Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-48

15 Ocak 2024 - 09:02 - Güncelleme: 15 Ocak 2024 - 09:03

Doktora Çalışması İçin Ölçülerin Yapılması
Doktora çalışmamın teorik alt yapısını oluşturdum. Sıra uygulamanın yapılmasına gelmişti.  1978 yılı yaz döneminde uygulamayı Gördes’te yapmaya karar verdim. Ancak açı ölçümü yapacak iki elemana ihtiyaç vardı.   İki istasyondan karşılıklı eş zamanlı ve belirli aralıklarda düşey açıların ölçülmesi gerekiyordu. Ölçü planlaması ve klişelerini çok önceden hazır hale getirdim. İstasyonlardan birindeki ölçüyü ben yapacaktım. Diğerinde çalışabilecek deneyimli bir ölçücüye ihtiyacım vardı. Bunun için bir arayışa girdim. O dönemde Gördes Kadastro Müdürlüğünde kimlerin çalıştığını araştırdım. Öğrendim ki Kaşıkçı köyünden hemşerim kont. müh. Hakkı Yaprak orada çalışıyormuş.
Hakkı Yaprak, Gördes Ortaokulu’nu benden iki yıl önce, Tapu Kadastro Lisesi’ni bir yıl önce bitirmişti. Bir süre Tapu Kadastro teşkilatında değişik yerlerde çalıştıktan sonra Yıldız’ın sınavlarına girerek harita mühendisliği'ni kazanmış ve burayı da 1976-77 döneminde bitirmişti. Yani kendisi ile aynı bilim dalında dirsek çürütmüş ayni toprakların çocuğu olan iki arkadaş idik. Tam benim istediğim niteliklere sahip zeki, çalışkan ve cömert bir arkadaşımdı.  Kendisi ile irtibata geçerek olayı   anlattım ve bu konuda bana yardım yapıp yapamayacağını sordum. Sağ olsun memnuniyetle yardım yapabileceğini söyledi. Teklifimi kabul etmesi beni çok mutlu etti. Hakkı Yaprak ile 1978 ağustosunda ölçü yapmak üzere anlaştık.
Daha sonra Ölçme istasyonlarının yerini saptamam gerekiyordu.  Bunun için Gördes bölgesinin 1:25000 ölçekli haritasına ihtiyacım oldu. Bu haritaları Ankara’daki Harita Genel Müdürlüğü’nden temin edebilirdim. Bunun için Ankara’ya Harita Genel Müdürlüğü’ne başvurdum. İsteğim uygun bulundu ve   Gördes’e ait 1:25000 ölçekli haritalardan yeteri kadar aldım.  Bu haritalar üzerinde   gerekli çalışmaları yaparak ölçme istasyonlarının yerini belirledim.  Seçmiş olduğum   iki istasyonun birbirleri ile uzaklığı yaklaşık 8 km, kot farkı 500m civarındaydı. İstasyonlardan biri Karaoğlan Tepesi’nde diğeri Kepez Tepesi’ndeydi.
Doktora çalışması, istasyonlar arasında mesafe ve kot farkının büyük olmasını gerektiriyordu. Bu istasyonlarda açı ölçümü ile birlikte basınç ve ısı ölçümleri de yapılcaktı.  Fizik hocam rahmetli Prof. Dr. Bedi Ilgım’ı (1915-1997) ziyaret ederek, basınç ve ısı ölçmek için gerekli aletleri nasıl temin edebileceğimi sordum. Bana “Bu aletleri fizik laboratuvarından üzerine zimmetleyerek alabilirsin “demişti. Birinci sınıftayken fizik dersimize gelmişti. Macit hocam ile İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde öğrenim görürlerken arkadaşlıkları olmuş. İkisi çok iyi anlaşırdı.  Dediği gibi aletleri fizik laboratuvarından alarak çalışmalarımda kullanıp daha sonra tekrar geri verdim. 
Ömrünü YTÜ’de fizik laboratuvarı ve fizik derslerine adayan Bedi Ilgım Hocam’ın öğrencileri ile arasında geçen birkaç konuşmayı burada okurlarımla paylaşmak istiyorum. Hoca ders anlatırken sıraların arasından çıkan bir kedi kapıya doğru gitmiş ve kapı kapalı olduğu için miyavlamış. Arka sıralardan, kendi sınıfta aklı başka yerde olan bir öğrenci “Hocam, kedi dersten sıkılmış galiba” deyince, Bedi Hoca “Hayvandır sıkılır! açın kapıyı çıksın” demiş. Başka bir dersinde hocanın tahtaya yazdığı uzun bir fizik formülünün ne işe yarayacağını soran ve dersin evveliyatını iyi öğrenmemiş bir öğrencisine “Baş ağrısına iyi gelir” şeklinde cevap vermiştir. Böylece incelik ve kibarlık dolu yanıtları ile alakasız soru soran öğrencilerini verdiği yanıtlarla düşündüren ve güldüren bir bilim adamıydı.
1978 yılı üniversitenin tatil olduğu ağustos ayı başında eşimle birlikte ailelerimizi ziyaret etmek hem de doktora tezimin uygulama bölümüne ait ölçüleri yapmak üzere Gördes’e geldik. Birkaç günü ailelerimize ayırdık. Daha sonra, Hakkı Yaprak’ın Gördes’teki evine gittik. Bizi çok iyi ağırladılar. Eski anılarımızdan bahsettik. Hakkı Bey, aynı zamanda kayınbiraderim Abbas Ataman’ın da Gördes Ortaokulu’ndan sınıf arkadaşı idi. Abbas Ataman’ın zeki ve çalışkan bir öğrenci olduğunu ve tarih dersindeki dikkat çeken başarısı yüzünden sınıfta kendisine “Heredot” lakabı takıldığını anlatmıştı.                                                                    
Bize Gördes’teki kadastro çalışması konusunda bilgi verdi. Daha sonra birlikte yapacağımız ölçülerin planını konuştuk. Çünkü ölçülerin karşılıklı olarak eş zamanlı ve sabahtan akşama kadar yapılması gerekiyordu. İstasyon noktaları arasında yaklaşık 8km uzaklık olacağı için ölçü anında birbirimizle bağlantı sağlamamız mümkün değildi. Telsiz cihazımız da yoktu. O sıralarda cep telefonu henüz kullanılmaya başlamamıştı. Her iki istasyonda ölçülerin eş zamanlı başlayıp devam etmesini sağlamam gerekiyordu.
Bunu sağlamak için ölçülere sabah saat dokuzda başlayıp her yarım saate bir yapılarak akşama kadar devam etmesini önceden kararlaştırdım. Hakkı’nın da ayni saatlerde ölçü yapması konusunda anlaştık. Saatlerimizi kontrol edip birbiri ile eşleştirdik. Ertesi günü ölçü yapmak üzere vedalaşarak ayrıldık.
Ölçmenin yapılacağı gün erkenden istasyon noktalarına gidilip saat dokuzda aletler kurulup ölçüye hazır hale getirildi. Önceden planladığımız gibi akşama kadar düşey açı, basınç ve sıcaklık gözlemlerini devam ettirerek ölçme işlemini tamamladık. İstasyon noktasındaki ölçü işlerinde ve değerlerin yazımında eşim Emine Hanım yardımcı oldu.  Eşim daha sonraki dönemlerde kendisine yardım etmem gereken durumlarda “Ben senin çalışmalarında çok jalonculuk yaptım sen de bana yardım edeceksin” diye takılırdı.  Daha takılmaya devam ediyor.  Hakkı Yaprak’a da teşekkür ederek onun yaptığı ölçüleri değerlendirmek üzere aldım.  Kendisinin benim çalışmama olan katkılarını hiçbir zaman unutmayacağım. Emekli olup Gördes’te oturmaya başladığımızda komşularımızdan biri de Hakkı Bey’in kayınvalidesiydi. Hakkı İzmir’de oturuyordu. Kayınvalidesini görmek için zaman zaman Gördes’e geldiklerinde kendileri ile görüşüyoruz. Bu görüşmelerimizde okul yıllarına ait anıları, arkadaşlarımızı, öğretmenlerimizi anmadan geçmeyiz.

Bu yazı 277 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum