Üniversite yıllarımda Minyeli Abdullah romanını okuyup bu romandan çok etkilenmiştim. Hekimoğlu İsmail’in yazdığı bu roman ülkemizde yüz binlerce belki milyonlarca kişi tarafından okundu. Minyeli Abdullah romanı bir dönem yasaklandı ve yazarının hapse girmesine sebep oldu. Bu roman daha sonra sinema filmine uyarlandı. Ve film halkımız tarafından çok beğenildi ve hasılat rekorları kırdı. Örnek bir müslüman ve ideal bir mümin olan Abdullah’ın hüzünlü hikayesini ve mücadelesini anlatan roman bir dönemin gençliği üzerinde büyük etki bıraktı. İşte bu kitabın yazarı olan Hekimoğlu İsmail ismiyle bilenen Ömer Okçu’nun vefat haberini büyük bir üzüntüyle geçen akşam öğrendim.
Hekimoğlu İsmail 1932 yılında Erzincan'da doğup, burada ilk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra 1952'de Zırhlı Birlikler Okulu'ndan mezun olmuştur. Daha sonra astsubay olarak göreve başladığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 1972'de emekli olmuştur. Gazeteciliğe haftalık İttihad gazetesi ile başlayıp 5 yıl Yeni Asya Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapan ve 1975'te Sur dergisini çıkaran Okçu, Ahmet Günbay Yıldız ile TÜRDAV’ı kurmuştur. Daha sonra TİMAŞ’ı kurmuştur. Birçok dergi ve gazetede yazılar yazan Hekimoğlu İsmail’in 40'tan fazla eseri vardır. Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce konferans vermiştir. Kendisine Harran Üniversitesi tarafından "Edebiyat Doktoru" unvanı verilmiştir.
3 Şubat 2002’de Eyüp Sultan Camii’nde beyin kanaması geçirmiş, komadan kurtulup evine getirilmesinin ardından 1 Mart 2002'de ikinci defa beyin kanaması geçirmiştir. Kendisine müdahale eden doktorların yüzde 5 yaşama şansı vermesine karşın hayatta kalmış ancak vücudunun sol tarafı felç olmuştur. 10 Haziran 2009'da mide ve bağırsak rahatsızlığı nedeniyle yeniden hastaneye kaldırılmış ve yeni bir ameliyat geçirmiştir. Rahatsızlıkları nedeniyle hastanede tedavi görürken 90 yaşında 15 Ocak 2022'de vefat etmiştir. Rabbim rahmet eylesin.
Hekimoğlu İsmail ile ilgili olarak iki güzel hatıram var. Birisi bizzat kendisiyle tanışmamda oldu. Diğeri ise gıyaben yaşadığım bir olayda oldu. Birinci hatıram şu şekilde: Üniversitede öğrenci iken İzmir’deki bir kitap fuarında Hekimoğlu İsmail ağabeyimiziyle tanışma imkanını bulmuştum. Üniversiteden bir arkadaşım ile gittiğimiz fuarda bizi görünce çok sıcak bir yaklaşımla karşılamıştı Hekimoğlu İsmail. O kadar samimi davrandı ki sanki kendisiyle yıllardır tanışıyormuşuz gibiydi. Ben ondaki içten davranışa hayran kaldım. Aynı kitabını okuyunca duyduğum hayranlığı bir kez daha duydum. İkinci hatıram ise İmam Hatip lisesinde öğretmenlik yaparken bir gün okulun iyi sınıflarından birinde ders esnasında öğrencilerime disiplinlinin eğitimdeki önemini anlatıyordum. Birden, Allahü Teala günde beş vakit namazı farz kılmış, dedim. Hayatın disipline edilmesi için namaz ibadeti önemli bir ibadettir, diye devam ettim. Sonra kendi kendime acaba haddimi aştım mı diye hayıflandım. Çünkü din adına böyle çıkarımda bulunmak herkesin harcı değildir diye üzüldüm. Sonra aynı gün tamamen tevafuk olarak Hekimoğlu İsmail’in bir yazısını okudum. Yazının başlığı şöyle idi: “Namaz, hayatın disiplinidir.” Ve bu yazıyı okuduktan sonra beynimden vurulmuşa döndüm. Demek ki hiçbir şey sebepsiz değilmiş. Rabbim bize bazen düşündüğümüz bir mevzunun açıklamasını karşımıza ummadığımız bir şekilde alenen çıkarıyor. İşte Hekimoğlu İsmail’in bu yazısı tereddüde düştüğüm hususa güzel bir cevap oldu.
90 yıl boyunca milletine hizmet etmiş bir yazardır Hekimoğlu İsmail. Bizim neslimiz üzerinde çok emeği ve tesiri vardır. Ahmet Günbay Yıldız, Raif Cilasun, Emine Şenlikoğlu, Şule Yüksel Şenler, Hüseyin Karatay vb.i yazarlar gibi kalemini davasına adamıştır. Minyeli Abdullah romanında anlattığı örnek Müslüman karakterini kendi hayatıyla göstermiştir. 90 yaşına kadar heyecanını, mücadelesini, çalışmasını bırakmamış marka bir şahsiyettir, numune-i imtisal bir entelektüeldir. Bir kez daha kendisine Rabbimde rahmet diliyorum. Ailesine, sevenlerine ve okurlarına başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun İnşallah.
YORUMLAR