Bir Şehrin Hikayesi:Gördes

Memleketimiz Gördes için kim hayırlı bir iş yaparsa her zaman destekçisi olmaya hazır olduğumu, yazılarımı takip eden dostlarım iyi bilirler. Bu sütunlarda her hafta yazısını okuduğunuz, Gördes Gazetemizin Başyazarı Ahmet İnce Hocamın “Bir Şehrin Hikayesi” kitabından bahsedeceğim.
            Yine bu sütunlardan zaman zaman yazılarını okuduğunuz abim Cüneyt Aybey ile Ahmet İnce hocamızı ziyaret ederek kitap hakkında konuştuk. Ahmet hocam, kitabın yazma ve yayınlanma aşamasında yaşadıklarını anlattı ve kitabın bazı bölümlerini bize okudu. Sesindeki heyecan, yazmanın ona ne kadar mutluluk verdiğini gösteriyordu.
            Ahmet Hocamın Gördes Gazetesinde yayınlanmış olan Gördes ile ilgili yazılarının toplandığı bu kitap, Gördes ile ilgili her konuda bilgi veriyor. Gördes’in tarihi, yemekleri, başta Şehit Makbule hanım olmak üzere milli mücadelede katkı sağlayan kahramanları,  Gördes’e iz bırakmış renkli kişiliklerin yaşantıları ve daha fazlası… Her Gördesli elbette kendinden bir şeyler bulabilir bu kitapta.
            Gördes’te gazetecilik, yazarlık denilince şüphesiz ilk akla gelen isim Ahmet İnce’dir. Kendisi tam bir Gördes sevdalısıdır. Zamanında Gördes’i terk etmek için önüne yollar açılsa da o bırakıp gitmekten değil kalmaktan yana kullanmıştır hakkını. Gördes’in her sorununu, her olayını yaptığı haberlerle, yazdığı yazılarla Gördes insanına duyurmuştur. Sadece Gördes’te kalanlar istifade etmemiştir bu hizmetten. İş ve başka sebeplerle Gördes’te doğup başka illerde yaşayan Gördesliler de her hafta pazartesi günleri Gördes Gazetesi’nden haber ve yazıları takip etmektedir hala.
            Ahmet hocamı, Gördes Sağlık Meslek Lisesi yıllarından tanıyorum. Bir dönem edebiyat derslerimize girmişti. Engin bilgi ve birikiminden faydalanmıştık. Gördes’e gittiğim zamanlarda kendisini ziyaret ederek çayını içiyorum. Kendisiyle Gördes, edebiyat, kitap, kültür konularında sohbet ediyoruz.
            Çıkarmış olduğu kitapla Gördes kültür tarihine kalıcı eser bırakmış olan Ahmet hocamı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
            486 sayfa olan kitap sizi biraz maziye götürecek, biraz hüzünlendirecek biraz da güldürecek eminim.
Halısıyla, tütünüyle, şu an mezarlık olarak kullanılan eski yerleşim yeriyle, hülasa insanıyla ön planda olan Gördes’imizi anlatan kitapta ilgimi çeken birkaç noktayı anlatmak istiyorum. Sağlıcakla kalın…
AYVA KOKULU HALININ SIRRI
Gördes halısının tarihe mühür vurduğu yıllarda, Erzurum’a gönderilen bir kamyon Gördes halısı kısa bir sürede satılır. Erzurumlu tüccar Gördes halılarının tükenmesi üzerine telefon ederek bir kamyon daha halı ister. Ancak halıların yine ayva kokulu olmasını ister. Dadaşlar ayva kokulu halıları almak için sıraya girmiştir çünkü. Peki, halılara ayva esansı falan koyulmadığı halde bu kokunun sırrı nedir? Halı dokunan odalarda bulunan sobalarda kaynayan hoşafların ve tezgah sıralarında bulunan ayvaların halılara sindiği kokudur işin sırrı.
“EV BARK SAHİBİ OLMAKTAKİ ‘BARK’IN ANLAMI
Çok kez duymuş olduğumuz bir deyimdir. Ev bark sahibi olmak. Ev sahibi olmayı anlamışımdır hep ama bark sahibi olmak ne demektir? Meğer bark, mezar anlamına geliyormuş. Türkler ilk asırlarda, mezarlarını evlerinin bahçelerine defnederlermiş. Böylelikle evli ve barklı bir ortamda yetişen delikanlının ahret imanı kuvvetli oluyormuş. Yani eline, diline ve beline hakim olabiliyormuş barkla beraber yaşayan insan. Böyle bir gence de gönül rahatlığıyla kız verilebilirmiş.
ÇAKMAK ÇAKAN ADAMIN HİKAYESİ
Balıklı Köyünün Çambeyli semtinde yaklaşık 20 hanenin bulunduğu yerde yaşayan ve 20 yıldır semtlerinde elektrik olmadığı için her siyasetçiye çakmak çakan Arif Dayı’nın haberini yapıyor Ahmet hocam. Ve haberlerin ardı sıra nihayet köye elektrik geliyor. Bu elbette bir gazetecilik başarısıdır. Kendisini tebrik ediyorum. Ama hikayenin sonunda Çakmak Çakan Arif amcanın koyun otlatırken kör bir kuyuya düşerek öldüğünü okuyoruz. Arif dayıya da Allah’tan rahmet diliyorum.