Reklam
Reklam
İsmail AYBEY

İsmail AYBEY

ismailaybey45@gmail.com

Son Ustalara Selam Olsun

09 Aralık 2017 - 16:00

Cebimdeki kelimelerden en sevdiklerimdendir 'Usta'. 'Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse' diye tanımlanıyor Türk Dil Kurumu sözlüğünde.
Çok kullanışlı bir kelimedir aslında. Sadece Kurtlar Vadisindeki Memati Polat'a seslenmez 'Usta' diye. İbrahim Sadri'nin 'Buyur Usta' adlı duygusal şiirinde çırak da seslenir ustasına:
Usta dur kızma! 
Bak giriyorum motorun altına 
Dünyanın altına giriyorum usta giriyorum 
Desteğe gerek yok usta 
Desteğe gerek yok 
Ben oraya yüreğimi koyuyorum 
İnan taşır be usta

            Bir de Gördes'te yılların ayakkabı ustalarından Sabahattin Öztürk, Süleyman Fidan'a 'Usta' der. Süleyman Fidan da Sabahattin Öztürk'e. Öyle yazmıştı geçtiğimiz hafta gazetemizin Başyazarı Ahmet İnce hocam 'Ayakkabı Tamirciliğinin Son Ustaları' başlıklı haberinde. Son ustaları demiş, çünkü artık 'eski meslekler' diye bir tabir girdi sözlüğümüze. Bakırcı, kalaycı,yularcı, ayakkabıcı, yorgancı bunlardan bazıları. Bunların nesli tükenmek üzere. Artık çırak bulmak, yetiştirmek zor bu mesleklerde. 'Eski meslekler' dedik ya. Evet bu meslekler eskidi ama ustaları sapasağlam.
        Süleyman FİDAN, sınıf arkadaşım İbrahim'in babası. Kendisi çok beyefendi birisi. Nezaketi, bizlere karşı ağabeyliği ve mesleğine karşı gösterdiği saygı zaten alkışı hak ediyor. Hep bizlere iyiliği, doğruluğu ve güzel ahlakı tavsiye etmiştir. Onun ayakkabı dükkanında çay eşliğinde yaptığım sohbetleri, ondan aldığım hayat derslerini özlüyorum.
        Sabahattin Öztürk ise yıllarca komşumuzdu Gördes'te. Annesi Rahmetli Zeynep Teyze'ye çok giderdik küçükken, o da bize çok gelirdi. Komşulukların tam yaşandığı zamanlardı. Sabahattin Usta da kişilik olarak sağlam birisidir.
        Bu iki Ayakkabı Ustası, yıllarca yan yana dükkanlarında çalışıp dururlar. Bırakın rekabet etmeyi, birbirlerine nezaketi hiç bırakmazlar. 'Herkes rızkına' diyerek ekmek paraları için didinip dururlar.
        Manisa Yunusemre Halkeğitim Merkezinde Fotoğrafçılık kursu aldığım günlerde, Nazmi Çaykara hocam bizi Manisa'daki eski meslek ustalarıyla tanıştırıp gezdirmişti. Fotoğrafçılıkta da çok değerlidir bu ustalar. Fotoğraf yarışmalarına baktığımız zaman illa bir yorgancı, demirci, derici, bakırcı, ayakkabıcı görürüz.
        Ayakkabıcılık mesleğinin unutulmaya yüz tuttuğu şu günlerde bu değerli ustaları haber yaparak tekrar gündeme getiren Ahmet İnce hocama da teşekkür ediyorum. Gerçekten bu 'son ustalara' karşı vefayı elden bırakmamalı, kıymetlerini bilmeliyiz.
        Selam ve dua ile'

Bu yazı 1441 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum