Burak AKGÜN

Burak AKGÜN

bur_ak_gun@hotmail.com

Ne Yaptın Oğlum Sen?

07 Ocak 2018 - 23:41

2011, üniversiteyi bitirip KPSS'ye girip atanamadığım, memlekete döndüğüm yıl. Mevsimlerden kış. Demirci'deyseniz genelde kıştır zaten. Üniversite Caddesi'nde yokuştan tırmanırken, belediye direğinde bir afiş gördüm: 'Hemşehrimiz Ahmet Şerif İZGÖREN Üniversitemizde Sizlerle'. Videolarından, kitaplarından tanıdığım hemşehrimizi dinlemek için konferans salonuna gittim.
Salon tıklım tıklım dolu. Çoğunluğu üniversite öğrencisi ama halk da var. Ahmet Bey kendini tanıttıktan sonra salona bir soru sordu: 'Başarılı İnsan' kimdir? Üniversite öğrencilerinden birisi el kaldırarak 'Steve Jobs' dedi. Nedenine gelince de 'E hocam ısırılmış elma, çok para.'diye cevap verdi. Başka biri 'Bill Gates' dedi. Neden diyince de 'Hocam hepimizin bilgisayarında, hayatında o var.' şeklinde cevap verdi. Benim de aklımda birisi var ama hem kalabalıktan utandığımdan hem de Steve Jobs, Bill Gates gibi çok para kazanmadığından söylemeye çekindim ilk başta. Cesaretimi topladım, elimi kaldırdım. Elimi değil de montumu görmüştü. Büyüyünce de giyer mantığıyla alınmış hala büyük gelen mavi bayramlık montu.
-Mavi montlu genç arkadaşım seni tanıyalım.
-Burak AKGÜN, Demirciliyim.
-Ne işle meşgulsünüz?
-İşsizim.(Benle beraber tüm salon gülüştü.)
-Okuyor musunuz?
-Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe Öğretmenliğini bitirdim.
-Mesleğiniz öğretmenlik, görev yapmayı bekliyorsunuz o zaman.
-Evet, atanmayı bekliyorum.
-Öğretmen kardeşim, başarılı insan kimdir?
-Başarılı insan babamdır, hocam.( Steve Jobs, Bill Gates gibi isimler duyan salon cevabıma o kadar çok güldü ki')
-Neden baban başarılı insan öğretmenim, anlatır mısınız?
-Babam Demirci'nin Gömeçler köyünden. 8 kardeşler. Köyde 'Göde' lakabıyla bilinirler. Köyün en fakir ailelerinden. Çay var ama çok az, sadece misafir gelince içiliyor. Sahurda erişte yapıyor ebem bir çanak ama çocukları uyandıramıyor yemek yetmeyecek diye.  O kadar fakirlik var anlayacağınız. Bu fakirlikte okuyamıyor tabii babam. İlkokulu zor bitiriyor köyde. Çok istiyor okumayı babam ama dedem okutamıyor. Babaların hep söylediği ceketimi satar okuturum oğlum sözünü diyemiyor dedem yokluktan. Neyse iş güç derken babam evleniyor annemle. Göçüyorlar köyden şehre. Babamın içinde kalan okuyamamak hep aklında. Ortaokulu dışarıdan bitirmek için her hafta İzmir'e gidip geliyor dershaneye. Şimdiki gibi kolay değil açık öğretimden okumak o zamanlar. Ortaokulu bitiriyor. Evde bir mutluluk. Babam okumanın tadını almıştı bir kere. Liseyi de bir çırpıda bitiriyor. Yıl 2011,benim üniversite mezuniyetimde babama da kep, cüppe giydirdik çünkü ben üniversiteden mezun olurken babam da okuduğu üniversiteden mezun oluyor. İşte bu yüzden başarılı insan, babamdır.
-Babanız şu an ne yapmakta öğretmenim?
-Bulunduğumuz üniversitede görev yapıyor.( Başarılı insan babamdır dediğimde gülen salon, elleri acıyasıya kadar alkışlıyor bu kez.)
            O günkü seminerde Ahmet Şerif İZGÖREN, başarılı insanı uzaklarda aramamıza gerek yok,  bu topraklar örnek alınacak insanlarla dolu, diye başlıyor anlatmaya:
'Doğuştan görmeyen ressam Eşref ARMAĞAN, Diyarbakır'da çileğin ne olduğunu bilmeyen öğrencilerine çilek bulup yetiştirmeyi öğreten öğretmen, eşeğe kitapları yükleyip köy köy dolaşan kütüphaneci Mustafa GÜZELGÖZ, köylüyle iç içe yaşayan, gençlerle vakit geçirip köyü güzelleştiren genç İmam Kazım ve Burak Öğretmen'in azimli babası Nurullah ağabeydir başarılı insan', diyip bitiriyor seminerini.
            Seminerde yaşananları gören, duyan öğrenciler; babama selam verip tebrik edince anlam veremiyor ilk başta. Başka bir öğrenci de tebrik edince soruyor babam:' Hayırdır, neden tebrik ettin?' Öğrenci seminerde olanları anlatıveriyor bir çırpıda, senin oğlan böyle böyle yaptı diye. Babam eve gelince gözleri dolu ama tebessüm eder bir şekilde : ' Ne yaptın oğlum sen!' diyip sımsıkı sarılıveriyor boynuma.

Bu yazı 4837 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum