Reklam
Reklam
İsmail AYBEY

İsmail AYBEY

ismailaybey45@gmail.com

Molla Kasım

08 Nisan 2016 - 15:50

TRT-1'in sevilen dizisi Yunus Emre-Aşkın Yolculuğu, her geçen gün izleyici kitlesini arttırarak yoluna devam ediyor.
'Biz de tekkeden içeri eğri odun komayalım' der İbrahim Sadri, 'Çayır Çimen' adlı şiirinde'
Kim gibi?
Yunus gibi'
Gönüllere taht kuran âşık Yunus, Derviş Yunus gibi'
Tekkeden içeri eğri odun sokmayan, hocası sebebini sorduğunda ise "Dağda eğri odun çok lâkin senin kapına odunun bile eğrisi yakışmaz." diye cevap veren Yunus Emre'
Her ne kadar şimdiye kadar dizide odun taşıdığına şahit olmasak da Yunus Emre'nin, ilerleyen bölümlerde olabileceğini tahmin ediyoruz. Şayet bizim bildiğim Yunus Emre ile dizideki Yunus Emre aynı ise. Ama kadı olarak başladığı dizide, -Aziz Mahmut Hüdayi gibi- kadılığı bırakıp dergahta dervişliği seçtiğine bakılırsa, bildiğimiz Yunus'a benzemiyor. Tabi çok sayıda Yunus Emre olduğu da rivayetler arasında.
Bir de Molla Kasım var. Hani dizide, sık sık Yunus Emre ile didişen, onu bir türlü çekemeyen Molla Kasım.
Dergahta Yunus Emre ile birlikte kalıyor dizide Molla Kasım amma bir rivayete göre Yunus Emre'den yıllar sonra yaşamış ve Yunus Emre'nin şiirlerinin bir kısmını dereye dökmüştür. Şöyle anlatılır:
Yunus Emre'nin şiirleri, ölümünden yıllar yıllar sonra Molla Kasım adında bir kimsenin eline geçer. Eline geçen kitap Yunus Emre'nin üç bin sayfalık bütün şiirlerini kapsayan bir kitaptır ve dahası bu kitaptan başka bir tane daha yoktur'
Molla Kasım oturur dere kenarına; yok bu şiir dine aykırı, yok bu şeriata aykırı, bu haram, bunu beğenmedim diyerek bir kısmını yakar, bir kısmını dereye atar.
Üç bin sayfalık kitaptan geriye bin kadar sayfa kalmıştır ki Molla Kasım şu beyit ile karşılaşır:
Derviş Yunus bu sözü,
Eğri büğrü söyleme.
Seni sigaya çeker,
Bir Molla Kasım gelir.
Sigaya çekmek, sorgulamak hesaba çekmek anlamındadır'
Molla Kasım anlar ki Yunus Emre bir Allah dostudur' Bu kadar zaman öncesinden Yunus'un eylediği bu keramete şaşırır ve telaşla dereye atlayıp sayfaları toplamaya çalışır'
Pişmanlık, üzerinde mürekkebin inci gibi durduğu sayfaları geri getirmeyecektir elbette'
Yakmadığı, suya atmadığı şiirleri de bir hazine gibi saklar.
Rivayet edilir ki; bu yüzden Yunus Emre şiirlerinden binlercesini göklerde melekler, binlercesini denizlerdeki balıklar, kalan binlercesini de insanlar söylermiş.
Bu beytin yer aldığı şiiri, Yunus Emre Hazretleri'nin, Molla Kasım doğmadan 100 sene önce yazdığı rivayetler arasındadır.
Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir
Tanıyuban şimdiden varup yetesim gelir
 
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne evler yapasım gelir
 
Altında gayya vardır, içi nâr ile pürdür
Varıp ol gölgelikte biraz yatasım gelir
 
Ta'n eylemen hocalar, hatırınız hoş olsun
Varuban ol tamu'da biraz yanasım gelir
 
Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir
 
Andan Cennet'e varam, Hak'kı cennette görem
Hûri ile gılmanı bir bir koçasım gelir
 
Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker bir Molla Kasım gelir

Bu yazı 1374 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum