Kitaplaşmayı Bekleyen Şiirler

Duyguların dile getirilmesinde en etkili yöntemlerden biri olan şiir, eli kalem tutan çoğu edebiyatseverin başvurduğu bir türdür. Ama maalesef yazılan bu şiirler, ajandalarda, defter sayfalarında çürümeye mahkum olmuştur. Çünkü günümüzde şiir, rağbet edilen, okunması gereken kitaplar arasında yer almıyor.
            Yazmış olduğum şiirleri kitaplaştırmak için görüştüğüm yayınevleri, şiir kitaplarının alıcı bulmamasından dolayı basmayı tercih etmediklerinden dem vurdular hep. Bastırdıkları kitapların ellerinde kaldığını, zarar ettiğini söylediler. Kitap bastıran bazı şair dostlarımın da kendi maddi imkanlarıyla bastırdıklarını biliyorum.
            Çok kitap okuyan, edebiyatla haşır neşir Vahit Hocamın tavsiyesiyle Yazar Ali Uçar’ın “Kitap Dokununca Yüreğe” isimli kitabını okumaya başladım. Kitapta, 19. yüzyıl Amerikan şairlerinin en büyüklerinden kabul edilen Emily Dickinson’un ölümünden sonra nasıl keşfedildiği anlatılıyor. Yaşarken şair olduğunun bile farkında olunmayan Dickinson şöyle anlatılıyor kitapta:
            “Herkes deli gözüyle bakardı ona, sanki psikolojik rahatsızlıkları olan bir deli… O yüzden hayatının büyük bir kısmını gözlerden uzak, toplumdan kendini soyutlayarak geçirdi ve bu şekilde göçüp gitti dünyadan. Kız kardeşi, o öldükten yıllar sonra odasına girince tesadüf eseri yatağının başucundaki komodinin çekmecesinde bir tomar kağıt buldu. Kağıtlarda yüzlerce şiir yazılıydı. İşin garibi Emily Dickinson’un kız kardeşinin, ablasının şiir yazdığından haberi bile yoktu. Oturup günlerce o şiirleri okudu ve bir yayınevi tarafından kitaplaştırılmasını sağladı. İşte o şiirler, Emily Dickinson’u en büyük Amerikan şairlerinden biri yaptı. “
            Gün yüzüne çıkmayı bekleyen nice şiirler, nice şairler vardır belki bilmediğimiz. Belki de aramızda, ne Emily Dickinson’lar vardır da haberimiz yoktur. Edebiyatımızdan, kültürümüzden, sanatımızdan koptuğumuzun bir göstergesidir şiirlerin, yazıların ajanda sayfalarında kalması.
            Çağımızda, beklentilerimiz olsun değer yargılarımız olsun epey değişti şüphesiz. Bir paket sigaraya verilen paranın, bir kitaba çok görülmesi elbette ayrı bir yazı konusudur ama burada zikretmeden geçmek istemedim.
            Ülkeyi ateş çemberine çeviren yangınları çıkaran vicdansızların, gözünü kırpmadan çocuk, kadın, erkek demeden öldüren katilerin olduğu bir dünyada, Emily Dickinson’un şu şiiri bir ders niteliğinde değil midir sevgili dostlar?
Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem
Yaşamış olmayacağım boşuna
Bir hayatı acıdan kurtarabilsem
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da

Ya da bayılan bir ardıç kuşunu
Koyabilsem yeniden yuvasına
Yaşamış olmayacağım boşuna