Fatma VURAL

Fatma VURAL

fvur.69@gmail.com

Kadınlar Günü

10 Mart 2024 - 14:09 - Güncelleme: 10 Mart 2024 - 14:10

Her yıl 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Bu günün tarihî olayı 1800’lü yıllara dayanmaktadır. Bugünün olayı ise şöyle gerçekleşmiştir: ABD’nin New York kentinde, bir tekstil dokuma fabrikasında 40 bin kadın işçi, grev yapmaya başlamıştır. Grev yapmalarının sebebi daha iyi çalışma koşullarına sahip olmaktır. Grev sırasında polisler tarafından kadınlar fabrikaya kilitlenmiştir, O esnada fabrikada çıkan yangında 129 kadın işçi can vermiştir. Bu feci olay 8 Mart 1857 tarihinde gerçekleşmiştir.
            Bu acı olayın anma günü ilan edilmesi ise 54 yıl sonra kabul edilmiştir. İlk anma 1911 yılında “Dünya Kadınlar Günü” adıyla yapılmıştır. 1921 yılında yani 10 yıl sonra Üçüncü Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak değiştirilmiştir. Son olarak Birlemiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977'de, 8 Mart tarihinin "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etmiştir.
            8 Mart, Türkiye’de ise ilk kez 1921'de kutlanmıştır. 1975 yılından sonra kitlesel kutlamalar başlamıştır. 1980 yılı 12 Eylül Darbesi ile 4 yıl ara verilen kutlamalar 1984'ten bu yana devam etmektedir. Dünya Kadınlar Günü’nün tarihsel gelişimi bu şekildedir.

            Toplumda kadının çok önemli bir yeri vardır. Kadın her dönemde olduğu gibi bugün de günümüz şartlarını da düşündüğümüzde sosyal hayatta her daim olması gerekiyor. Tarih boyunca bizde yani ülkemizde kadın ve erkeğe geleneksel roller biçilmiştir. Kadına evde çocuk bakma, ev işleri ve yemek yapma, erkeğe ise evin geçimini sağlama, aile üzerinde söz sahibi olma gibi. Kadın, temel görevleri dışında sosyal hayatta, iş yaşamında, siya­set alanında toplumda yaygın biçimde yer almamış, alamamıştır. Ancak günümüzde kadın, çocuğunun bakımının yanında ev işlerini yürütüp ev dışında iş sahibi olabileceğini göstermiştir. Kadının iş hayatında olması toplumun daha iyiye doğru gelişimi için gerekli olduğu anlaşıldıkça kadınların hak mücadelesi toplumun her alanında görülmeye başlamıştır. Kadın, güçlüdür ve toplumun her alanında başarıyla yer almalıdır.
            Ben, kadınlara kamusal alanda her türlü fırsatın verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kadın veya erkek olarak yaratılan insanoğlu cinsiyetini seçerek doğma hakkına sahip değildir. Bu sebeple erkek veya kadın olarak doğmuş olmanın bir diğerine üstünlük hakkı vermeyeceğini düşünüyorum. Her iki türün yani kadın ve erkeğin birbirini tamamladığını düşünüyorum. Ayrıca kadın sevginin, merhametin, özverinin timsalidir. Üstelik kadının annelik gibi kutsal bir görevi vardır. Bu kutsal görevi nedeniyle kadınlar, her türlü zorluğu sırtında taşıyabilir. Kadın ailenin en önemli unsurudur. Bu yüzden kadınlarımızın her yönden gelişmesi için eğitim almaları, sosyal hayatta var olmaları desteklenmelidir. Eğitilmiş kadın çocuklarını eğitir. Onların kişiliklerinin oluşmasında kadının yani annenin yeri tartışılamaz. Kadının gerek aile hayatında gerek iş hayatında faydalı olması için destek olmalı, önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Sonuçta, kadın mutluysa toplum da mutlu olur. Aynı, ailede anne mutlu olduğunda tüm aile bireylerinin mutlu olması gibi.
            Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

Bu yazı 412 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum