Reklam
Reklam
Av.Cenap GÜVEN

Av.Cenap GÜVEN

cenapguven41@gmail.com

İki Taşınmaz Satışının Öyküsü

14 Şubat 2020 - 20:13

Babam Sıtkı Güven'i Rahmetle, Saygıyla, Sevgiyle Anıyorum'
     Önce günümüzdeki taşınmaz satışının öyküsünü anlatmakla başlayalım. Salihli'de içinde hiç oturmadığımız ve sürekli kiraya verdiğimiz nerdeyse 50 yıllık bir evimiz vardı. Artık evimizi son kiracımız Nedret-Ş.Ali Yağcı çiftine satmaya karar verdik ve önceden randevu alarak tapuda satışı gerçekleştirmek için 11 Şubat 2020 Salı günü eşim İnsel Güven'le birlikte Salihli'ye gittik.
Satış için gerekli formaliteleri yerine getirdikten sonra isteğimiz üzerine alıcılar Nedret Hanım ve Ş. Ali Bey satış bedelinin tamamını Gördes'teki banka hesabımıza yatırdılar. Son işlem olarak tapu harcını yatırabilmek için saat 12'den itibaren tapudan telefonlarımıza gelecek olan şifreyi beklemeye başladık. Şifre geldiğinde tapu satış harcı bankaya yatırılacak ve tapuda satış yapılacaktı. Saat 17'ye kadar tapu harcının yatırılmasına ilişkin bir mesaj gelmedi. Bu arada tapuya gidip gelerek mesajın gönderilmesi için girişimde bulunduysak da bir sonuç alamadık.
Sonuçta Nedret Hanım, Ş. Ali Bey, anneleri Mücessem Hanım ve yakınlarınca uğurlanarak Saat 17.30 arabasıyla paramızın tamamını almış olarak tapuyu veremeden Gördes'e döndük. Şimdi biz Gördes'te, alıcılar Salihli'de tapu harcını yatırabilmek için telefonlarımıza tapudan gönderilecek şifre mesajını bekliyoruz. Mesaj gelip harç yatırıldığında Salihli'ye gidip tapuda satışı yapacağız.
İnternete girdiğinizde tapudaki satışlarda onlarca, yüzlerce dolandırıcılık öyküleriyle karşılaşıyorsunuz. Satış parasının tamamını ödeyip tapuyu alamayanlar ya da tapuyu verdikleri halde parasını alamayanların acıklı öyküleri'
Nedret Hanım ve Ş. Ali Bey bizlere Türkçesiyle güvenerek, Arapçasıyla itimat ederek tapuyu almadan hiçbir kayıt koymaksızın paranın tamamını hesabımıza yatırdılar. Yani başkalarının sizi güvenilir bir kişi olarak görmeleri hoş bir şey, güzel bir şey, kıvanç verici bir duygu. Ayrılırken bu duygularımızı kendilerine söyledim ve bizlere güvendiklerinden ötürü teşekkür ettim. Aynı zamanda rahat etmeleri için de aşağıda anlatacağım babamın yıllar önce yaşadığı satış öyküsünü anlattım.
Babamın öyküsünü anlatmadan bir hususu daha belirtmek istiyorum. Arabayla Gördes'e gelirken düşündüm ki insanlık hali, hastalık var, kaza var; şu nedenle, bu nedenle tapuda satış yapamayacak olmanın ürküntüsünü yaşadım. Ancak böyle bir durumda çocuklarımızın bu satışı yapacaklarını bilmekle rahatladım.  
Geldik babamın öyküsüne: Babam 50 yıl önce falan 1970'li yıllarda ticari yaşamını İzmir'de sürdürmek için Gördes'ten ayrılırken önce evini, sonra dükkânını sattı. Dükkân Gördes'in en iyi yerinde, Gördes'in en pahalı, en değerli dükkânıydı. (Babamın zamanında beyaz eşya, elektrikli eşya vb. satış dükkânı; daha sonra Ender Tokuç'un Gördes Eczanesi; günümüzde Şafak Fırın ürünleri satış dükkânı)
Dükkânı parasını peşin ödeyerek Mehmet Erdem satın aldı. Ancak tapuda satış yapılmadı. Aradan yaklaşık bir 5 yıl kadar geçti. Mehmet Erdem (Ümran Erdem'in babası) dükkânı Eczacı Ender Tokuç'a sattı. Ender Tokuç ve eşi Doktor Hüseyin Tokuç satış parasını Mehmet Erdem'e ödediler. Ancak tapu hâlâ babamın üzerindeydi. Tokuçlar da tapuyu sanırım aradan 5 yıl kadar bir süre geçtikten sonra aldılar. Bu durum babama duyulan güvenin, itimadın bir göstergesiydi ve babam için, bizler için bu güvene lâyık olmak kıvanç verici güzel bir duygu'
Babam İzmir'e göçerken evimizi de Ali İnce'ye (Zehir Ali; Gazeteci Ahmet İnce, Ayşe İlker ve Neşe Dedeler'in babaları) sattı. Babaannem ve Annem evimizin satılmasını istemiyorlardı. Bu duygularını belirttiklerinde babam bir tek şey dedi: 'Ben söz verdim!.' Babam için verilen söz her türlü senetten, resmî, özel her türlü evraktan daha değerli, daha geçerliydi. Bizler de bu duygularla, bu aile eğitimiyle, bu dünya görüşüyle yetiştik, yaşadık, bugünlere geldik.
Dikkatinizi çekmiştir. Mehmet Erdem'i oğlu Ümran'la, Ali İnce'yi çocuklarıyla tanıttım. Mehmet Erdem'i, Ali İnce'yi, Sıtkı Güven'i, Gördes'in bu efsane kişilerini tanıyıp bilen çok az kişi kaldı. Bu kişilerin ve onlar gibi Gördes'in çok değerli efsane kişilerinin unutulması, tanınıp bilinmemesi hüzün verici' Yaşam sürüyor; gidenlerin yerine yeni kuşaklar geliyor. Yaşam işte böyle bir şey!..      
Not: Mesaj geldi. Yarın (13 Şubat Perşembe) Tapuda satış için Salihli'ye gidiyoruz. (12 Şubat 2020 Saat: 17.42)

Bu yazı 44451 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum