Hüseyin TUNÇAY

Hüseyin TUNÇAY

htuncay45@gmail.com

Bittiği Yerde Başlar

05 Şubat 2016 - 17:25

Epeydir böyle bir yolculuğa çıkmamıştım. Yüz yıl gerilere gitmek, sevinci ve kaygıları bir arada yaşamak... Selânik'ten Halep'e, Türkistan'dan Estergon'a... Zihin dünyam hâlâ oralarda. Geleceğe dair umudumu kuvvetlendiren hüzünlü bir seyahat... Duygularım bile renkten renge giriyor. Nasıl girmesin? Yazarın; 'Acıdan daha öğretici ne vardır?' sözünü hatırladım hep. Trablusgarp ve Balkan Harbi, ardından Birinci Dünya Savaşı ve İstiklâl Savaşımız.
             'Acı'; yeni bir doğumun, dünya durdukça söylenecek türkülerimizin, yetime ve öksüze uzanan şefkat elinin, azmin ve başarının, yeni yazılacak Anadolu Destanı'nın adı ve öğretmeni.
              Sayın A.Yağmur TUNALI, 1989 yılında TRT için İmparatorluk'ta doğan 16 Cumhuriyet aydını ile yaptığı belgeseldeki görüşmeleri ve sohbet notlarını kitap haline getirerek kültür dünyamıza mükemmel bir eser kazandırmış. Kuşkusuz 'vefa borcunu' da ödemiş.
               1900'lü yılların başında doğan; Orhan Şaik Gökyay, Zeki Ömer Defne, Ömer Asım Aksoy, Nadir Nadi, Ord.Prof.Dr.Sadi Irmak, Rakım Çalapala, Tahsin Banguoğlu, Burhan Arpad, Prof.Dr.Halil Vehbi Eralp, Prof.Dr.İbrahim Yasa, Münevver Ayaşlı, İzzettin Ökte, Ord.Prof.Dr.Reşat Kaynar, İsa Yusuf Alpekin, Cevat Mahmut Altar ve Prof.Dr.Saadet Çağatay ile yaptığı röportajları sıcak ve samimi  uslûbuyla sıkılmadan okuyor; o tanıdık mekânlara, o haysiyet abidelerine velhasıl bildik 'acılara' usulca misafir oluyorsunuz.
             Çok zor şartlarda bile olsa, devlet geleneğinin ve aklının bekasını nasıl düşündüğünü, aydınını yetiştirmek için nasıl 'yokları var ettiğini' görüyorsunuz.
             Yazar, belli ki görüşeceği kişilerle ilgili ciddi bir ön hazırlık yapmış. Tertemiz  Türkçe'ye, o güzelim dili kullanan yazarın ve aydınların; edep, tevazu ve nezaketine hayran oluyorsunuz.
              Kitabın ilginç bölümlerinden birkaç not:
'....İstiklâl Savaşı'nda, cephe ve cephe gerisinde yararlılıkları olanlara sonradan İstiklâl Madalyası verildi. Fakat kişiler kendileri bir dilekçeyle başvurdukları takdirde işleme konuluyor. Babamın ağrına gitti, böyle bir müracaatta bulunmadı ve madalyasını almamış oldu.' (Râkım ÇALAPALA)
'...derse girdim bir sabah; ikinci ders. Tevfik Fikret'i okutuyordum. Kapı açıldı. Atatürk göründü. Arkasında maiyeti. Kalktık. Şöyle bir baktı, gitti en arka sırada oturdu. Birlikte gelen adamlar da 8-10 kişi duvara dizildiler. Bana işaret etti; 'Oturun muallim bey!' dedi. Ben devam etti , gayet tabii şekilde.' (Tahsin BANGUOĞLU)
 'Yazar yazdıklarıyla, ef'ali, harekâtı arasında tam bir uyum olan kişidir.' (Burhan ARPAD)
'...Bayramlarda bana bahriyeli kıyafeti alınırdı. Bayramlarda en çok hoşuma giden şey de yeni ayakkabıydı. Yeni ayakkabını altı böyle parlak olur; başımın ucuna koyardım. O ayakkabının parlak tabanı benim pek hoşuma giderdi.' (Prof.Dr.Halil Vehbi ERALP)
'Mesela, Yahya Kemal derdi ki; 'Her mısra bir türlü söylenebilir, başka türlü söylenemez. Hatta levh-i mahfuzda yazılıdır. Şairin vazifesi gidip, levh-i mahfuzda yazılı olan mısraı bulmaktır. O mısra bulunmadıkça, mısra mısra olmaz ve mısra güzel olmaz. Şairin vazifesi o mısraın peşinde koşmaktır, onu bulmaya çalışmaktır.' (Prof.Dr.Halil Vehbi ERALP)
'Ablam ölünceye kadar, babam ölünceye kadar mütemadiyen 'Belki bir gün gelir de, kurtarılır, tekrar oraya (Selânik-Demirhisar) gideriz' diye bir özleyiş içindeydi.' (Prof.Dr.İbrahim YASA)
 'Eğlenmek huzurdu, yani çümbüş değil. 'Ha ha ha ,hi hi hi' değil. Türk,abus çehreli değildi, kahkaha atmazdı, ama mütebessüm, yani güler yüzlü, daima güler yüz gösterirdi. Güler yüz, Fahr-i Âlem efendimizin buyurduğu gibi, bir sadaka aynı zamanda.' (Münevver AYAŞLI)
'Estergon'a hâlâ ağlarım, Rumeli'ye de... Çünkü Manastır, Üsküp, Bursa kadar bizimdi. Selânik, İzmir kadar bizim limanımızdı. Bunları kaybedince dehşetli bir çöküntü oldu memlekette.'(Münevver AYAŞLI)
'Ciddiyetten taviz vermedim. Musikinin haysiyetini gözettim.' (İzzeddin ÖKTE)
'Ben her yerde talebeydim, bir kere onu aklından çıkarma. Yani hocayken talabeydim, talebeyken talebeydim' (Orhan Şaik GÖKYAY)
                 Bu güzel eseri okumak, özellikle lise ve üniversite öğrencilerimizle buluşturmak, ülkemize hizmet azminin ve gayretinin zor şartlarda bile nasıl ayağa kalktığını hatırlatmak gerekiyor.
                 Teşekkürler Yağmur TUNALI. Kalbî teşekkürler.
*BİTTİĞİ YERDE BAŞLAR  (A.Yağmur TUNALI)
   BİLGE KÜLTÜR SANAT YAYINLARI

Bu yazı 1293 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum