Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-36

23 Kasım 2023 - 20:38 - Güncelleme: 23 Kasım 2023 - 20:39

Tünelin Ucu ve Hocalarımız
Gerçekten bir yıl öncesine bakarak durumumu değerlendirdiğimde olumlu anlamda büyük gelişmeler olmuştu. Bir yıl önce üniversite sınavını kazanıp kazanmayacağım belli değildi. Kazansam bile okuyabilmek için gerekli maddi desteği nereden sağlayacağımı bilmiyordum. İstanbul’da nerede konaklayacağım belli değildi. Özetle birçok bilinmeyenle karşı karşıyaydım. Oysa şimdi bu bilinmeyenlerin hepsi çözülmüş. Her şey aydınlığa kavuşmuş ve gidilecek yolun taşları temizlenmiş ve tünelin ucu görünmeye başlamıştı. Sağlık problemi olmadığı takdirde mühendis olabilecektim. Üniversite sınavını kazanmış hatta ikinci sınıfa geçmiştim. Okuyabilmem için gerekli maddi desteği kredi ve yurtlar kurumundan temin etmiştim. Arkadaşlarımızla ortaklaşa kiraladığımız Gültepe semtinde bir kiralık evimiz vardı. Böylece beni karamsarlığa düşüren bütün belirsizlikler ortadan kalkmış ve önümde sadece başarılmayı bekleyen derslerim vardı.
İkinci sınıfa daha düzenli ve dikkatli bir şekilde başladım. Birinci sınıftaki gibi dikkatimi dağıtacak sorunlar yoktu. Derslerime düzenli olarak giriyor ve kendimi öğretmenlerimizin anlattığı konuya verebiliyordum. Anlaşılmayan konuları hocalarıma soruyordum. Meslek dersi hocalarımız Prof. Macit Erbudak Yükseklik Ölçmeleri ve Astronomi. Prof. Dr. Ekrem Ulsoy Kartografya ve dengeleme, Prof.Dr. Burhanettin Tansuğ Fotogrametri derslerine girerlerdi. Esasen bu üç hocamız Harita Mühendisliği Bölümünün kurucusudurlar. Bu hocalarımız kendi aralarında yaptıkları centilmenlik anlaşması gereği Bölüm Başkanlığını sıraya koyarak yürütürlerdi.
Burada isimlerini tek tek yazmadığım yaklaşık 15 meslek hocamız daha bulunmaktaydı. Temel derslere giren öğretim üyelerini de katarsak Mühendislik eğitimim boyunca yaklaşık 40 değerli öğretim üyesi kadrosundan feyz alarak yetiştim diyebilirim.
Sınıf arkadaşım karikatürist Bülent Arabacıoğlu, bölümün kurucusu olan bu üç hocamızın, ilk yıllarda eğitim işlerinin çoğu yükünü taşıdıklarını gösteren bir karikatür çizmişti. Bu karikatür, bir arabaya dolmuş harita mühendisliği öğrencilerini yokuş yukarı doğru çekildiğini göstermektedir. Prof. Macit Erbudak ve Prof. Ekrem Ulsoy Arabayı önden çekerken, arkadan da Prof. Burhan Tansuğ arabayı itmektedir. Yetişmiş hoca azlığı nedeniyle, bu üç hocamız yıllarca Harita Mühendisliği bölümünün temel direğini oluşturmuşlardır. Zamanla yeni yetişen genç kuşak öğretim üyeleri sayesinde üzerlerine düşen ders yükleri hafifleyerek devam etmiştir. 

Burada iki hocamız arasında teneffüste geçen bir anektoda değinmeden geçmek istemiyorum. Birgün Prof. Ekrem Ulsoy, elinin tebeşir tozu ile sınıftan çıkıp odasına doğru giden Prof.Macit Erbudak’la koridorda karşılaşır. Ekrem Hoca, Macit Hoca’ya “Macit umarım öğrenciler senin verdiğin bu derslerin kıymetini bilip bunlardan azami derecede faydalanırlar” demiş. Bunun üzerine Macit Hocamız, “Ekrem, Öğrencileri bilmem ama bana çok faydası oluyor” demiş. Bilim aşığı olan bu hocalarımı burada anmadan geçmek istemedim. Ruhları şad olsun
Burası Dingo’nun Ahırı Mı?
Burada sayın Prof. Ekrem Ulsoy hocamızla ilgili bir olayı anmadan geçemeyeceğim. Bir gün birinci sınıftayken aklıma şu anda gelmeyen bir sorunu danışmak için bölüm sekreterliğine gittim. Aslında, sorunumu sekretere danışabilirdim. Fakat sekreterlik kalabalık olduğu için hemen onun yanındaki üzerinde “Bölüm Başkanlığı” yazan kapıyı tıklatarak içeri girdim. Bölüm başkanımız Prof. Ekrem Ulsoy makamında masasının başındaydı. Daha henüz öğrencisi de olmamıştım. Çünkü hocamızın birinci sınıflara dersi yoktu. Bölüm başkanımız Ekrem Ulsoy beni görünce niçin geldiğimi sormadan “Sen buraya nasıl girersin, burası Dingo’nun ahırımı?  Çık dışarı. Bir sorunun varsa bölüm sekreterliğine dilekçe ile müracaat et” dedi. Ben bu olaya çok şaşırmış, utanmış olarak oradan ayrıldım. Bir daha öğrenciliğim boyunca bölüm başkanlığı kapısına ayağım gitmemiştir.
Gerçekten bölüm başkanlığı ve sekreterliği öğrencilerin kaynaştığı bir yerdir. Çünkü bölümle işi olan, hocalarını arayan, sınav sonuçları konusunda sorunu olan, vs. nedenlerle bilgi almak isteyen herkes bölüm sekreterliğine mutlaka başvurur. Bu sekreterliğin yanında bulunan bölüm başkanlığı da bu danışmalardan çokça payını alır. Bu sorulardan kafası şişen Ekrem Hoca, sanıyorum öfkesini benden aldı. Şimdi ben de kendimi onun yerine koyduğumda bu davranışında haksız olmadığını düşünebiliyorum. Çünkü benim gibi, kim bilir kaç kişi bölüm başkanının odasına girip derdine derman aramıştır.

Bu yazı 319 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Hasan Hüseyin Ertaş Kıran
    5 ay önce
    Sonra, harita mühendisliği akrabasının daha ilerilere yürümesi için güç verdin.. Bu çalışmalarından dolayı teşekkürü ve taktiri hak ettin... Sağlıklı mutlu yıllar...