40 Yaş Düşünceleri

14 Aralık 1981 yılında doğmuşum. Geriye baktığım zaman ömrümden 40 yılı geride bıraktım. Yarına hatta bir dakika sonrasına çıkma garantimiz olmamakla birlikte Türkiye yaşama ortalamasının 70 olduğunu kabul edersek, bir bu kadar daha yaşayacağımı sanmıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı, dillere destan “Otuz Beş Yaş” şiirine, 35 yaşın ömrün yarısı olduğunu dile getirerek başlıyor ama 46 yaşında hayata gözlerini yumuyor.
40 yaş aslında insanın hayatında önemli bir yere sahiptir. Bir dönüm noktasıdır 40 yaş. 40 ile ilgili bir çok deyim, atasözü mevcuttur Türkçemizde.
Şiirleriyle, yazılarıyla kısa filmleriyle tanıdığınız ben. Kendimden bahsetmeyi çok sevmesem de bu yazımda biraz bahsetmek istiyorum.
Gurur duyduğum memleketim Gördes’te doğdum, Gördes’te büyüdüm. İlk ve ortaokulumu bitirdikten sonra 1996 yılında Gördes Sağlık Meslek Lisesine başlayıp 2000 yılında Tıbbi Sekreterlik bölümünden mezun oldum.
2002 yılında, edebiyat derslerimize girmiş olan, Gördes Gazetesinin de Başyazarı Ahmet İnce hocamın da teşvikiyle Gördes Gazetesinde yazmaya başladım. O tarihten bu yana yazı ve şiirlerim Gördes Gazetesi başta olmak üzere çeşitli yayın organlarında yayınlamaya başladı.
2005 yılında Manisa Hür Işık Gazetesinde muhabir olarak çalıştım. 2005 yılı Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Birliğinin düzenlemiş olduğu esnafın sorunları konulu haber yarışmasında, “Balıkçılardan Hüzünlü Veda” haberiyle 3.lüğe layık görüldüm.
2006 yılında Manisa Doğum ve Çocuk Bakımevine Sağlık Memuru olarak atandım.
Askerlik vazifemi, Ağrı Doğubayazıt’ta tamamlayarak 2010 yılının başlarında terhis oldum. Döndüğümde, Doğum ve Çocuk Bakımevi’nin Merkezefendi Devlet Hastanesi bünyesine katıldığını görerek burada göreve başladım. Halen de devam etmekteyim.
Bu dönemlerde yazı ve şiir yazmaya devam ettim.
2010 yılında evlendim. Allah bana iki erkek çocuğu nasip etti. Bekir Mert ve Yunus Emre isimlerini koyduğum çocuklarım ilkokul 1’e ve 4’e gidiyor.
2011 yılında Gördes Kaymakamlığının düzenlemiş olduğu şiir yarışmasında “Dosta Mektup” şiirimle 3.lüğe layık görüldüm. Şiirim, “Şiir Gibi Gördes” adlı kitapta yer aldı.
Manisa Gördesliler Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından 2015 yılında düzenlenen anı yarışmasında, “Yanarak Küle Dönen Oyuncaklarım” isimli anımla birinciliğe layık görüldüm.
2016 yılında Sağlık Sen tarafından düzenlenen kısa film yarışmasında “Bir Can İçin” isimli kısa filmimle ikinciliğe layık görüldü.
Bu yıl yine Sağlık Sen tarafından düzenlenen kısa film yarışmasında “Babam” isimli kısa filmimle ikinciliğe layık görüldüm.
Ve nihayet bu yıl, Edebiyat Öğretmeni Abim Cüneyt Aybey’in de teşvikiyle, 20 yıldır yazmış olduğum şiirlerden oluşan “Sen Şiire Sığmazsın” isimli şiir kitabımı çıkardım.
Küçüklüğümden beri ilgi duymuş olduğum fotoğraf bilgimi arttırmak için Manisa halk Eğitim Merkezinin açmış olduğu kursa katılarak sertifika aldım. Fotoğraf sanatında da çeşitli ödüllerim olmakla beraber buradan sayarak fazla vaktinizi almak istemedim dostlarım.
Yaptığım her çalışmanın, her sanatsal faaliyetin tek bir amacı vardı: bir yüreğe dokunmak. Bir şiirimle, çekmiş olduğum bir fotoğrafla insanların sesi olabiliyorsam, bir yüreğe dokunabiliyorsam amacıma ulaşmış sayıyorum kendimi.
40 yıl…Dile kolay sevgili dostlar. Allah kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden hayırlı kılsın. Bir 40 yıl daha yaşar mıyım bilmiyorum. Hatta kaç yıl daha yaşarım bilmiyorum. Allah sağlıklı güzel ömürler nasip etsin hepimize.
Yazılarımla, şiirlerimle ve diğer etkinliklerimle yine sizlerle olmaya devam edeceğim.
Hayat akmaya devam ediyor.
Sağlıcakla kalın…