Hammer, Orahan Gazi ‘nin okuma yazma bilmediğini yazar. Tuğranın da imza atmayı bilmeyen Orhan Gazi’nin elini mürekkebe batırıp kâğıda basmasıyla meydana geldiğini söyler. ( Hammer, Osmanlı Mühürleri, çev. Ümit Öztürk s.27 İstanbul 1999)
Tarihlerin yazdığına göre Orhan Bey devlet yönetimini kardeşi Alaaddin’e bırakmış kendisi ise daha çok gaza ve fetihlerle meşgul olmuş. Orhan Bey döneminde ilk Osmanlı sikkesi basılmış ve askerlere has kıyafet icat edilmiştir. (Osmanlıda para meselesi Şevket Pamuk’un Osmanlı İmparatorluğu’nda Paranın Tarihi isimli kitabında gayet vukufiyetle ele alınmıştır. İlmî bir çalışma nasıl olurun çok güzel bir örneğidir bu kitap.)
Osmanlı tarihi hakkında birçok film ve dizi yapıldı son yıllarda. Bunlardan biri de devr-i Orhan’ı anlatan Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filmidir. Belki de güldürüklü temaşa demeliydim. (iki yıl önce Bursa’ya gitmiştim. Hacivat Karagöz müzesi kapalıydı. Galiba hafta sonu olduğu için. Orhan Bey’in kabrini ziyaret etmiştik. Kiliseden çevrilmiş Gümüşlü kümbette yatıyor. (Osman Gazi yanında mıydı yakınında mıydı tam hatırlamıyorum)
Filme Karagöz rolündeki Haluk Bilginer’in Oscarlık performansıyla başlayalım. Etrafta beylikler var. Arada ulaklar, elçiler gelip gidiyor. Şehr-i Bursa henüz fethedilmiş. Hristiyan ve Müslüman tebaa, Rum ve Türkmen tebaa iç içe. Her şey çekirdek halinde, devlet de öyle.
Gaziyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum, Bacıyan-ı Rum filme yedirilmeye çalışılmış. Wittek, kuruluşu gaza ile açıklıyordu. Filmde Orhan Bey gazadan gazaya koşuyor. Kadılığa Pervane bakıyor. Pervane ama ne pervane!
Bu yazı bir film eleştirisi olmadığı için filmin kritiğini yapmayacağız. Dolayısıyla şurası kusurlu, burasına katılmıyorum gibi bir eleştirinin yerinin de burası olmadığını düşünüyorum. Karagöz bir yörük, Türkmen. Vergiden beli bükülmüş. Öyle ki vergi isteyenlere göçerük burdan geçerük ne haklan vergi istiyorsunuz diyor. Şehirli olup akçelenmek istiyor. Evlenüp bebücükleri olsun istiyor. Bahtiyar olmak istiyor. Fakat bir güldürüklü temaşada (tiyatro) neden herkesinki alış-veriştir de bizimki sadece veriştir. Bu dünya yörüklere hörgüç oldu diyor. Ahali güldürüklü temaşayı sadece temaşa ediyor. Hacivat’la Karagözün kelleleri sepete düşerken bile.
İleriki zamanlarda huzursuzluklar çıkıyor Osmanlıda. İsyanlar, Celali isyanları. Onları şu anda bihakkın tetkik edecek durumda değiliz ama her şeyin çekirdek halinde olduğu bu ilk dönemlerde huzursuzlukların da çekirdeği var mıdır dersiniz. Karagöz vergi hususunu abartıyor mu? Taa o dönemde şaha giden kervanlar var mıydı acaba. Rivayete göre çok değil Ankara savaşında vardı. Osmanlı’da 1402 bir kırılma noktasıdır. 1453 İstanbul’un fethi, 1517 Mısır seferi, 1683 Viyana kuşatması, Tanzimat, Kırım harbi Osmanlı tarihi içerisinde dönüm noktaları diyebileceğimiz yıllardır.
Karagöz de okuma yazma bilmiyor Orhan Gazi gibi. (tabi Hammer doğru söylüyorsa) Hacı İvaz beşe kadar saymayı öğretiyor. Serçe parmağından başlayarak pır, eki, uc, dürt, baş.


YORUMLAR