Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

33 Yıl Böyle Geçti

04 Ağustos 2017 - 17:08

Kayahan'ın ölümsüz şarkısında dile getirdiği, bir aşk hikâyesidir bizim serüvenimiz. Biraz siyah ve biraz beyazdır. Hüznü ve sevinci, mutluluk ve kahrı aynı anda yaşayan, gazetecilikten başka bir meslek yoktur dünyada.
            Bir pazartesi sabahıydı yaz ayının. O gün çok erken kalkmıştım. Çünkü uyuyamamıştım. Dükkâna geldim, kalbim pır pır çarpıyor. Unutulmaz anlar vardır, unutulmaz günler vardır. Benim için, öyle bir günün ilk anlarıydı.
            Havuzlu çarşıdaki dükkânımızın önüne, küçük bir sehpa koydum. Gördes Gazetesinin ilk sayısını üzerine yerleştirdim. Gördes'te gazete çıkıyordu. Bir yola baş koymuştum. Başlıyorduk. Sonu ne olur diye, bir düşüncem hiç olmadı.
            İlk gelen ve hayırlı olsun diyerek gazete alan, Efendeli köyünden merhum Hüseyin Çavuş'tu. Gazetenin fiyatı 25 kuruştu. Oğlum Ali Taha, henüz iki yaşında bir bebekti.
            12 Eylül'ün cenderesinden yeni çıkmışım. Hücreler, işkenceler ve nihayetinde cezaevi hayatı derken, dönüp gelmişim Gördes'e. Bakanlığa müracaat etmişim öğretmenlik için. 'Hakkınızdaki güvenlik soruşturması nedeniyle, öğretmenliğe atanmanıza imkân yoktur' diye cevap almışım.
            Bakanlığın o cevabını, okuduktan sonra hemen yırtmıştım. Bir tek gün bile mahkûmiyetim olmamış, buna rağmen sakıncalı bulunmuştum.
            Hiç üzülmemiştim. Yüreğime ve inancıma kim sınır koyacaktı.
            Baba mesleğine sarıldım. Ticaret, ziraat derken hayata atıldım. Eylül fırtınasının bütün tahribatı üzerimdeydi. İşkencelerde şişen ayaklarım inmişti. Ancak yüreğimdeki yaralar hala kanıyordu.
            İşte o gün, o unutulmaz günün ilk anlarındayım. Tarih 5 Ağustos 1985 ve günlerden pazartesi. Gördes Gazetesi ile yola çıkıyorum.
            Nereye kadar, nasıl diye asla soru sormuyorum. Zira şunu iyi biliyorum: Bir işin sonunu düşünen asla kahraman olamaz.
            O gün 27 yaşında bir delikanlı idim. Bu işi, nasıl yürüteceksin diyen çok oldu. Bu kadar işiniz var, bir de gazeteciliği nasıl yapacaksın diye merak eden oldu. Geçici heves bu, bir kaç yıl sonra bırakırsın diye nasihat eden de oldu.
            Bugün 60 yaşındayım. Eh 33 yıl geçmiş aradan. Şimdi üç yaşında bir torunum var.
            33 yıl boyunca bir şehri yazdım, insanlarını anlattım. Her hafta gerilimle, heyecanla arzuyla haber peşinde koştum. Görülmeyenleri gördüm, duyulmayanları duydum.
            Özel zevklerim olamadı bu yüzden. Ne balıkçılık, ne avcılık, ne seyahat yer edinmedi hayatımda. Boş bir zaman varsa, kitaplara sarıldım. Kitap, bütün zevklerin zirvesiydi benim için.
            Keşke hayatımda sadece gazetecilik olsaydı. Daha çok okuyabilsem, daha çok bilgi edinebilseydim.
            Benim sırdaşım daktilomun ve klavyemin tuşlarıdır. Nice yazıları ağlayarak yazdım. Bu yüzden, o tuşlar benim sırdaşımdır.
            33 yıl boyunca, sevdalandığım bu şehir için aynı çizgide olmak en büyük bahtiyarlığım. 33 yıl boyunca fikir ve düşünce yazılarımdaki isabet en büyük gurur kaynağım.
            Gördes'in yüzlerce meselesini gündeme getirip, çözüm sağlamaktan daha büyük bir kariyer olabilir mi bir insan için?
            Ya yarenlik? 33 yıl boyunca bu şehrin ve insanların yareni oldum ben. Niceleri gelip, neler anlattı neler? Onları yazsaydım şayet, yer yerinden oynardı.
            Gördes'le ilgili, yazabileceklerimin hepsini yazdım. İnsanını, hikâyelerini, olaylarını, tarihe not düşülsün diye kayda geçirdim.
            İnsan için önemli olan; geriye bakıp, şu soruyu sormaktır: 'Ne bıraktım!'
            Mal mı, mülk mü, mevki ve makam mı?
            Ben onların hiç birine itibar etmedim hayatımda. Bir şehrin tarihini, hafızasını miras bırakıyorum.
            Dostlarım, arkadaşlarım hep aynı soruyu soruyor. Senden sonra kim devam edecek?
            Başlarken, benden sonrası diye hiç düşünmedim.
            Ne kadar devam ederim onu da bilmiyorum. Çünkü benim için artık 'yarın' kalmadı.
            33 yıl boyunca, bu gazetede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
            Sevgiyle, saygıyla, taltifle, iltifatla bizi yaşatan Gördes halkına minnettarım.

Bu yazı 1394 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum