Bir Başka Güzeldir Ramazan

Bazı saatlerde taze pide kokusu yayılır fırınlardan. İnsanın içine çekesi gelir bu kokuyu. Geceler bir başka güzeldir, şenliklidir şehir. Teravih sonrası kahvelerde dostlarla yapılan sohbetlerin tadına doyulmaz.  İçilen çaylar, gülen yüzler, neşeli muhabbetler, şakalaşmalar, birbirine takılmalar, daha neler neler' Bazısı sahura kadar uyumaz bekler zamanı, bazısı ise Ramazan davulcusunun sesiyle kalkar sahura. O vakitler ne güzel vakitlerdir.
               İftarlara gidilir bazen komşulara, bazen akrabalara bazen de dostlara. Ekmeğini, yemeğini, rızkını, iftarını paylaşır vatandaş.  Aslında yaptığı ibadetin, tuttuğu orucunun neşesini paylaşmış olur. İnsanlar mutlu olur, gönüllere huzur, ruhlara sürur dolar.  İftarlarda olduğu gibi teravihlerde de kucaklaşır gönüller. İnsan olduğumuzu bir kez daha idrak ederiz ve de diğer insanlarla kardeş olduğumuzu bu zamanlarda. Müslüman olduğumuzu da bir kez daha anlarız. Bu Müslümanlığımızı Rabbimize bir kez daha gösterme imkanı verir Ramazan. 
Onun emrine boyun eğdiğimizi, yasaklarından uzak durduğumuzu lisan-ı halimizle söyleriz. Bazen günahlara daldığımız olur, kendimizi unuttuğumuz, her şeyi unuttuğumuz zamanlar olur. İşte Ramazan bu zamanlardan başka bir zamandır. Bize kendimizi, vazifemizi, dünyadaki görevimizi hatırlatır. Aklımızı başımıza getirir. Bu yüzden insana 'Ne güzeldir Ramazan.'dedirtir bu ay.
Kendine has lezzetleri, yiyecekleri vardır Ramazanın. Pidesi gibi, sucuğu gibi, tatlıları gibi' Ve de kadim gelenekleri vardır bu ayın. Yüz yıllardan beri milletimiz tarafından yapıla gelen gelenekler. Bu yüzden Ramazanda millet olduğumuzu daha iyi anlarız. Milli adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi hep birlikte yaşarız.  Daha Ramazan başlarken herkes birbirine 'Ramazanın mübarek olsun.'der bizim kültürümüzde. Herkes daha bir samimi dua eder birbirine. İftar davetleri düzenlenir,    zekatlar, fitreler, sadakalar ihtiyaç sahiplerine verilir. Bizim milletimizin kültürü çok özel ve çok  güzeldir. Bu güzellik Ramazanda bir başka yaşanır. İşte ben bu kültüre bu güzelliğe meftunum, hayranım. Bu güzellikleri çok seviyorum.  Ve tüm kalbimle 'Bir başka güzeldir Ramazan.' diyorum.  
               Ramazan-ı şerifte merhamet duyguları ziyadeleşir, kalpler yumuşar. Şeytanlar zincire vurulmuştur. Günahlardan uzaklaşılmaya çalışılır. İbadetlerin lezzeti artar. Melekî bir halet ile insanlar cennete ehil bir vaziyet alır. Duygular, düşünceler uhrevileşir. Bambaşka bir boyuta geçer ruhlar. Hücrelerinde yaşar Müslümanlar ramazanın güzelliklerini. İşte Ramazan, on bir ayın sultanı, başımızın tacı, zamanların ve mevsimlerin en kıymetlisi, yaşamın ta kendisi, ruhlarımızın sevgilisi, iklimlerin efendisi, kurtuluşumuzun çaresi,   gözümüzün nuru, gönlümüzün süruru, toplumun huzuru olan bir aydır.  Bu sebeplerle Ramazan bir başka güzeldir.
               Son günlerine girdiğimiz bu mübarek ayın ardından malumunuz bayram gelecek.  Doğup büyüdüğüm şehir olan Gördes'te de her Ramazan bayramı öncesi evlerde bir tatlı telaş başlar. Komşularla birlikte büyük tepsilerde baklavalar hazırlanır. Ve bayramda bu baklavalar adeta yarıştırılırdı.  Şimdi tahmin ediyorum ki yine bu tatlı telaşlar yaşanıyor , bu güzel hazırlıklar  yapılıyordur. Evet bayram dedik bayram hazırlığı dedik. Ramazan-ı şeriften sonra bayram. Güzel bir söz diyorlar: 'Ömrünü Ramazan gibi yaşa ki ölümün bayram olsun.' Ne güzel bir mana. Ne derin bir cümle. Ders alabilir ve yapabilirsek ne âlâ.  Ya ölüm elbette var. Ama bayram mı olacak başka bir şekilde mi bilemiyoruz. İşte ölümü bayrama çevirmenin formülü de buymuş herhalde. Şimdiden hepinizin Kadir gecesini, Ramazan bayramını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyor  ve  herkese 'Hayırlı bayramlar' diyorum. Kalın huzurla ve  sağlıcakla.