Av.Ahmet ÖZDEMİR

Av.Ahmet ÖZDEMİR

kirmizicantaliavukat@gmail.com

Toprak Ana-Cengiz Aytmatov

01 Şubat 2024 - 14:03 - Güncelleme: 01 Şubat 2024 - 14:04

YORUMLARIM:
            Cengiz Aytmatov'un kaleminden çıkmış olan bu şaheseri kendi kelimelerimle yorumlamaya çalışmak birtakım yerlerde esere haksızlık olabilir ancak şimdiden maruz görülmesini temenni ediyorum. Özellikle Türklerin okuması gereken, kültürümüze değerlerimize, vatan ve millet anlayışımız ile aile mefhumumuza yaklaşımları, geldiğimiz topraklarda anlatan bu romanda Türk olmanın anlamını ve birtakım detayları fark etmemiz sağlanıyor.
Öncelikle eser, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve esnasını konu edinerek Kırgızistan'da yani zamanın SSCB yönetiminde olan topraklarda geçiyor. Tolgonay isimli ana karakterin ağzından anlatılan eserde, ana karakter anne, eşi Suvankul, 3 oğlu en büyüğünden itibaren saymak gerekirse; Kasım, Maysalbek ve Caynak ve gelini Aliman'ın yani bir Orta Asya Türk ailesinin yaşadıkları anlatılıyor.
Yazar, bütün karakterlerin en başta tahlillerini yaptıktan sonra konuya girerek, olay akışında, günümüzde ekmeğin kutsallığının nereden ve neden meydana geldiğini, Türkler olarak aile ve vatanımıza bakış açımızı çok kapsamlı ve dokunaklı bir şekilde işlemeyi de ihmal etmiyor.
Vatan ile Türk'ün bağının adeta bir evlilikmiş gibi iyi günde de kötü günde de muhafaza edilmesi gereken mukaddes bir değer olduğu dokunaklı sözlerle belirtiliyor. Ayrıca, Türk aile mefhumunun da İslamiyet ile birlikte son şekline gelerek birçok mücadele ve çabaya rağmen neden yıkılamadığını, aslında bu kavramın yalnızca Türkler için değil, evrensel bir aile anlayışı olması gerektiği de okuyuculara hissettiriliyor.
Savaşın yıkıcılığı ise, okuyucunun adeta içine çekilerek kendisini bütünleştirdiği hadiseler zinciri ile teker teker gözler önüne seriliyor. 4 erkekli bir ailenin tarım işleri ile bölgedeki birçok insanı da kendilerini de geçindirdiği bir zamandan, bir anda evin erkeklerinin savaşta kendilerini gözlerini kırpmadan feda etmeleri ve ardından Türk toplumunda kadınlara verilen bir değerin neticesi olarak bölge idaresi ve sorumluluğunun kadınlara düşünülmeden atfedilmesi de takdire şayan bir unsur olarak gözlere çarpıyor. İslamiyet sonrası her ne kadar Türk devletlerine ve diğer Müslüman devletlere kadınlara değer verilmemesi yönünden tenkitler ile zarar verilmeye çalışılsa da hem İslam hem de Türk kültürünün kadını esasında baş tacı yaptığı, erkeğin kadını ve vatanı için her şeyi göze alabileceği açıkça ifade ediliyor.
Bunun yanında ailenin annesi ve ana karakter Tolgonay'ın oğullarını ve eşini kaybettiğinde bazen metanetli duruşunu bozmadan yalnız başına matemini yaşadığını bazen ise, bu acıya dayanamayarak feveran ettiği bütün gerçekliği ile gözler önüne serilerek okuyucuya duygusal anlar yaşatılıyor. Bu yönden eser, hem duygusal hem de ülküsel olarak Türkler ve onların hayat anlayışlarına dair büyük ipuçları ihtiva ediyor. Ayrıca, ekmeğe verilen kıymetin temelinin ise, onun bir hayat kaynağı, bir emek mahsulü olduğu okuyucuya tekrar hatırlatılarak neden ekmeğin mukaddes değerlerimizden birisi olduğu uzun ve dokunaklı satırlar ile anlatılıyor.
Kitabın sonunda ise, trajik bir şekilde meydana gelen düşük hadisesi, gelin Aliman'ın eşi Kasım'ı kaybettikten sonra bir eşkıya tarafından hamile bırakılsa da kayınvalidesi Tolgonay tarafından yine de sahip çıkılması ve doğum esnasında hayatını kaybetmesi şüphesiz kitabın en etkileyici sahneleri arasında kendisini gösteriyor. Bir diğer kısım ise, ortanca oğlan Maysalbek'in annesine yazdığı mektup ile köyden geçen trenden annesi ve yengesine el sallayarak annesine hatıra olarak asker şapkasını atması ve akabinde Tolgonay'ın Toprak Ana ile olan hüzünlü konuşmasının olduğu belirtilebilir.
Her ne kadar, kitabı okumayanlarınız için fazlaca şey anlatmış olsam da, bu kitap ile ilgili bütün detayları anlatsam dahi Cengiz Aytmatov'un kaleminden okunmadan değeri idrak edilemeyecek bir eserle karşı karşıya olduğunuzu ifade etmem gerekiyor. Bu sebeple, bu kitabın muhakkak okumanız gereken bir eser olduğunu ifade etmeyi kendime borç biliyorum.

Bu yazı 339 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum