Hayalet

Nedir hayalet? Ya da soruyu şöyle sorayım: Hayalet deyince aklınıza ne gelir?
Görünmez bir varlık… Korkutan bir şey belki… Muhtemelen rengi beyaz. Filmlerde öyle tasvir ediliyor.
Türk Dil Kurumu (TDK) “Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler…” şeklinde tanımlamış.
Kelimeyi bölersek, bir yüklem, bir eylem anlamı çıkıyor: Hayal et… Bir şeyi hayal etmek. Olmayan bir şeyi varmış gibi mesela. Ya da uzakta olan birisini yanımızdaymış gibi. Belki de ölen birisini hayal etmek yanımızda.
Ya da Nahit Ulvi Akgün’ün bir şiiri geliyor akla “Hayalet” deyince.
“Sokaktan insanlar geçiyor, benim aklımdan hep sen…” diye başlayan şiir.
Yalnızlığı anlatan, şairin sevgilisini karşısına alıp konuştuğu bir şiir.
“Travmayda yanımdasın, sofrada beraberiz…”
Sevgilisini hep yanında hayal ediyor şair. Konuşuyor onunla. Aslında hayaliyle konuşuyor: “Çatalı öyle tutma, sigara içme diyorsun…”
Bir yaşanmışlık seziyoruz şiirde.  Şairin sigara içtiğine kızan, onu düşünen bir sevgili bu. Aslında şöyle demek istiyor şair: “Keşke yanımda olsan yine kızsan sigara içtiğime”.
Bazı şiirler vardır. İnsanı alıp bir yerlere götüren. Hissettiren şiirler yani. İçinde derin duygular barındıran.
Nahit Ulvi Akgün’ün şiiri de öyle sanırım. İmgelere boğmadan, konuşurcasına yazılmış sıcacık bir şiir.
Şiir dolu günleriniz olsun diyerek şiirle baş başa bırakıyorum sizleri sevgili dostlar…

Sokaktan insanlar geçiyor
Benim aklımdan hep sen
Tramvayda yanımdasın
Sofrada beraberiz
Çatalı öyle tutma
Sigara içme diyorsun
Üzülüyorsun benim için
Bak gömleğin kirlenmiş
Bu sakalda neden
Niye mahzun yüzün
Tam konuşacağım seninle
Kayboluyorsun…