Reklamı Geç
Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-25

06 Ekim 2023 - 22:52 - Güncelleme: 06 Ekim 2023 - 22:52

KADASTRO LİSESİ YILLARIM
KAR YOLLARI TIKIYOR
1965-1966 yılı Şubat tatilinde Ankara’dan gelip köyümde tatili geçirip tekrar Ankara’ya dönme zamanı yaklaşırken kar yağmaya başladı. Her taraf bembeyazdı. Çatı üzerlerinden topladığımız karları bir tabağa koyup üzerine pekmez dökerek kar tatlısı yapıp yemiştik. Arkadaşlarla kartopu oynayarak mevsimin tadını doya doya çıkardık. Dönüş zamanı geldi çattı. Akşamdan valizimi hazırladım. Sabahleyin her zaman olduğu gibi babam beni, eşeğimizle Akhisar’a giden şosenin bekleme durağına kadar uğurlamaya gelecekti.
Kahvaltıdan sonra tek tük atıştıran kar altında eşeğimizle yola çıktık. Şoseye doğru orman içi yoldan ilerlerken, üzerinde biriken karlar nedeniyle başlarını ve dallarını aşağıya doğru eğerek yol kenarına dizilmiş olan çamlar bize selam verir gibiydiler. Çam ağaçları ve çalılıkların kar yağışı nedeniyle oluşturduğu eşsiz manzarayı seyrederek otobüs bekleme durağına geldik. Valizi eşekten indirip babamla sohbet ederek otobüsü beklemeye başladık.
Akhisar’a giden yol, Gördes çıkışından itibaren yaklaşık yedi km boyunca orman içi yolu takip eder. Otobüsün yaklaşık yedi kilometre içinden geçtiği ve Gördes’in akciğeri niteliğindeki bu orman yörenin en değerli habitatını oluşturur. Gördes adeta çam ormanları ile kundaklanmış bir bebeği andırır.
Böyle bir ortam içinde babamla birlikte otobüsümüzü beklerken, Şosenin her iki tarafındaki çam ağaçları beyaz gelinliklerine bürünmüş sanki üşümemek için birbirine sokulmuş ve yağan kar altında boynu bükük beni gurbete göndermenin hüznünü yaşıyorlardı. Hafiften bir motor gürültüsü işitmeye başladık. Motor sesinin gürültüsü yavaş yavaş artarak bize doğru yaklaşıyordu. Nihayet beni Akhisar’a götürecek olan otobüs uzaktan göründü. Ellerimizi kaldırarak durmasını işaret ettik. Otobüs durdu. Babamla vedalaşıp valizimi alarak otobüse bindim. Otobüs duraktan uzaklaşırken babama hala el sallıyordum.
O tarihlerde yol, Tavşan Alanı mevkisinden geçiyordu. Muhtelif yerlerde otobüsün mola verdiği dinlenme yerleri vardı. İnsanlar buralarda biraz dinlenir tereyağlı ekmeklerini çay ya da ayran ile yer ve otobüsün kalkmasını beklerdi. Ben de bunlardan yemiş ve çok hoşuma gitmişti. Otobüsümüz Tavşan Alanı mevkisine doğru yaklaştıkça kot da yükselerek devam ediyordu. Kar da yüksek yerleri daha çok sevdiğinden şiddetini artırdı ve görüş mesafesi kısalmıştı. Kar yolları iyice örtmüştü. Otobüs belli bir müddet zar zor ilerledi. Fakat daha sonra hiç ilerleyemez duruma geldi. Demek ki o yıllarda yol tuzlama küreme çalışmaları yapılmıyordu. Kaptanımız yolculara hitaben “Değerli yolcularımız maalesef hava muhalefeti nedeniyle Akhisar’a gidemeyip Gördes’e geri döneceğiz kusura bakmayın” diyerek arabanın yönünü Gördes’e çevirdi. Çaresiz herkes doğa olayı karşısında yapılacak bir şeyin kalmadığını düşünerek geri dönmeyi kabullendi ve Gördes’e geri döndük.
Gördes-Akhisar arasındaki yol ulaşıma açılıncaya kadar tekrar köye gidip tatilimi uzatmak zorunda kaldım. Havalar normale dönünceye kadar köyde kaldım. Daha sonra, kar yağışı nedeniyle oluşan devamsızlığımın keyfilikten değil zorunluluktan olduğunu ispatlayacak belgeyi kaymakamlıktan alarak Ankara’ya yolculuğum tekrar başladı ve sorunsuz bir şekilde okuluma yeniden kavuştum. 
