Av.Cenap GÜVEN

Av.Cenap GÜVEN

cenapguven41@gmail.com

Gördes ve İstanbul Özelinde Türkiye'nin Trafik Sorunu

03 Ocak 2020 - 15:17

Gördes Manisa ilinin bir ilçesi. Merkez nüfusu yaklaşık 10 bin; köy/mahalle toplam nüfus 35 bin. Bu yazımızda Gördes ve İstanbul örneği ve özelinde kısaca Türkiye'nin trafik sorunu üzerinde durmak istiyoruz. 10 gün kadar öncesinde Gördes Seyahat'in otobüsleriyle Gördes'ten İzmir'e iki kez gidip geldim. Otobüs şoförleriyle sohbetlerimizde bütün şoförler Manisa Büyükşehir Belediyesi (MBB)'nin Kartlı/Parasız otobüslere ilişkin uygulamalarını eleştirip trafikten yakındılar.   
Şimdi ben burada araba sahipleri ve şoförlerin yakınmalarını ve isteklerini yazmak istesem de eksik, yetersiz, belki de yanlış yazabilirim kaygı ve düşüncesiyle bunları Gördes Gazetesi'nde bizzat kendilerinin dile getirmeleri dileğinde bulunarak yalnızca bir yolcunun bakışı açısından Türkiye genelinde geçerli olabilecek Kartlı/Parasız otobüslerdeki yanlış uygulamalar üzerinde durmak istiyorum. 
Ama bu konuya geçmeden önce genel olarak Türkiye'deki trafik uygulamaları ve sorunlarına kısaca değinmek istiyorum. Bana göre Türkiye'nin bütün şehirlerinin ve özellikle İstanbul'un kara trafiğinin, kötü trafiğin baş sorumlusu özel otomobillerdir. Hani diyorum ki İstanbul trafiği bir gün öyle bir kilitlenecek; ana caddeler, bulvarlar, sokaklar; alanlar, çıkmaz yollar; her yer, her yer araçlarla öylesine dolacak ki hiç kimsenin arabasıyla iki adım gidecek yeri kalmayacak ve o zaman herkes arabasını olduğu yerde bırakıp nereye gidecekse; evine, işine, köyüne yürüyerek gidecek.
İşte ben bu sorunun kökten çözümü için Godo'yu bekler gibi o günü bekliyorum. Gerçekten on dakikalık bir yere iki saatte gidiyorsunuz. Tabii böyle olunca herkes sinir küpü, sürekli kavga dövüş. Ayrıca insanların bu işkenceye nasıl dayanabildiklerini de anlamak mümkün değil.
Çözüm? Denizden ulaşım, metro, toplu taşıma' Bunlar tabii orta ve uzun vadeli işler' Alt yapısının hazırlanması gerekiyor. Orta/uzun vadeli çözümler yürürlüğe girene kadar özel otomobil kullanımı vergi politikalarıyla kısıtlanabilir mi? Ya da bazı yerlere girişlerin paralı olması'
 Tabii bu önlemlerin otomotiv sanayisi üzerindeki etkilerini de düşünmek gerekiyor. Aslında bunların hepsi geçici çözümler. Bana göre özel otomobil insanın, insanlığın başına bir bela ve insanlığın en akıl dışı icadı. Bir otobüsün, bir vagonun yerine 20 otomobil, 50 otomobil. 50 otomobilde birerden 50 kişi; hadi diyelim ikişerden 100 kişi. Yoldan israf, yakıttan israf, enerjiden israf, zamandan israf; insandan, emekten, her şeyden büyük bir israf' Üstüne üstlük bir sürü ruhsal bozukluk' Bence insanın, en kötü, en akıl dışı icadı olan bu özel otomobil yeryüzünden tümden kalkmadıkça insanlığa rahat, huzur yok.
Kartlı/Parasız araba konusuna gelirsek: Öncelikle belirtelim ki MBB'nin bu hizmeti halk yararına, yerinde bir hizmettir ve sürdürülmelidir. Sosyal Devlette bu türden halk yararına uygulamalar gereklidir, daha da geliştirilmelidir. Örneğin eğitim-öğretim, sağlık gibi alanlar da parasız olmalıdır. Araba konusundaki uygulamaya itirazım şu: Önceden bilet verilmiyor. Araba sefer için çekilip kapıları açıldığında 30 kişilik arabanın başında 40 kişi. Herkes öne geçip yer kapmak istiyor. Bir sürtünme, sürtüşme, itiş kakış' Arabaya bindikten sonra yerini başkaları ele geçirir korkusuyla aşağıya da inemiyorsun. Parasını verip gidebileceğin biletli bir araba da yok.
Akhisar'da iki kez başıma geldi. Birinde yolcu yoğunluğundan arabaya binemeyip eşimle birlikte dışarıda kaldık. Yeni bir araba gelecek dediler. 1 saati aşkın bir süre bekledikten sonra bir araba geldi. Yazıhane görevlileri şoförden kartlı araba uygulaması gereği parasız gitmesini istiyor, şoför para almadan gitmem diyor. Sonunda herkes parasını ödedi, birkaç kişi de ayakta olarak hareket edebildik.
Bir başkasında, yine Akhisar'da, dışarıdaki işlerimi bitirip arabanın kalkmasına 45 dakika kala garaja gelip sefer için çekilmiş arabanın içine baktığımda silme dolu olduğunu gördüm. Bir tek kişilik boş yer yoktu. Arabadaki otuz kişi, ya da daha fazlası arabanın kalkmasına kadar bekleyeceklerdi. Bu otuz kişinin buraya hapsedilmiş oldukları şeklinde bir algı ve duygu içinde kaldım.
Şimdi, bütün bunlar insan onuruna aykırı şeyler. Kimsenin bunca kişiyi otobüse hapsetmeye hakkı yok. Kimsenin arabada yer kapabilmek için insanları birbirine düşürmeye, itiş kakışa sürüklemeye hakkı yok. Manisa BB bu yanlış, insan onuruna aykırı uygulamaya                           bir çözüm bulmalıdır. Bu çirkin uygulama yolcu sayısının çokluğu nedeniyle yalnızca Akhisar garajında olmaktadır. Akhisar'daki yazıhaneye yeni bir görevli konabilir ya da yazıhanedeki mevcut görevliye ek ücret verilebilir. Bu şekilde yolculara koltuk numaralarını belirtir birer basit bilet verilerek sorun giderilebilir.
Kartlı arabalarla ilgili bir başka sorun şoförlerin ve araba sahiplerinin yolcu fazlalığından yakınmaları. Parasız olduğundan birçok kişinin gereksinmesi olmadığı halde gezip tozmak amacıyla ya da örneğin ekmek almak, çay içmek gibi nedenlerle keyfine yolculuk yapması' Keyfince gezip tozma da insan için bir gereksinme sayılırsa diyecek bir lafımız yok. Şoförler ise keyif yolculuklarının önlenmesi için her yolcunun iki-üç lira gibi sembolik bir para ödemesini öngörüyorlar. Böylece kartlı araba uygulaması nedeniyle uğradıkları yetersiz bin liralık aylık mağduriyetlerinin giderileceğini söylüyorlar.
Manisa özelinde MBB'den, Türkiye genelinde bütün belediyelerden bu konularda duyarlı olup gerekli çözümü sağlamalarını bekliyoruz. 

Bu yazı 2062 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum