Cüneyt AYBEY

Cüneyt AYBEY

caybey@mynet.com

Vatan Türkümüzün Yüzüncü Yılı

15 Mart 2021 - 12:32

Tam yüz yıl önce milli marş olarak kabul edilen İstiklal Marşımız bir bakıma bizim Vatan Türkümüzdür. Biz Türk’üz türkü söyleriz. Vatan türküsü olarak da İstiklal Marşımızı söyler, okur ve okuturuz. Küllerinden doğmuş bir milletin yedi düvele karşı yaptığı kurtuluş mücadelesinin en şairane ifadesidir İstiklal Marşı.  Milli mücadele döneminde milletimiz nasıl kanlarıyla bir zafer destanı yazdıysa aynı onun gibi milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy muhteşem kelimeleriyle İstiklal Marşımızı yazmıştır. Bu marşın her kelimesi hiçbir menfaat beklemeden tamamen ihlasla ve samimi bir ruhla yazılmıştır.
Yazılma öyküsü kısaca şöyledir:  23 Nisan 1920’de TBMM açılmasıyla Türk halkı kendi bağımsız hükümetine kavuştu. Bu hükümet kuruluşunun ilk 6-7 ayı içinde bir milli marşa ihtiyaç duymuştur. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, İstiklal Marşı için bir yarışma açtı ve birinciye para ödülü verileceğini ilan etti. Bu yarışmaya 724 şairin katıldığını Eşref Edip kitabında yazdı. Gelen şiirler incelendiğinde hiçbirinin istenilen marş için uygun olmadığı görüldü.  Son şiir gönderme tarihi 23 Aralık 1920 idi. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi’nin dikkatini Mehmet Akif’in yarışmaya katılmamış olması çekmiştir.
İşi soruşturmuş ve Mehmet Akif’in para ödülü konulması nedeniyle katılmadığını öğrenmiştir. Sonra kendisine bir mektup yazarak ödül konusunun uygun bir tarzda çözümlenebileceğini bildirmiş ve yarışmaya katılmasını istemiştir. Bunun üzerine büyük şair Mehmet Akif, şimdi müze olan Tacettin Dergahındaki odasında marşı yazmaya başladı. 5 Şubat tarihinde gelen mektupla başlanan yazma süreci 16 Şubatta tamamlandı ve İstiklal Marşı kahraman ordumuza ithaf edildi.  
1 Mart tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi tarafından milletvekillerinin alkışları arasında defalarca okunmuş ve tüm takdirleri toplamıştır. 12 Mart 1921 tarihinde yani bundan yüz yıl önce milli marş olarak İstiklal Marşı kabul edildi. Ve o gün bugündür tüm milletimizce büyük bir coşkuyla ve gururla okunmaktadır. Tüm ders kitaplarımızın başında İstiklal Marşımız vardır. Okullarımızı eğitim ve öğretime her hafta İstiklal Marşı okuyarak açar ve yine her hafta İstiklal Marşı okuyarak kapatırız. Tüm resmi programlarımızın başında yine İstiklal Marşımızı okuruz. Milli takımlarımızın yaptığı her resmi maçtan önce yine İstiklal Marşımızı gururla okuruz.
 İstiklal Marşımız,  milletimiz için bağımsızlığın, vatan sevgisinin her şeyden önce geldiğinin tüm dünyaya ilan edildiği bir marştır. Bağımsızlık beyannamemiz olan İstiklal Marşımız aynı zamanda milletimizin milli mutabakat metnidir. Tüm milletimizin milli hissiyatının kelimelerle tecessüm etmiş halidir İstiklal Marşı. Bizim için çok değerlidir, kıymetlidir, tüm dünyaya milletimizin kahramanca seslenişidir.  Bu kadar değerli olan İstiklal Marşımızın kabulünün yüzüncü yıldönümü de bizim için ayrı bir öneme sahiptir.  Hem milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un aziz hatırasını yad ediyoruz hem de kahraman milletimizin milli mücadeledeki varoluş destanını hatırlıyoruz.
            2021 yılı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı Yılı” olarak kutlanmasına karar verildi. Evet, kabulünün 100. yılında coşkuluyuz, gururluyuz, umutluyuz. Bu vatanı bize emanet eden aziz ecdadımıza minnet borçluyuz. Ve milletimiz için, vatanımız için, ülkemiz için, devletimizin için ecdadımız gibi çalışacağız ve gerekirse savaşacağız. Şuheda fışkıran bu cennet vatana sonuna kadar sahip çıkacağız. Gençlerimize milli şuur ve vatan sevgisini aşılayacağız. Bu en önemli vazifemizdir.  Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy ile tüm şehitlerimizi ve tüm kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, minnet ve şükran ile yad ediyorum. Ruhları şad olsun. Ve son cümlemi milli şairimizin dediği gibi “Rabbim bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyerek  bitiyorum.  
 

Bu yazı 6296 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum