Yavuz Temel

Yavuz Temel

yavuztemel@windowslive.com

Türkmeneli

01 Nisan 2021 - 14:44

Türkmeneli bölgesi bugün Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine doğru uzanan kadim topraklardır. İçerisinde Musul, Kerkük gibi kritik önemi haiz şehirler bulunmaktadır.

Kerkük, Türkmenlerin başkenti olarak kabul ettikleri kültür ve tarihi bir şehirdir. Bundan yüz, yüz on yıl önce bizim olan toprakların bugün çeşitli nedenlerle bizden koparılması yüreğimize ağırlık veren, bölgeye olan hassasiyetimizi artıran ana etkendir.

Dile kolay Anadolu’dan daha önce Türk milleti ile tanışmış bu topraklarda nice Türk devletleri kurulmuş asırlar boyunca bayrakları göğe uzanmış, kimlikleri toprağa kazınmıştır. Biz milletçe biraz unutmaya mütemayiliz. Kerkük, Musul daha önce tarihte hiç olmayan nevzuhur bir devletin içinde kalırken bizden koparıldı.

Bu ayrılık elbette kolay olmadı. Geride ciddi bir Türkmen varlığı bıraktık. Takribi 3,5-4 milyon soydaşımız Irak ve Suriye hattında candan aziz bildikleri devletlerinden ayrı yine candan aziz bildikleri vatanlarında yaşamaya devam ettiler. Hala da varlık mücadelesi vermektedirler.

İki yıl önce bölgeye yaptığım ziyaretlerde bizzat gözlemlediğim çok çarpıcı hakikatler bana bu satırları yazdırmaktadır. Bizler Türk milletinin Anadolu’daki evlatları olarak gerçekten çok şanslıyız.

Bizlere müstakil bir vatan bırakan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan ceddimiz sayesinde gerek kimliğimizin gerek inancımızın gereklerini savunuyor, işliyor, geliştiriyor, yaşatıyoruz. Fakat Irak’ta , Suriye’de Türkmen kardeşlerimizin Türk kimlikleri ile birlikte ülkelerinin geleceklerine dair söz söyleme azimleri, kararlılıkları gerek bölgesel sözde yönetimler, gerek merkezi hükumet ve gerekse emperyalist devletlerin plan ve projelerinde maalesef yer almamakta, istenen seviyede temsil ve teslim edilmemektedir. 

Değerli Okurlar, Irak ve Suriye’de ki Türkmen kardeşlerimizin dünyanın diğer bölgelerinde kalan ve varlıklarını devam ettiren soydaşlarımızdan farkı yoktur. Bizim için Makedonya’da, Yunanistan’da, Kosova’da, Kırım’da, Libya’da, Afganistan’da, Güney Azerbaycan’da, Kıbrıs’ta, Kafkasya’da yaşayan ve milli varlıklarını yaşatmaya çalışan soydaşlarımız ne ise Irak ve Suriye’de varlık mücadelesi veren soydaşlarımızda odur. Farkı yoktur. Olmamalıdır.

Kelime anlamı olarak ‘’ Uzak ‘’ demek olan “Irak” kelimesi bize aslında en yakın bölgelerden biridir. Fakat biz adı gibi gönlümüze uzak eylemişiz Türkmen soydaşlarımızı… En büyük hatalarımızdan biri de bölge insanına mezhep temelli bir yaklaşım içerisinde olmamızdır. Anadolu Türk’ünün, İslam’ı yaşayışı ile bölgedeki soydaşlarımızın İslam’ı anlayışı ve yaşayışı arasında fark yoktur.

Esas olan asırlardır yaptığımız kader ortaklığıdır. İmparatorluğun ileri karakolları olan bu topraklar ceddimiz Yavuz Sultan Selim Han’ın yerleştirdiği ve tıpkı Uhud Savaşında ki okçular tepesindeki okçular gibi Türkmen kardeşlerimize emanet edilmiştir. Devletimiz bu bölgeden bayrağını çekip, sınır Hakkari’den Hatay koridoruna alınınca Türkmen kardeşlerimizde devlet neredeyse biz oradayız dememişler, vatan topraklarının kendilerine ait olduğunun şuuruyla asırlık nöbetlerine başlamışlardır.

Bugün bizzat ziyaret edip temaslarda bulunduğum bu kadim topraklarda birçok STK Türk kimliğinin yaşatılması için soydaşlarımıza destek vermektedir. Irak’ta bizzat ziyaret ettiğim Irak Türkmen Cephesi, hem siyasi hem kültürel mücadelenin ön saflarında bulunmaktadır. Bende bu yazımla asil türk milletimizi bölgeye dair dikkat kesilmeye davet ediyorum. Irak bize uzak değil, Irak bize candan yakındır.

Suriye bize uzak değil, Suriye bize candan yakındır. Libya, Tunus, Afganistan, Kafkasya buralarda insanlar hala bizim türkülerimizi dinlemekte ve bizim rüyalarımızla uyumaktadır. İstirham ediyorum bu bilinç ile meseleye bakalım. Son söz olarak ifade etmek isterim ki, Türkiye, Türkiye’den büyüktür.  31-03-2021/MANİSA

Bu yazı 981 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum