. Çoğu zaman bu duvarlar örülmüştür örülmesine ama yanılgının içine hapsolmuştur sadece önemli olan yıkıp yok edebilmektir.
Özgürlüğün genelde sınırlarının olmadığı ve akla uygun öznel tüm olguların gerçekleşmesi olarak görülmesi tipolojisinin doğurduğu sonuçlara bakacak olursak;
Bireyler özgürlükle bencillik duygusunu birbirine karıştırmamalıdır. Bir başkasının özgürlüğü kısıtlıyorsa bu durum ve gerçekten derinden etkiliyorsa, sınırlar tam da bu noktada devreye girmelidir. Yalnızca bireyler için değil toplumsal yapı içinde de bu durum farksızdır. Kendini güçlü, dinamik hisseden devletlerin de ötesinde şirketokrasi gibi bir yapıya sahip olanlar üstünlüğünü belli etmek adına her türlü yaptırımda bulunabilirler. Tabi bunu yaparken çoğu zaman özgürlük alanları göz ardı edilir.
Bunların dışında özgürlüğün sınırlarını çizen diğer alanlar; ahlaki kurallar, dinler, cemaatler, ideolojik örgütlenmeler, siyasi yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal alanda düzenin korunması için bazen bu alanların varlığına ihtiyaç duyulur.
Bazı insanlar doğuştan prangalar ile doğmuştur bazıları ise sonradan mahkum kalmıştır. Bu durumun içerisine de gerçekten baskıyla girmek zorunda olanlar da vardır kendini bile bile ateşin içine atanlar da. Önemli olan bu süreci  zihnimize, bedenimize nasıl yansıtmış olmamızla alakalıdır. Tam anlamıyla bu sürecin içinden kurtulamasak ta yine de özgür düşünce ile en kötü anların bile üstesinden gelinebileceğin kanısındayım.
‘Akıl sana ait değilse, ruhun özgür kalmaz.’

Bu yazı 1132 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Cuma Budak
    2 yıl önce
    Teşekkürler Merve hanım bu hoş yazıyı bizle paylaştığınız için , diğer yazınızı merak ve sabırsızlıkla bekliyorum..
  • Fatma Çelik
    2 yıl önce
    Harika bir tespit Merve Hanim Tebrikler