DERS ÇALIŞMA YÖNTEMİMİZ VE UYGULAMA
Derslerimiz kaldığı yerden devam etmeye başladı. Gecikme nedenimin belgesini müdürlüğe verdim. Diğer arkadaşlarım da memleket hasretlerini giderip okula dönmüşlerdi. Artık arkadaşlarımı, öğretmenlerimi ve kısmen Ankara’yı tanımıştım. Birinci döneme göre acemiliğini üzerinden atmış özgüveni gelişmiş bir öğrenci olarak derslerime başladım. Derslerimizde başarılı olmamız için hocalarımızı pür dikkat dinlememiz, söylediklerini mutlaka yapmamız gerekiyordu. Aksi takdirde başarılı olmak mümkün değildi. Ben de gereken dikkat ve titizliği gösteriyordum. En önemlisi dersleri sevmiştim. Dersleri sevmek başarının temeliydi.
Temel derslerden trigonometri hocamız Şerafettin Ayhan Gazi Eğitim Enstitüsü’nden gelirdi. Trigonometri konusunu bize sevdirdi. Yardımcı ders kitabı olarak tavsiye ettiği çözümlü trigonometri kitabı benim bu alanda kendimi geliştirmemi sağladı. Kitap çok güzel hazırlanmıştı. Şimdi o kitabı niçin korumadım diye pişman oluyorum. O yaşlarda kitaptan yararlanıp bir kenara atıyordum veya isteyen birisine verip, tekrar geri istemeyi ihmal ediyordum. Oysa böyle kitapları özenle koruma altına almalıydım.
Trigonometri bir harita mühendisinin çok iyi bilmesi gereken konulardan biridir. Çünkü arazide yapılan ölçülerin değerlendirmesi trigonometri bilimi sayesinde yerine getirilir. Trigonometri dersi zayıf olan bir öğrencinin Harita Mühendisi olması mümkün değildir.
Topoğrafya (Ölçme Bilgisi) öğretmenimizin ismi Necati Sungur idi. Uzun boylu ve gözlüklüydü. Topoğrafyanın temel kavramlarını ve basit ölçme aletlerinin kullanımını ve küçük arazi parçalarının ölçü ve planının teorik olarak nasıl yapılacağını öğretirdi. Mesleki çalışmalarda kullanılan aletleri çok iyi öğrenmemiz gerekiyordu. Çünkü öğretmenimiz sınavda bu aletlerinin hem doğru hem hızlı kullanılmasına göre not verirdi. Bundan dolayı ölçme Bilgisi öğretmenimizin derste anlattığı aletleri, arkadaşlarımızla okulun bahçesine çıkarıp nasıl kullanılacağını tekrar tekrar deneyerek iyice öğrenmeye çalışırdık. Bu çalışma, dersler bittikten sonra olurdu. İlk başlarda beş dakika da yerine getirdiğimiz alet kullanımını, zaman içinde bir dakikadan aza düşürüyorduk. Böylece derslerimizi eğlenceye dönüştürerek öğreniyorduk.
Teorisi ve kullanımı öğrenilen aletler yardımı ile artık belli bir arazi parçasının planını üretebilecek bilgi birikimine kavuşulduktan sonra harita ve plan yapma uygulamasına geçilebilir. Bu uygulama için okulumuzun arka taraflarında bulunan tali yollarla çevrili yerleşim birimleri elverişli yerlerdi. Öğretmenimiz sınıfı altı veya yedi kişilik gruplara bölerek ve her bir gruba haritasını yapacakları yerleri göstererek arazi uygulamasını başlatırdı.
Her bir grup kendine gösterilen yerin haritasını yapmak için üç dört hafta boyunca diğer derslerini de ihmal etmeden ekip çalışması yaparak hem ölçüsünü hem de planını yaparak grupça öğretmene getirip kontrolunu yaptırıp başarı notunu alırlardı. Planın kontrolunda grup üyelerinin tamamı bulunmak zorundadır. Bu uygulama öğrenciler arasında iş bölümü ve ortak çalışma disiplini gerektiren bir derstir. Bir öğrenci görevini yapmasa belki onun yapması gereken vazifeyi, grubun diğer üyeleri yapar ancak kendisi arkadaşları nazarında itibarını kaybettiği gibi dersten de zayıf alır.

Bu yazı 328 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum