Sıracettin ÇELİK

Sıracettin ÇELİK

celiksiracettin@outlook.com

Tembellik Hakkı

23 Aralık 2025 - 15:13 - Güncelleme: 23 Aralık 2025 - 15:15

Paul Lafargue, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2025, 51 syf.
Lafargue bu eserinde kapitalist toplumda çalışma ideolojisini sert bir biçimde eleştiriyor. Kitap Sanayi Devrimi’nin revaçta olduğu dönemde yazıldığı için işçilerin hakları konusunda da bizi bilgilendiriyor. Yetişkinlerin günde 14 ila 16 saat arasında çalıştığı ve çocuk işçiliğin normal kabul edildiğinden bahsediyor. Çalışmanın o dönemde kutsal bir erdem kabul edildiğini söylüyor. Ayrıca eserde çalışma hakkı denilen bir kavramın sendikalar ve işçiler tarafından savunulduğundan bahsediyor. Lafargue’ye göre işçiler kendilerini köleleştiren bir kavramı yani çalışmayı kutsallaştırarak büyük bir yanılgıya düşüyorlar. Yazar tam bu kısımda çalışma hakkını reddediyor ve tembellik hakkını savunuyor. Çalışmanın insanın doğasına aykırı olduğunu belirtiyor ve insanın çalışmak yerine dinlenerek, özgür yaşamın tadını çıkartarak veyahut sanatsal ve entelektüel gelişim göstererek (felsefe veya insanın kendisi üzerine düşünmesi gibi) yaşaması gerektiğini savunuyor.
Ayrıca kitapta şöyle bir paradoksa yer veriliyor; makine ve çalışma saati paradoksu. Bu paradoksu kısaca şöyle açıklayabiliriz. Makineleşme arttıkça insanların daha az çalışması beklenirken, tam tersine üretim hızı arttığı için işçiler daha fazla ve daha sefil koşullarda çalışmaya zorlanmıştır. Lafargue ise makinelerin doğru kullanıldığında çalışma süresinin günde 3 saate kadar düşebileceğini söylüyor. Aşırı üretimin aşırı tüketimi doğuracağını savunuyor.
Yazara göre insanlar ne kadar az çalışırsa bir o kadar kültüre ve sanatsal faaliyetlere erişimi kolaylaşır. Tembellik kavramını olumsuz manasından çıkarıp kişinin özgürlüğünün bir parçası sayar. Kişinin hayattaki amacının işe gidip gelmek ve sadece hayati gerekliliklerini sağlayarak yaşamını sürdürmesinden ibaret olmadığını, yaşamın tadını çıkartarak yani yaşamdan zevk alarak hayatını sürdürmesi gerektiğini söyler. Düşünmenin ve dinlenmenin insanın doğasında olduğunu belirtir.
Kitabı iki ana kutupları karşılaştırarak kısaca açıklamak gerekirse şunlar söylenebilir. Çalışma kavramı kapitalist bakış açısına göre yüce bir erdemken Lafargue’ye göre tamamen delilikten ibarettir.  Yazara göre makineler kârı artırmak için değil daha az çalışmak için basit araçlardan ibarettir. Günde 12 saat gibi yoğun çalışma yerine en fazla 3 saat çalışmak gerekir. İşçi sınıfı ise üretimde yer alan kişiler değil kendi kendilerinin kurbanıdır. Yani çalışma hakkı denen kavramı savunan kurbanlardan oluşan bir topluluktur.

Bu yazı 89 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum