Siyaset Anıları-13

1965 Seçimleri
O yıllardaki Seçim Kanunu gereğince seçimlerde ‘Milli Bakiye' sistemi uygulanıyordu. Bunun bir diğer adı ‘Ulusal Artık' sistemiydi. Seçim barajı yoktu. Bir İl'de aldığınız oy oranı kadar milletvekili çıkarıyordunuz. Ama o milletvekilini ya da milletvekillerini çıkardıktan sonra geride artık oylarınız kalabiliyordu. İşte bütün illerdeki bu artık oylar toplanıyor ve toplam artık oylar oranında yeni milletvekillikleri kazanıyordunuz. Bu artık oylardan kazanılan yeni milletvekilliklerinin hangi illere ait olacağı illerdeki artık oyların sayısına/oranına göre belirleniyordu. Yani seçmenin bir tek oyu bile boşa gitmiyordu.
Günümüzde uygulanan ‘Nispi Temsil' sisteminde, yine İl'de aldığınız oy oranına denk sayıda milletvekili çıkarıyorsunuz ama artık oyunuz varsa bu oylar boşa gidiyor. Ama asıl sorun, asıl haksızlık yıllardır ve şimdi günümüzde uygulanan yurdun tamamı için konulan % 10 barajıdır. Bütün yurtta aldığınız oylar % 10 barajının altındaysa, aldığınız tüm oylar çöpe gidiyor, bir tek milletvekili çıkaramıyorsunuz. Örneğin bu şekilde 50-60 milletvekilliğiniz yanıyor, bunları barajı geçen partiler aldıkları oy oranlarına göre paylaşıyorlar.
            TİP 1965 seçimlerinde 51 ilde seçime katılmış ve oyların % 2,83'ünü (51 ile göre % 3,47'sini) almış ve 450 kişilik Meclise 15 milletvekili sokmuştur. Bu seçimlerde şöyle bir olay da olmuştur. Yüksek Seçim Kurulu artık oyların oran hesaplamasında yanılgıya düşerek Adana'dan seçime giren ve yeterli oyu alan Ali Karcı yerine başka İl'den bir TİP adayını kazanmış göstermiştir. TİP'in itirazı üzerine YSK gerekli düzeltmeyi yapmış ve bu itiraz ve düzeltme 'Çok dikkatliler' nitelemesiyle TİP'e kamuoyunda itibar kazandırmıştır.
            TİP seçim döneminde radyo konuşmaları, açık ve kapalı salon toplantıları, yürüyüş ve mitingleri ve çok etkin seçim çalışmalarıyla kendisini kamuoyuna iyice duyurmuş, kendini iyice tanıtmış ve halkın üzerinde olumlu bir etki yaratmıştır. Meclis'te grup kurunca da (o tarihte 10 milletvekili yeterliydi) büyük avantajlar elde etmiştir. Sosyalist görüş ve düşüncelerini bu sayede halka ulaştırabilmiş; bağımsızlık, emperyalizm, ikili anlaşmalar, sosyal adalet, işçi hakları, sendikalaşma, demokrasi, eşitlik, özgürlük, işsizlik, sömürü konularını gündeme getirebilme, halkın bu konulara dikkatini çekme fırsatını bulabilmiştir. Böylece ülkenin demokratikleşmesi ve çağdaşlaşmasına büyük katkıda bulunmuştur. Meclisteki bilimsel yöndeki çalışma ve eleştirileriyle de diğer partilere örnek olmuştur. Nitekim daha sonraları Süleyman Demirel TİP'in Meclis'e bir kalite getirdiğini söylemiştir. Gördes ilçesi olarak bizler de seçimlerde olanaklarımız ölçüsünde üzerimize düşeni yaptığımızın huzuru içindeydik.
Bundan sonrasında neler olduğuna, neler yaptığımıza gelince: Ben İstanbul'a gidip takıntılı derslerimin sınavlarına girip Haziran 1966' tarihiyle İ.Ü. Hukuk Fakültesi'nden mezun olup diplomamı aldım. Sonra avukatlık stajına başladım. Staj önce 6 ay Ağır Ceza Mahkemesi'nin olduğu adliyelerde, sonrasında 6 ay avukatın yanında yapılıyordu. 6 aylık savcılık ve mahkemeler stajımı Salihli Adliyesi'nde, 6 aylık avukat stajımı yine Salihli'de Avukat Kâmil Tuncay Uğursoy'un yanında yaptım. Stajlarım bittikten sonra avukatlık için Manisa Barosu'na başvurdum. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra avukatlık ruhsatım Adalet Bakanlığı imzalı olarak 15 Eylül 1967 tarihinde geldi. Gördes'te Hasan Kabasakal Oteli'nin altında bir işyeri kiralayıp 7 Ekim 1967 tarihinde avukatlığa başladım. Sonunda 40 yılı aşkın avukatlık yaptıktan sonra 31 Ekim 2007 tarihinde yazıhanemi kapattım.
Salihli'de avukatlık stajımı yaparken eşim İnsel Erdal ile tanıştık. Babası Hasan Bey Alaşehirli, annesi Ayşe Hanım Selendili idiler. İlkokul öğretmeni olan babası müdürlük göreviyle Salihli'de bir okula atanmıştı ve ben staja başladığım sıralarda Salihli'ye yeni gelmişlerdi. İnsel o sıra 5 yıllık İlkokul öğretmenliğinden sonra gittiği Buca Eğitim Enstitüsü öğrencisiydi. 29 Ekim 1966'da nişanlandık. İnsel Buca'dan 1967 yılında mezun olduktan sonra kurada Diyarbakır Merkez Okulu'nu çekip 1967-68 öğretim yılı başında Diyarbakır'a gitti ve orada 1 yıl Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. 12 Ocakta 1968'de nikâhlandık. Ayni yılın 10 Ağustos'unda düğünümüz oldu, evlendik. Eş durumundan ataması yapılınca 1968 – 69 öğretim yılı başında Gördes Ortaokulu'nda Türkçe öğretmeni olarak göreve başladı. 2 Şubat 1992 tarihinde emekli oldu. Üç kızımız Sanem 1970, Zeynep 1972, Rabia Suna 1975 doğumlular.