Sıracettin ÇELİK

Sıracettin ÇELİK

celiksiracettin@outlook.com

Bir İdam Mahkumunun Son Günü

26 Aralık 2023 - 09:13 - Güncelleme: 26 Aralık 2023 - 09:13

Victor Hugo, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2023, 77 syf.
                                                                                                              
Eser uzun bir ön sözle başlıyor. Sabırla okumanızı tavsiye ederim. Çünkü dönemin adalet sisteminden ve siyasi hayatından birçok bilgi içeriyor. Önsözü okumanızın kitabın konusuna daha hâkim olmanızı ve anlamanızı kolaylaştıracağını düşünüyorum. Önsözün içeriğinde o dönemin insanlarının hangi sebeplerle idam istediğini açıklayıp sonrasında bu istekleri kendi düşünceleriyle çürüttüğü anlatılıyor. İnsanların sadece suçlunun ceza çekmesini değil, kana susamışlıklarını da görüyoruz. Halkın idam gösterilerini ibret olsun diye değil, eğlence olsun diye seyretmeye başladığı anlatılıyor bizlere.
Kitap bizlere kim olduğunu, ne yaptığını ve suçunu bilmediğimiz bir mahkûmun yargılanmasından idamına kadar geçen süreci ve idam mahkûmunun son gününde yaşadığı duyguları, düşünceleri ve hayatını gözden geçirmesini anlatıyor. Mahkûm, hayatındaki seçimleri, kararları ve yanlışları düşünüyor ve hayatındaki insanlarla ilgili hatıralarını anımsıyor. Yazar, mahkûm bir gencin neler hissedebileceğine dair ne kadar çok duygu varsa kaleme dökmüş, bir nevi mahkûmun iç sesi olmuştur. Bu konuda takdiri hak ediyor. Boşuna klasikleşmiş bir eser değil anlayacağınız.
Ölümü yaklaşan mahkûma, idamından önceki gün son isteklerinin sorulması, en sevdiği yemeklerin ikram edilmesi bizleri acı bir gerçekle yüzleştiriyor. Baştan beri idam edileceğini bildiğimiz mahkûmun son istekleri sorulduğunda, ona iyi davranıldığında, gerçekten öleceğini fark ediyoruz. Başta soğukkanlılığını koruyan mahkûmun, idam zamanı gelince ölüm korkusuyla yüzleşmesi ve haykırışları okurların kulağında yankılanacak bir etkiye sahip.
Mahkûm idamına birkaç saat kala dışarda insanların sanki ölüm bir gün onların da kapısını çalmayacakmış gibi gülüp eğlenmelerini hücresinin penceresinden izlerken kendisinin de 1 sene öncesine kadar onlardan biri olduğunu hatırlıyor. Sürekli ertelediği hayallerini gerçekleştirememenin pişmanlığı ve ölüm korkusunun sarmış olduğu bedeninde yatağa uzanmış bir halde bütün vücudunu saran bir titreme ve gözleri duman içinde 2.5 saat sonra gerçekleşecek kaçınılmaz sonunu bekliyor. Kendini biraz olsun rahatlatmak için uzun süren kölelik hayatının sonuna geldiğini birazdan bu sefil hayatının en az acı çekecek şekilde son bulduğunu hatırlatıyor.
İdam mahkumunun iç dünyasında yaşadığı duygular ve düşünceler bize günlük hayatta aslında önemsiz ve gelip geçici olan şeylere gereğinden fazla değer verdiğimizi hatırlatıyor ve hayatta asıl önemli olan şeyleri kaçırdığımızın farkına varmamızı sağlıyor. Zindana doğru yol alırken aklından geçen düşünceler ölümün daha mantıklı olduğunu söylüyor. Eğitimli biri olarak yaşadığı hayatın kendisine layık olmadığını, karşısında tek kelime edemeyecek insanlardan duyduğu hakaretler ve psikolojik baskının getirdiği zorluklarla yaşamanın zaten korkunç olduğunu söylüyor.
Kitap, insanın hayatındaki seçimlerin önemini vurguluyor ve insanların yaşamlarındaki kararlarının sonuçlarını kabul etmeleri gerektiğini belirtiyor. Yer yer altını çizdiğim çok güzel ve beni derinden etkileyen cümlelere denk geldim.

Bu yazı 517 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum